14.Bölüm: "Beraber uyuyalım mı?"

48.1K 2.6K 4K
                                        

Ben geldim canımın en içleri 💙

Nasılsınız bakalım? Keyifleriniz yerinde mi? Karantina nasıl gidiyor canımın içleri? Biraz daha dayanın ve evde kalın olur mu?

Bir şeyler söylemek istiyorum şu an sizlere. Kimseyi kırmak üzmek istemem sadece ufak bir açıklama. Benim hayatım sadece buradan ibaret değil. Her gün uzaktan derslere giriyorum, sonrasında hocalarımız sağ olsun bir sürü ödev veriyorlar her gece ödev yapmak için uğraşıyorum. Kendimce içsel sıkıntılarım oluyor ve sürekli bölüm yazamıyorum. Ve ben de bunun için çok üzgünüm. Ben de isterim sizlere hep bölüm atmayı ama bazen olmuyor işte. Beni anlayacağınızı umuyorum. Sizleri gerçekten çok seviyorum.

Multimedia: Yeni kapağımız... Nasıl buldunuz bakalım 💙

Bölüm şarkımız; Tuğkan - Sen Benim (Multimedia'ya koydum)

Bölüme sınır koyacağım. 1250 beğeni ve 3000 yorum (Özellikle öldün mü kaldın mı diyen canımın içlerinden yorum bekliyorum) Sınır geçildiğinde bölümü atarım.

Uzun bir bölüm oldu. Gözlerinizin ağrımasın hiç istemem. **** bu işaretleri koyduğum yerlerde bölümü kesip gözlerinizi dinlendirebilirsiniz.

Ve buraya da bir okuyucumun yaptığı benim de YouTube yüklediğim videoyu koyuyorum. Gerçekten çok çok beğendim. Hatta izlerken ağladım. Hadi gelin hep beraber ağlayalım canımın en içleri 💙

İnstagram: mavininhikayeleri
Wattpad: kendince_yazar

İyi okumalar.

~

Ada'dan...

"İşte şimdi sıçtık." Aslan ve benim dudaklarımın arasından aynı anda dökülen cümleyle birlikte Kutay'ın annesinin çatılan kaşları biraz daha çatıldı. Yüksek ihtimalle içinden benim oğlumun nasıl arkadaşları var böyle deyip kendi kendine yakınıyordu.

"Ne oluyor burada? Benim evimin hali ne böyle?" Gerçekten her şeyin başında benim olmam bence benim şanssızlığımın büyük bir göstergesiydi. Hayır yani her şeyi yapan Kutay'dı ama başında yakalanıp üstüne küfür eden de bendim.

Kutay'ın annesi tarafından bana atılan kötü bakışları gördüğümde, "Kutay çıksana şuradan annen bana kötü kötü bakıyor bak," diye mırıldandım. Şurada şöyle bir yerin dibi falan varsa ben de oraya girsem çok çok güzel olacaktı.

"Adaşkım beni kurtar ne olur görünmez et beni. Vallahi de billahi de ben bittim şu an. Annem görmesin beni." Kutay'ın masanın altından kafasını hafifçe çıkarıpta söyledikleriyle birlikte ayağımla hafifçe bacağına vurdum. Herhalde şu an birisini görünmez edebilme gibi bir imkânım olsa ilk kendimi ederdim değil mi?

"Ne saçmalıyorsun sen yaa çık şu masanın altından," dediğimde kafasını biraz daha içine soktu. Yeri delebilecek gücü olsa eminim ki delerdi...

"Ayy şu evimin haline Kutay Kutay..." Kutay'ın annesi elini başına koyarak yakınmaya başladığında gözü kimseyi görmüyor gibiydi.

"Sevgi teyzeciğim..." Burak konuşmak için araya girdiğinde hızlıca ona doğru döndüm. Şükür uyumaktan başka bir şey yapıp bizi savunacaktı. "Hepsi bunların suçu." Ha? Ben az önce bizi savunacak demiştim değil mi? O lafımı geri alıyordum haindi bu çocuk hain.

Serseri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin