Konakladıkları otelin teras katında takılırken öylece karşısına otura bedenin kim olduğunu umursamadan masaya gömdüğü yüzünü elindeki okuma kitabıyla iyice kapatmıştı.
"Fazla yalnız ve mutsuz takılıyorsun, seni böyle görmeye hiç alışık değiliz."
Gelen Jisung'du ve kurduğu cümle onu güldürmüştü. Cidden öyleydi. Tüm enerjisi çekilmiş gibi hissediyordu.
"Doğrudur."
"Changmin'e etmem gereken bir teşekkür var."
"Benim de dilemem gereken bir özür."
"Ne yaptın lan çocuğa it?"
"O kadar önemli değil. Yani en azından benim yüzümden dayak yemedi."
"Fiziksel acılar, ruhsal acılardan daha hafiftir."
"Hayır o kadar kırdığımı düşünmüyor-"
Kafasını aniden kaldırdığında Jisung'un dayak yediği her şekilde belli olan yüzüyle kalakalmış konuşamamıştı.
"Tanrım... Sakın ha hocalara görüneyim deme! Şu haline bak!"
Eli istemsizce gencin patlayan kaşının üzerindeki yara bandına giderken Jisung eliyle yaraya baskı yapan gencin koluna vurarak bağırmıştı.
"Acıyor be!"
"Beter ol derdim de mükemmel kişiliğim buna el vermiyor."
"Demiş kadar oldun."
"Dün rehbercinin yanına gittin mi? Gittim deme."
Omuz silkip ayaklanırken kapşonlusunu kafasına geçirmiş arkadaşını rahatlatan cevabını verdikten sonra da gitmişti.
"Hyunjin izin vermedi. Paşa bey uğraşmak istemiyormuş."
~~~
"En sevdiğim şeyler, alışveriş yapmak ve para harcamak."
Kısmet büfesinden aldığı kağıtta yazanları okuyarak güldü Changmin.
"Zengin biri çıktı galiba bana."
Hwanwoong arkadaşının kağıdını alırken kahkaha attı.
"Hadi canım!"
"Benim arkadaşım hep şanslıydı zaten."
Chanhee kankisini başka kankisinin yanında görmüş mağdur kanki tiplemelerine girerken kolundan tuttuğu arkadaşını hemen yanına çekmişti.
Changmin yanındaki pembelinin söylediğine yalnızca gülüp kolunu ondan kurtarırken Chanhee nin arkadaşını bırakası yoktu.
Onunla konuşmadan geçip gitmeye çalışan Changmin in sırtına atlarken arkalarında kalan Hwan omuz silkip büfedeki rastgele önüne gelen kağıtlardan birine uzanmıştı. Kesinlikle şansına Changmin'e çıkan Kısmetlerden biri çıkmalıydı.
~~~
"Jisung nerede çocuklar?"
Chanhee ve Hyunjin bir süre durup bakışırken öğretmenlerine ne gibi bir cevap vermeleri gerektiği konusunda göz ile anlaşmaya çalışıyorlardı.
"Bilmiyoruz hocam sanırım Chanhee var diye gelmek istemedi. Biliyorsunuz Chanhee'ye fobisi var."
Chanhee gülerek dünyanın en saçma bahanesini uyduran arkadaşının ensesine elini atıp bastıra bastıra sıkarken Hyunjin gülümseyerek hocasına bakmaya devam ediyordu.
"Ben de bu yüzden sizleri çağırmıştım. Bakın hazır tatildesiniz hazır mezuniyet töreniniz olacak..."
Etrafındaki ormanlık alanı gösteren öğretmenleri elindeki kitabı ikiliye uzatarak konuşmaya devam etti.
"Her taraf pozitif enerjiyle dolu. Tertemiz hava... Siz kaç yıldır birbirinizin kuyusunu kazıyorsunuz. Sizi okula geldiğim ilk günden beri gözlemlediğimi biliyorsunuz. Bunu bütün öğrencilerime yapıyorum."
Gülümsedi.
"Üçünüzünde ortak olduğu yanlar var çocuklar. Anlaşabilirsiniz. Bakın lise bitiyor. Dünya üzerindeki en güzel yaşlarınızı bu şekilde didişerek geçirdiniz. Bari şu son günlerinizi birbirinizi alttan alarak geçirin. Anlaşacağınıza inanıyorum."
Hyunjin ve Chanhee rehber öğretmenlerini geçiştirmek adına onaylayıcı mırıltılar çıkarırken öğretmenleri, yanından uzaklaşan öğrencilerinin arkasından bağırmış, söylediği şeyle ikilininde söylenmesine neden olmuştu.
"Dün bir dizi izledim. Birbirinden nefret eden öğrencilerini kaynaştırma adına aynı etkinliğe sokuyordu biri. Ya da dur tesadüf müydü? BİLMİYORUM AMA SİZ ÜÇÜNÜZÜN BİR GRUP OLDUĞU BİR ŞEYLER PLANLAYACAĞIM!"
"HOCAM!"
"Tanrı aşkına ne klişe ama..."
~~~
03072020 ~ 2323 Syglr Svglr
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uwu changmin uwu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
