39. GÜCÜN RENGİ

1.3M 41.3K 503K
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sindire sindire okursanız sevinirim, bölüm çok uzun. Zaten iki parta ayırdım. ❤️

Keyifli Okumalar:

Şarkılar: Sezen Aksu, Farkındayım
Betta Lemme, Give It

Helin Aktan'ın güncesinden...

09.01.2020

Bugün kendimle barıştım.
Bugün kendimi affettim.
Bugün kendimi yok ettim.

Ve ben bugün gücün renginin bu yaşımdaki siyahlığım değil, çocukluğumdaki beyazlığımdan geldiğini öğrendim.

Ben bugün, birisinin yıkımını izledim; ben bugün, her şeyden vazgeçtim; her şeyi yeniden kazanmak için.

"Altıncı Sokak Nöbetçisi, Helin"
Üzerini karaladım
"Helin Aktan"

"Altıncı Sokak Nöbetçisi, Helin"Üzerini karaladım"Helin Aktan"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sondu, bu dipti, bu en zoruydu. En kötüsünün beni öldüreceğini düşünmüştüm ama daha kötüsünün olmayacağını bilmek beni ayağa kaldırmıştı.

İnsan kendini her zaman en kötüsüne hazırlardı, ben kendimi hazırlamadığım halde en kötüsünden kurtulmuştum. Bu kurtuluşun adı aslında güçtü, bu kurtuluşun adı aslında değişimdi, bu kurtuluşun adı aslında kaybetmeye alışmaktı ve yeniden doğrulmaktı.

Öyle çok düşmüştüm ve öyle çok ayağa kalkmıştım ki aslında kendimi bulduğum yerde, beni yine ayağa kaldıran ben olmuştum.

Saatlerdir kendimi kilitlediğim bu banyoda aynada kendimi izliyordum. Gözlerimi izliyordum, ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Kuruyan dudaklarımı, dağılan saçlarımı, boynumda öfkeden dolayı kendime geçirdiğim tırnak izlerimi. Kendimi izlerken ağlamıştım, kendimi izlerken gülmüştüm, kendimi izlerken kızmıştım ama en çok kendimi izlerken halime acımıştım.

Ve kendime acımak, benim en çok yaptığımdı. İçimdeki bütün sesler bana acıyordu, ben kendime acıyordum; kendime acımam, acınacak hale gelmeme neden oluyordu. Merdiven basamaklarında hüngür hüngür ağladığımda da kendime acımıştım ama ben kendimi acırken, acımasızlığın en kötüsünü görmüştüm.

Bir daha kendime hiçbir zaman acımayacaktım ama acımasızlıksa hak edene o acımasızlığı sonuna kadar gösterecektim çünkü ben aslında bu aynadaki kadını seviniyordum.

Beşinci yaşında ilk doğum günü hediyesi alan o çocuğu seviyordum çünkü yaşayabilmişti. Altıncı yaşında dayak yemekten kolu kırılan Helin'i seviyordum çünkü yaşayabilmişti. Yedinci yaşında en kötüsünü yaşadığı halde hayatına devam eden Helin'i seviyordum çünkü yaşayabilmişti. Küçücük kız çocuğu bile bu denli güçlüyken, benim haddime mi düşmüştü de kendime acıyordum?

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin