1.Bölüm

159K 3.9K 1.2K
                                    

Herkese selam 💙 Evettt düzenlemeye başladım ve umarım bu halini seversiniz. Keyifli okumalar💙

Bölüm şarkıları:
Tuğkan - Aşk nasıl iki kişilik?
Fikret Kızılok - Bu kalp seni unutur mu?

"Öyle bir yere geldik ki hiçbir sokağın adı yok."
                                  ~ Cemal Süreya

1.Bölüm - UHRA

"Yat yere yat."

Elindeki silaha tekme atıp yere düşürdükten sonra, yaptığı atakla haini tek hamlede yere yatırdı. Yakaladığı teröristin ağır yaralandığı ayağına hissettiği sinirle baskı uyguladı.

"Kafasına soktuğum." Ayağıyla yoğun bir baskı uygulamaya devam etti. İçindeki tüm acıma duygularının başını ayağının ucuyla ezmeye ant içmişti.

Genç adam, yakaladığı teröristin yakasından tutup ayağa kaldırdı ve ezbere bildiği dağda arkadaşları ile yürümeye devam etti. Her bir karesini ezbere bildiği dağda usulca göz gezdirdi. Yeşil gözleri intikamla süslenmişti. Şu anda aralarında yürüyen teröristi epeydir arıyorlar ve onu vurup kaçmasına engel olmuşlardı.

"Komutanım bugün biter mi?" Timden gelen soru ile gözlerini kapatıp açtı. Yeşil gözlerini soruyu yönelten kişiye çevirip gözlerini kıstı.

"Bugün biter bence, Cihad döneriz geceye kalmadan değil mi?" Onunla aynı rütbede olan arkadaşına baktı. Aralarında sadece ay farkı var fakat ikisi de bunu sorun etmiyordu. Tabii Cihad'ın damarına basmadığı sürece.

"Gideriz kardeşim, bu haini yakaladık zaten, pek bir şey kalmadı. Hava kararmadan haber veririz birliğe, bizi almaya gelirler." Olumlu anlamda baş hareketi yaptıktan sonra yürümeye devam ettiler.

Aylardır bu dağlardalar. Temizlemedikleri mağara kalmamıştı. Sadece onlar değil onlarla beraber bir tim daha vardı.

🌼

Bir! iki! üç! daha sayamayacağım bir yirmi dakika daha var. Ellerimi şakaklarıma bastırıp baş ağrımı dindirmeye çalıştım ama nafile. Şu nöbet bitmezse ben biteceğim gibi görünüyor. Gözlerim ezbere bildiğim acilde dolaşırken yüzüm asıldı. Bu nöbet neden bitmedi ve benim başım neden bu kadar çok ağrıyor. Yüzüm asılırken, kendi kendime söylenmeye devam ettim.

Hastanenin soğuk duvarları birçok ölüme tanık oldu. Ben burada yeri geldiğinde mutluluğu, yeri geldiğinde ölüme şahit olmuştum. Ama şu an her yer sessizken, benim başım şiddetli bir şekilde ağrıyor. Eve gitmeyi düşündüm; bugün eve gittiğimde sevdiklerime sıkı sıkı sarılmayı düşündüm. Sonra aklıma aylardır görmediğim biri geldi. Canımın canı. Canımın en içi.

Abimi en son beş ay önce görmüştüm ve o günden sonra bir daha gelmedi. Ne kadar çok telefonla konuşuyor olsak da bize yetmiyor. Ne bileyim hala onun gidişlerine alışamadım. Sanırım ben hiçbir zaman buna alışamayacağım. Evde hep abimin eksikliğini yaşayacağız.

"Uhra! Uhra!"

Ve bum! bütün baş ağrıma bir ağrı daha. Bu kızı hiç ama hiç sevmiyorum ve tam nöbetim bitecekken nereden çıktı.

UHRA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin