"Ne oluyor lan burada  sen benim kardeşimi nasıl iteklersin?"

"Bitti... Her şey  buraya kadarmış benim attık  tahammül sınırım dolup  taştı..." Kartal ne diyorsun lan, diye üstüne  atlayacaği sırada  önüne  geçerek  ellerimi göğsüne koydum.

"Kartal, sakin ol önce dur bir dinle. Sen ne zaman öfkeyle kalksan biz zararla oturduk. Dinle." Kartal anlat dediği sırada  gözüm başı önünde ağlayan  Hira'ya gitti.

'Senin sevgili bacın varlığından dahi haberim olmadığı bebeğimizi aldırmış. Bana en ufak bir açıklama yapma gereği  duymadan sorma gereksinimi dahi duymadan bebeğimizin katili olmuş..."

"Serçe... Doğru mu? Söyle doğru mu?

Hira başını  kaldırıp  iç çekti. "Üzgünüm... Üzgünüm." Ellerimle ağzımi kapatırken büyük bir şok yaşadım. Nerdeyse ben küçük dilimi yutacakken Okan sinirlenmekte haklı değil miydi?

"Kardeşini bana gelinliğinle emanet ettin, bende sana gözümdeki kefeniyle geri getirdim.  Ben emanetini senden teslim alıp yine sana getirdim." Hira koşarak  yukarıya çıktığında  kendimde arkasından gidecek derman bulamadım.

"Okan emin misin, Hira gerçekten bunu yapmış olamaz." Sorumla birlikte burnundan soluyan  Okan, iç cebinden  kağıt  parçası çıkartarak bana uzattı. Elim titreyerek kâğıtlara baktım.

"Birinde hamilelik sonuçları diğerinde ise hamileliğine son verdiğine  dair kanıt var...  Yarın  boşanma  dilekçesi vermiş olurum." Son sözünü söyleyip geldiği gibi rüzgar  gibi gitmişti. Kartal'a baktığımda dünyada  değil gibiydi.

"Kartal gel şöyle oturalım." Kartal'ın oturmasına  yardım ettikten  sonra bende yanina  oturup  teste baktım. "Hira... İki aylık bebeğini aldırmış... Şimdi  ne yapacağız. Acaba Okan ile bir kez daha konuşsak mı, belki de boşanmaktan vazgeçer."

"Katil oldu, kardeşim tıpkı benim gibi  bebek katili oldu... Lina  ben şu hayatta iki defa hata yaptım. Ilki kiralasıca elime silah alıp kendi bebeğimi öldüğümde yaptım .... İkinci hatayı da kardeşimi kendi ellerimle evlendirerek yaptım."

"O halde ben de katilim. Sen bu acıları  tek başına  yüklenemezsin. O gün  sizi zorla dışıriya çıkartarak bende katil oldum. Senin beynine girerek küçük kardeşini evlenir diyen de benim... Bu günahlarını vebalini  tek başına  taşımana izin vermem."

Kartal öne doğru eğilerek  elleriyle  başını avuçladı. "Hata yaptım  Lina, onları  zorla evlendirerek hata yaptım. Zamanında  bana yapılmak istenen şeyi onlara zorla  dikte ettim." Kim böyle  bir sonumuzun olacağını  bilebilirdi ki...

"Her şey bitmiş değil. Hira kocasını çok seviyor... Belki bir cahillik yapıp  bu hataya düşmüş yine de ayrılmaları gerekmiyor. Sevgi her acıya merhem olacaktır."

"Lan kocasına sormadan gitmiş bebek aldırmış. Kim hangi adam bunu affeder. Kim bir ölümü sineye çeker."

"Ne yani ben senden gizli bebek aldırsam beni sokağa mı atacaksın?"

"Olayı satırma Lina. Biz bu denli çocuk isterken gidip bunu yapmazsin. Benim sinir olduğum nokta neden kocasına  haber vermediği bir kadın hamile olduğunu neden niçin saklar... Üstelik iki aylık bir bebek!" Kartal'a  eliyle yüzünü örselerken bende yukarıya gitmek için ayağa kalktım.

"Bende Doğan'ı arayıp  buraya  çağıracağim. Bu konuda tek başıma karar veremem."

Haklısın diyerek yukarıya çıktım. Hira yastığına sarılmış canı  çıkacakmıs gibi  ağlıyordu. Ona iki saat boyunca dil döksem de ağzından tek bir kelime dahi alamadım. En son dizimde uyuyup kalmış bende üstünü örterek odadan çıkmıştım. Aşağıya  indiğimde Doğan ve Kartal konuşuyordu.

"Hoş geldin Doğan abi..."  Yalnızca  başını  salladığında kahve yapıp götürdüm. Ikisi de kahvesinden bir  yudum dahi almamıştı. Doğan gittiğinde bende Hira'ya yemek götürdüm ama yemedi. Kartal de yemek istemeyince  bir bardak meyve suyu içerek  yukarıya odama çıktım. Kartal elini başının almış  tavanı izliyordu. Kocamin yanina sokularak başımı göğsüme koydum.

"Ne karar verdiniz?"

"Ben boşanmalarından yanayım. Doğan da tam tersi  bu duruma karşı. Evlillik oyuncak değil diyor. Ilkinde evliliklerine ben karar vermiştim. Bu defa onu dinleyeceğim..."

"Hira boşanmak isterse."

"Herkes oturup  düşünsün diye bir karar aldık. Tam iki hafta  sonu iki  aile bir araya gelecek. Aileler ne karar verilirse ortak karara uyulacak."

Kartal'ın bahsettiği iki hafta azap gibi geçmişti. Hira ölü gelin gibi ortada dolaşırken onun boşanmak istemediğine emin gibiydim. Büyük  gün geldiğinde büyük abi Doğan olduğu için herkes  onun evinde toplanacaktı. En son biz geldiğimizde Hira başı  önünde iki abisinin ortasına oturdu. Raşit  bana  git dediğinde  kadınların yanına  gittim.

Konsey toplanmış gibi herkes birbirine kötü kötü  bakıyordu. Bade bir sorun çıkmaz  inşallah diye dua ederken benim içim sıkıntı doluydu. Keşke  ne konuştuklarıni duyabilsek. Irem evlilik böyleyse istemem dediğinde annesi çıkmıştı. Bir saat gibi uzun bekleyiş  sonunda bizi  bilgilendirmek için Raşit geldi.

"Karar verildi. Boşanma olmayacak. Okan ve Hira ayrı  eve çıkıp  yeni baştan  başlayacaklar onlara  birkaç  ay tanıdıktan sonra yine toplanacağiz. Eğer  yine  boşanmak isterler  boşanmalarına karşı çıkılmayacak"




Şeriat der ki:" Seninki senin, benimki benim." Tarikat der ki:" Seninki senin, benimki de senin." Marifet der ki:" Ne benimki var ne seninki." Hakikat der ki: " Ne sen varsın, ne ben."

Instagram: Sldakser

KURGU DEVAMI;  KAYIP İZ

       OKAN VE HIRA SERÇE HIKAYENIN ORTASINDAN ITIBAREN BAŞLIYOR



YENI KURGULAR ICIN; seldaksr01


DURGUN DENİZ :

"Ey zalim! Vicdanını sokak köpeklerine satan adam. Ey nefsine düşkün iblis! Şu hayattan sendende kurtulduğum günü görecek miydim?"














YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ