guess i'm lying 'cause i wanna, guess i'm lying 'cause i don't
"Alyssa, ders bitti.""Efendim?"
Yanımda beni dürten Erin'in sesiyle hafifçe irkilip gözlerimi sınıfın ön çaprazımdaki köşesinden ayırabildiğimde, yüzümdeki ifade içinde bulunduğumuz durum için fazla gerilmiş duruyor olmalıydı, Erin hafifçe güldü.
"Dalmışım," sandalyemde geriye doğru esnedim. "Teşekkürler Erin. Haber verdiğin için, yani."
Bir süre yüzüme öylece baktı. "Gerçekten Sinema Tarihi dersinin raporlarını son güne mi bıraktın?"
Gözlerim şokla açıldı. "Ne?"
Gerçekten, bunu nereden bilebilirdi?
"Aptal aptal bakma bana, Alyssa. Göz altların kalem kutumdan daha mor. Ayrıca dönem başından beri beraber oturuyoruz ve senin dikkatin ilk defa bu kadar dağınık. Geçen sene Siyasal Düşünce Tarihi vizesine üç gece çalıştıktan sonra bile bu kadar dalgın değildin."
Kafamla onayladığımı belirten bir hareket yaparken bir yandan da masada duran kalemlerimi mavi küçük çantama koymak üzere toplamaya başladım.
"Şükürler olsun ki son dersim, eğer yarına rapor yoksa eve gidip uyuyacağım."
Erin hafifçe yüzünü buruşturdu. "Geçen sene uykuyu tercih ettiğim için bütün bunların başıma geldiğine inanamıyorum."
"İyi yanından bak," dediğimde masanın üstündeki defterimi de mavi küçük çantamla beraber sırt çantama koymuş ve kapıya doğru ilerlemeye başlamıştım bile. "Jake ile tanıştınız. Zaten çok ortak noktanız olduğunu hep söylüyordum fakat en büyüğünü ikimiz de biliyoruz." Son u harfini oyuncu bir tavırla uzattım, o ikisi çıkmaya başlayıncaya kadar kaç hafta daha geçmesi gerektiğini gerçekten bilmiyordum.
"Saçmalama, Alyssa," Erin küt kesim saçlarını parmaklarıyla arkaya doğru tararken hızlı bir iki adımla bana yetişti, "Jake benden küçük."
"Bir yaş."
"Yine de," bıkmışlıkla iç geçirip devam etti. "Yine de benden küçük. Bilemiyorum."
Çıkış kapısı birkaç adım önümdeydi ve bu durumda Erin'in Sinema Tarihi sınıfına gitmek için çıkış kapısının çaprazındaki merdivenlerden yukarı çıkması gerekiyordu, durdum.
"Sadece... O sana gerçekten bu kadar yakınken bir şans vermeden mutluluğu kendinden uzağa itmeni istemiyorum. Jake'i tanıdığım kadarıyla söylüyorum, eski sevgilinle uzaktan yakından alakası yok, Erin," sağ elimle sol omzunu hafifçe sıvazladım.
"Benim yaptığımı yapma ve korkmadan bir şans ver."
Lise anılarım birer birer kendilerini hatırlatmaya başlayınca buruk bir gülümseme yüzüme yerleşti. Ergendim ve aptaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
all i needed was some words to say, mark lee
Fanfiction"yalan söylemek istemediğim için yalan söylüyorum." blindfxld, 2020. ilayda için seri angst mark lee (mini) fici çünkü ağlamak istiyormuş.