Push The Limits▪ TaeKook

U Got Wet ⛆ ▪

"Daha sert olun, Bay Jeon." Gözlerim sımsıkı kapalıydı, Bay Jeon sertçe belimi kavramış ve göğsümü çarşafla buluşturduğu gibi kalçalarını dışarı çıkartarak bir anda sertçe içime girdi. Sikeyim, kalın penisi gerçekten de beklememe değmişti.

Boğukça inlemiş ve terleyen kahküllerimi çarşafa sürterek, alnımı bastırmaya başlamıştım.

Parmaklarım altında kavradığı mor çarşafı sıkıştırıyor ve hissettiğim yoğunlukla durmaksızın inlememi sağlıyordu, Bay Jeon gerçekten de fazlasıyla sertti hatta bu o kadar hoşuma gitmişti ki arsız hallerime davetiye çıkartıyordu. Kalın elleriyle, ince belimi iki yandan sıkıca kavramış ve dolgun kalçalarımı dışarıya doğru çıkartmıştı."Rahat durmanı söylemiştim sana küçüğüm, hatırladığım kadarıyla." Derin bir nefes vererek, bacak aramda kıpırdandı.

Aralık dudaklarım durmaksızın arsızca inliyor ve her iki saniyeye bir hırıltılı nefesler veriyordum ama Bay Jeon, benim aksime sakince nefes alıyor ve yavaş bir şekilde geri veriyordu.

"Ahh! Sikeyim.. daha da sert olur musunuz? Yalvarırım.." İçime girişleri hızlanıyordu, ıslak deliğime her iki saniyede bir damarlı penisiyle giriyor ve en derin köşelerime vuruşunu yaparak, tekrardan giriyordu.

Üzerime doğru eğildiği sırada belimi kavrayan tek elini enseme bastırmış ve başımı yana doğru çevirerek, yanağımı çarşafla buluşturmuştu, bunları yaparken bile son hız gel-gitlerine devam ediyordu, "Arsız küçüğüm." Belimde duran elini de kımıldatmış ve saniyeler sonra da okşadığı kalça yanağıma sertçe şaplak atmıştı.

Dolgun kalçaları dışarıya çıkıyor ve bir anda tüm gücüyle üzerime gelerek durmaksızın içime giriyordu eğer ensemde, bedenimi sabitleyen eli olmasa sarsılacağıma yemin edebilirdim.

Çok farklı bir histi. Bay Jeon gerçekten de en güzel günahımdı. İçimi doldurma hissi, ağır cüssesi ve fazla kaşınmamdan dolayı verdiği hırıltılı nefesler beynimde zonkluyordu.

"Galib- mmmğgğ daha sert! Bağımlınız olacağım, beni her gün becerir misiniz?" Bay Jeon kahkaha atmış ve ellerini üzerimden çekerek, içimden çıkmadan bedenimi düz döndürmüştü. Sırtım çarşafla buluştuğu gibi hızlı nefeslerim arttı ve terleyen kahküllerim arasından bayık bakışlarla Bay Jeon'a bakmaya başladım.

"Seni her gün saatlerce sikebilirim çünkü gerçekten de çok tapılasısın."

Aralık dudaklarımı birbirine bastırdım, Bay Jeon arsız bir şekilde gülümsüyorken elmacık kemikleri belirginleşmiş ve terleyen siyah kahkülleri, mavi gözlerini örtmeye başlamıştı.

Uzun parmakları bir hamlede ayak bileklerimi sardı ve geriye doğru ittirerek, dizlerimi kırmamı sağladı ardından da ortaya çıkan ıslak deliğime bakmış ve alt dudağını ıslatarak metal piercingi belirginleştirmişti.

Heybetli ve kas yığını olan bedeniyle üzerime doğru uzandı ve dirseklerini, omuzlarımın hemen üzerine yerleştirdi böylelikle ağır cüssesinin altında sıkışarak kalmıştım hatta sert vuruşlarından kaçamazdım ya da kımıldayamaz..

Burunlarımız iç içe geçmiş bir şekildeydi, "Penisimi deliğine konumlar mısın?" Konuşurken sıcak nefeslerini hissettiğim dudaklarına arka arkaya öpücük kondurmuş ve bacaklarımı da beline doladıktan sonra ıslak penisini kavramış birkaç kez çekip, kaygan deliğime konumlamıştım.

Saniyeler sonra da Bay Jeon kendini, içime doğru sertçe itti, "Çok sertsiniz." İstemsizce inlemiş ve ellerimi yanaklarını yerleştirmiştim.

Gözlerini yavaşca kapattı ve sonra da dudaklarımızı birleştirdi, alt dudağımı usulca kavramış ve emmeye devam ederken, dirseklerinden güç alarak son sürat içime girip çıkıyordu,  öyle sert davranıyordu ki uyguladığı güç yüzünden kolları arasında sıkışan bedenim kıpırdayamayasa bile yatak her hareketimizde sallanıyordu.