ALINTI

297K 12.2K 1K
                                    


Merhaba sevgili okurlar,

Şimdi okuyacağınız kesitler, sizi bekleyen birkaç bölüm içerisinden alıntılanmıştır.

Paylaştığım bu kesitler sayesinde sizi bekleyen korku dolu bölümlerin kapısını aralayacaksınız.

Paylaştığım kesitler size başka bir hikâyenin içerisinde bulunuyorsunuz gibi hissettirecektir.

Her biri, bir paragrafın bütününden alınan parçalar olduğundan okurken olay örgüsü beklemeyin. Dediğim gibi önümüzdeki birkaç bölümden alınmış kesitler.

Gizemli kadının ağzından geçmişi ve başına gelenleri okuyacaksınız.

Keyifli okumalar dilerim,

Sevgiyle kalın.

Kalkıp uyku tulumunun içerisine girdim. İyice yerleştiğimde gözlerim sönmek üzere olan, çadırın dışındaki, ateşin gölgelerine takıldı.  Ateşle kendi çadırım arasından büyük ve ince olan, iki ayağı üzerinde yürüyen bir varlığın geçtiğini gördüğümde kalbim tekledi, gözlerim ise büyüdü. 

Nefesimi istemsizce tutarken, el fenerine uzanıp kapattım. Korkulu bakışlarım çadırın etrafında mekik dokurken, ellerim ise çığlık atmamam için dudaklarımı mühürlemişti.

Gözlerim korkuyla açıldı. Ellerim ağzımı mühürledi, kalbim tekledi. Beynim ise alarm sinyalleri veriyordu. Uyku tulumunun içerisinde oturur vaziyette, karartının çadırların arasındaki duruşunu izliyordum. Dışarıdaki varlığın bacakları ince ve uzundu, üst gövdesi bacaklarına oranla daha kısaydı. Baş kısmı biçimsizdi. 

Gözlerim biçimsiz gövdeyi korkuyla süzerken, gölgesinden görebildiğim varlığın çadırıma doğru elini havaya kaldırması ile nefesim kesildi. Elini çadırıma değdirdiğinde bedenim buz kesti. Çadırımı delen, pençeye benzeyen tırnaklarından gözlerimi alamıyordum. Hareket etmek, kaçmak, bağırmak ve yardım dilenmek istiyordum. 

Beynimde onlarca kaçış senaryosu geçerken, tek yapabildiğim pençesine bakmaktı. Tırnaklarını çadırıma geçirmiş bembeyaz parmakları, gördüğümde kısa bir nefes aldım. Aldım nefesi ciğerlerimde hapsederken, çadırımın kumaşını tırnaklarını aşağıya kaydırarak yırttı. 

Harekete geçmeliydim ama vücudum beni dinlemiyordu. Hayatta kalmak için devreye sokmam gereken beynim uyuşmuştu. Düşünemiyor, hareket edemiyordum. Tek yapabildiğim izlemekti.

El fenerinin ışığı direkt olarak yaratığı aydınlattığında korkuyla nefesimi tuttum. Yaratığa odaklanan bakışlarım uzun kulaklarına takıldı. Kulakları titrerken, ciğerlerime hapsettiğim nefesim dışarı çıkmak için direniyordu. İstemsizce, yaratığın tüysüz kafasını ve yüzünü inceledim. 

Bakışlarım yaratığın geniş anlına, ardından kocaman göz çukurlarına ve içerisindeki grimsi göz bebeklerine odaklandı. Göz bebekleri kurumuşçasına hareketsiz bir vaziyetteydi, sanki katılaşmıştı. 

Burnunun olması gereken yerde, derisine bitişik iki siyah çukur bulunuyordu. Titreyen çukurlar sayesinde yaratığın burnunun bunlar olduğunu anladım.

Bakışlarım ağız kısmına indiğinde ağzının oldukça büyük olduğunu gördüm

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

Bakışlarım ağız kısmına indiğinde ağzının oldukça büyük olduğunu gördüm. Dudak yapısı bulunmuyor, sadece ince bir katman ve oldukça büyük, yuvarlak bir ağız deliği vardı. Fener ışığının çarptığı dişleri ağzının içerisinden fırlıyordu. Onlarca diş, ağzının dışında, birbirine kenetlenmiş bir şekilde duruyordu. Fazlasıyla keskin olduğunu dişlerinin incelen uçlarından anladığımda, içimi bir korku kapladı. 

Çenesi ise, dışarıdaki dişlerinin altında, sivri bir şekildeydi. Bakışlarımı, yaratığın uzun kalın boynunu takip ederek, gövdesine indirdim. Dümdüz olan beyaz gövdesinin üzerinde, ne bir tüy ne de başka bir şey bulunuyordu. 

Uzun ince kolları yaratığın dizlerine kadar uzanıyordu. İnce parmaklı ellerini incelerken, pençe halini almış tırnaklarından, bakışlarımı hayvanın organı olduğunu düşündüğüm şeye çevirdim. İnsanlardaki erkek üreme organına benziyordu. 

Bakışlarımı ince ve fazlasıyla uzun tüysüz bacaklarına çevirdim. Ayaklarına indirdiğim bakışlarım, yere doğru kıvrılan, tırnaklarının buldu. 

Bakışlarım, birdenbire üzerime doğru eğilen, canavarın kalıplaşmış göz bebeklerine odaklandı. Gri göz bebeklerine odaklanmış gözlerim, korkuyla açıldı. Yaratığın nefesinden gelen leş koku, midemde kasılmalara sebep oldu.

Burnumum ucuna gelenin, ölümün elçisi olduğunu biliyordum. 

Yaratığın eli havaya kalktı. Yaklaşan sonumu görmeme rağmen, tek yapabildiğim şey yaratığın hareketsiz göz bebeklerine bakmaktı. Yaratığın elini bana doğru savuruşunu gördüğümde, gözlerimi kapatıp derime delip geçecek tırnakları bekledim.

Okurken neler hissettiğininizi benimle paylaşmak ister misiniz?

Peki ya sizi bekleyen bölümler hakkında bir fikriniz oldu mu?

Yeni bölüm için heyecanlı mısınız?

Kahraman bakış açılı anlatımı mı yoksa ilahi bakış açısını mı seviyorsunuz?

Gizemli kadınla buluşmak nasıldı?

Yıldızları parlatmayı unutmayalımki yeni bölüm bir an önce gelsin!

Harese : Soğuk Bedenler (BASILDI!)Место, где живут истории. Откройте их для себя