"Vuruldun mu? Neresi?"

Kızı kontrol etmeye çalışınca Nur adama engel oldu.

"Vurulmadım kolum..."

"Ben sana demedim mi odadan çıkmayacaksın diye?! Yoruyorsun kızım be adamı!"

"Hayır!! Hayır!! Olamaz!!"

Kız cevap vermek için ağzını açtığı sırada karşı mevziden Çağanın sesi yankılandı. Mert birden o tarafa döndüğünde içine büyük bir sıkıntı ve korku oturmuştu. Nur'un aklındaki tek isimse Neşe olmuştu. Oraya doğru koşmak istese de kafasını çıkarmasına izin vermeyen teröristler vardı.

Sırtını taşlardan birine verip Nur'u da yanına dayadı. Cebinden bir bandana çıkarıp kıza uzattı.

"Çabuk bunu koluna dola."

Nur adamı ikiletmeden bandanayı alıp acıdan bağırmamak için dudağını ısırarak koluna doladı. Mert taşın kenarından silahın namlusunu uzatmış önlerini tarıyordu. Tekrar geri çekilip taşa dayandığında yüzü acıyla buruşmuş kıza baktı.

Nur Mert'in ona nasıl öfkeyle baktığının farkındaydı. Yine de adam derin bir iç çekip kızın koluna doladığı bandanayı bağladığında Nur da gözlerini ona dikti. Tek koluyla silahı taşımakta bile zorlanıyordu ve ona yardım edemiyordu.

Mert tekrar Çağan'ın mevzisine doğru bakıp yere çöktü. Kıza da çökmesini işaret etti. Telsizi eline aldı.

"Çağan! Çağan! Noluyor oğlum orada ses ver! Çağan!?"

Telsizden bir süre karşılık gelmeyince Mert öfkeyle telsizi sıktı. Telsizi bırakacağı sırada Neşe'nin nefes nefese sesi duyuldu.

"Teğmenim...yaralımız var!.. Devran...Devran vuruldu! Durumu çok ağır..."

O an Mert ve Nur birbirlerine bakmışlardı. Adamın gözlerindeki öfkeyle öyle koyulaşmıştı ki Nur gözlerini adamdan korkuyla kaçırmamak için kendiyle mücadele etti.

Mert birden kızın çenesini tuttu. Suçluluk duygusu öyle bir yakalamıştı ki yakasını ne yaptığını düşünecek durumda değildi. Askerini kaybetmişti... Annelere verdiği sözü yine tutamamıştı. Evladını ona sağ salim değil al bayrağa sarılı tabutta gönderecekti...işte bu...bu onu bitiriyordu!

"Çağan'ın mevzisine gidicez. Peşimden sakın ayrılma ve arkamdan sakın çıkma!"

Nur hızla başıyla onaylayınca eğilerek koşmaya başladılar. Nur adamın dediğinden çıkmıyordu çünkü en ufak hatasında Mert kafasına sıkar gibi duruyordu. Üstelik bu sefer yeleği bile yoktu!

"Hadi Neşe hadi kızım gebert şunları!"

Neşe can havliyle çatışıyordu. Karşısındakilerin tecrübeli olduğu belliydi.

Sırtını bir anlığına taşa yaslayıp derin bir nefes aldıktan sonra hızlıca çekildi. Karşısındaki teröristin anlının ortasından vurdu.

O sırada Mert ve Nur da koşarak yanlarına gelmişlerdi.

Çağan Devranın başını kucağına almış elini Devranınkinin üstünde göğüsüne bastırıyordu.

Çatışma esnasında Çağanların mevzisine giren iki teröristi fark edememişlerdi. Arkadan gelen teröristleri fark eden Devran onlara dönüp birini indirmesine rağmen diğerleri de ona ateş açmıştı.

TEĞMENİMOù les histoires vivent. Découvrez maintenant