on sekiz¡

4K 461 99
                                    

"bırak."

esmer genç, çatılı kaşları ve sinirli suratıyla dönüp cevaplamıştı sevgilisini. jeongguk'a ilk defa bu kadar sinirlendiğini hissetmişti.

"dinle lütfen."

"mark ile konuşmaya nasıl devam edebilirsin?"

aniden dönüp sorduğunda, sevgilisi ürkmüş ve yutkunmuştu. hala elleri taehyung'un kollarında, gidişini engellemeye çalışıyordu.

"taehyung konuşalım, lütfen."

gözleri dolan çocuk, çenesi titrerken sormuştu. taehyung'un siniriyse, sevgilisinin gözlerini görene kadar sürmüştü. genç çocuğun ağlamasına dayanamamış, kolları arasına sarmıştı. jeongguk ise anında sevgilisine sarılmıştı.

"onca şey yaptı sana, onunla hala konuştuğunu görmek beni çok sinirlendirdi. yediremedim kendime bunu. ben o pislik yüzünden sana yaptıklarımı unutamazken, senin bu kadar çabuk unuttuğunu görmek çok sinirlendirdi beni jeongguk."

yolun ortasında sarıldıklarını farkeden çift ayrılıp, daha sakin bir yere geçmişlerdi birkaç dakika içerisinde.

"üzgünüm. ben sadece. konuşmuyordum tamam mı onunla? boşluğuma geldi bir anda. ayrıca seninle kavga etti bir kere! sana vurdu! onunla ne konuşabilirim sandın ki sen? aptallık sende bir kere!"

kaşlarını çatarak, omzuna vurdu taehyung'un. bu kadar bağırması gereken bir konu değildi.

"beni korkuttun. benden ayrılacağını düşündüm."

biraz önceki haline nazaran sakinleşen taehyung, bu sefer de kıkırdamaya başlamıştı. jeongguk'un bu hali anında yumuşatmıştı kendisini. küçük olan onun bu haline son derece şaşırmış, mızmızlanmıştı.

"ne oluyor sana? gerçekten anlayamıyorum seni. bir öylesin bir böyle. taehyung sana diyorum!"

taehyung kıkırdamayı bırakıp, jeongguk'a doğru yaklaşmıştı. alınları birbirine değdiğinde;

"eğer sokakta olmasaydık-"

devamını getireceği sırada biraz geri çekilmiş, gülümsemişti kocaman.

"seni çok güzel öperdim jeon. benden ayrılmak istemezdin."

jeongguk biraz yaklaşmaya çalışsa da, taehyung kendini iyice geriye çekip, dikleşti. ikili beraber yürümeye başladı, jeongguk ise çatılı kaşları sayesinde etrafına korkunç bakışlar atıyordu. e tabii o öyle zannediyordu.

"çatma kaşını."

"birazcık yapsaydık bari."

dudaklarını büzmüş ve taehyung'un yanında zıplayarak yürümeye başlamıştı. tam bir küçük çocuk gibi davranıyordu.

"böyle bir yer, güvenli değil. hem hiç mi öğretmediler sana? halka açık alanlarda yapılmaz öyle şeyler, ayıptır. çok arsızsın."

jeongguk sevgilisinin koluna girip yüzlerini yakınlaştırdı.

"olabilir. hadi arsızlık yapalım."

taehyung gülerek kolunu çekmiş ve susmasını söylemişti. jeongguk umutsuzca birkaç saniye yerinde takılı kalmış sonra tekrar koşarak yetişmişti taehyung'a.

"evimin önünde yapsak? orada kimse olmuyor."

"hayatta olmaz. bir daha o riski alamam ben."

eski anılar akıllarında canlandığında gülüşmüş, gülüşmeler kahkahaya dönüşmüştü.

"taehyung, zili gerçekten hissetmedin mi? inanamıyorum!"

kahkahaları arasında zorlukla konuşmuş, taehyung'un koluna kendi kolunu dolamıştı. taehyung ise, gülümseyerek izliyordu eğlenen sevgilisini.

"çok güzeldin ve hissettiğim tek yer dudaklarımdı."

"sus sus! hala şapşalın tekisin!"

küçük olan utanacağını bildiği cevapları görmezden gelip, gülmeye devam etmişti. taehyung ise kafasını sağa sola sallayıp önüne dönmüştü.

"gerçekten duvarın pürüzüdür diye düşünmüştüm. elimi nereye koyduğuma bakmamıştım bile."

"iyi bari dudaklarımı tutturabilmişsin."

ikili birkaç saniye duraksayıp birbirine bakmış, jeongguk daha sonra kahkaha atarak koşmaya başlamıştı. taehyung ise onu kovalamaya.








-








"yine aynı şey olmayacak değil mi?"

jeongguk kıkırdarken taehyung elini işaret etmiş, duvara sabitlemişti.

"hayır. bu sefer duvarda."

"sonunda."

jeongguk bıkkınlıkla sızlanıp, gözlerini kapamıştı. tüm gün, bu anı beklemişti. dudaklarının üzerindeki dudakların hissini özlemişti.

"ne oluyor lan?"

yoongi elindeki poşetlerle taehyung'un arkasında belirdiğinde, ikili gözlerini açmıştı. taehyung kafasını aşağıya düşürmüş küfürler ederken, jeongguk taehyung'tan uzaklaşıp gülümsemeye çalışmıştı.

"sevgilisisin diye her yerde öpecek misin çocuğu? sapık! çekil şuradan!"

taehyung'u es geçip apartman kapısının şifresini girmişti. otomatik kapı açıldığında jeongguk'u bir süre beklemişti. ikili anlamsız bir bakışmanın içerisinde, birbirlerine gülümsüyorlarken tekrar konuşmuştu.

"girsene oğlum içeriye. salak mısınız siz?"

jeongguk bakışmayı sonlandırıp kısaca vedalaşmıştı sevgilisiyle. kapıyı kapatacakken yoongi önde merdivenleri çıkmaya başlamıştı. bunu görünce hemen önüne dönüp, hızlıca taehyung'a bir öpücük vermiş, hemen eve gitmesini söyleyip gülümsemişti. ikili birbirlerine el salladığında, taehyung daha iyi anlamıştı.

bu ikili birbirine sırılsıklam aşıktı. kavga etmeyi bile, beceremiyorlardı.

shampooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin