İntikam

282K 9.9K 1.5K
                                    

Sonunda bedeli söylemişti.İyi de ne ? O ne demişti

"Ne dedin sen Coğrafya Ödevi mi?"
*****★****_************★*******_*******★
Multipedya da Rüzgar'ın villası var.İyi okumalar :)))

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

    "Rüzgar bak sana defalarca söyledim,benim ikinci en berbat dersim coğrafyadır.İngilizce iste,Edebiyat iste,Kimya bile isteyebilirsin yaparım ama bu sıkıcı ders olmaz."

Sanki boş,soğuk bir duvarla konuşuyormuşum gibi bir duygu kapladı içimi.Beni siyah düz çalışma masasına oturtmuş önümede C.O.Ğ.R.A.F.Y.A ödevlerini koymuş yapmamı bekliyordu.

"Yalan söyleme,sırf bana gıcıklığına yapıyorsun.Eğer bu ödev yetmedi bana,çok azdı dersen diğerlerini de verebilirim.Fakat ufaklık önce şu coğrafya."

"Bana ufaklık diyorsun ama sende lise üçe gidiyorsun? Kesin sınıfta kaldın."

Bir de bana hakaret ediyordu.Asıl kendisi öyle işte ne olacak.Tabi bunu yüzüne söylemesi var.

"Ben,Rüzgar sancak. Asla sınıfta kalmadım.18 yaşındayım ve okula 1 yıl geç başladım.Şimdi şu coğrafya ödevini yap ki, o çıkacağım kızın yerine ,sen olma."

Gözlerini üzerimden çekti ve odasında ki küçük kapıya doğru -tahminim banyo - yürüdü ve içeri girdi.

Tahminim doğruydu ,az sonra içeriden su sesleri gelmeye başladı. O duş alırken ben de onun dediği şeyleri düşünmeye başladım.

Yine ona yanlış bir ithamda bulunmuştum.Kızmakta haklıydı ama "O çıkacağım kız yerine,sen olma." demekle neyi kastetmişti ki?

Alnımın,masaya çarpma sesiyle aynı anda yine düşüncelerimden sıyrıldım.

"Ayılman için iyi bir çözüm ama yüzünün hali... keşke çekseydim."

"Ha-ha-ha çok komik. 'O çıkacağım kız yerine,sen olma.' derken neyi kastetmiştin onu düşünüyordum."

Sesim,kafam masaya yatık olduğu için boğuk çıkmıştı.Kafamı kaldırdım ve Rüzgara bakmak için arkamı döndüm.

Ve çığlığı kopardım.Altında havlu vardı ama üstünde hiç birşey yoktu yani yarı çıplaktı.

"Beni neden uyarmadın ? İnan mıyorum ya ! Hayatımda ilk de..."

"Masal asıl ben inanamıyorum sence de fazla abartmıyor musun? Hem hala bakmaya devam ediyorsun,üstelik baklavalarıma."

Yine gamzelerini gösterecek şekilde güldü. Üstelik gülmekte haklıydı çünkü hala bakıyordum.Yanaklarımın kıp kırmızı kesildiğine emindim yüzümü hemen masaya çevirdim.

"Masanın üstündekileri yap ve işin bitince bas git!"

Sanırım haklıydı daha bugün tanıdığım biri için bencede kesinlikle haklıydı.

Hafifçe kafamı salladım ve masaya gömüldüm.

"Güzel,aferin benim ufaklığıma.Karnım acıktı aşağı inip bir şeyler atıştıracağım ister misin?"

Bu sefer kafamı olumsuz anlamda salladım ve en yakın kitabı açarak ödevlere başladım.

Bu hareketim komiğine gitmiş gibi -zaten her şeye gülen piskomanyaksadist in teki - gülmeye başladı ve sonra da beni bu büyük ve siyah oda da tek başıma bıraktı.

Gerçekten bu son sözlerine darılmışmıydım acaba? Neyse ne buradan hemen gitmem gerekliydi ve coğrafyadan anlamadığımı da ona söylemiştim bana inanmamakla hata yapmıştı. Aklıma takılan bir şey vardı, onun gibi biri dersleri mi önemsiyordu? Ödev yaptığına inanamıyordum. Gerçi suan bana yaptırıyodu belki önceki ödevlerini de başkasına yaptırıyor diye düşündüm.

Zaman intikam vaktiydi.önümde ki testleri kafama göre salladım ve masanın üstünde bulduğum bir postite not olarak:

Ben istediğimi yaparım anladın mı kimse bana emir veremez Bay ukala bozuntusu.Bu arada sırtını da hiç merak etmiyorum ne halin varsa gör! Don't see you later...

Hemen yatağın üstünde ki yeşil yağmurluğumu giydim ve odadan çıktım. Aşağı indiğimde ilk başta kimse yok sandım ama tam ensemde sıcacık bir nefes hissettim.

"Ne çabuk bitirdin ufaklık,bir de coğrafyam kötü diyordun.Asıl yalancı senmişsin.Neyse ne işim halloldu ya.Hava karardı seni istediğin yere ben bırakayım istersen he ufaklık?"

Hehehe sen yalancıyı yarın okulda gör yakışıklı ukala piskomanyaksadist.

"Teşekkürler,kendim bir polis merkezi bulabilirim sanırım."

"Polis merkezi?Neden polis merk..Ah doğru o çocuksu mor çantan çalınmıştı.Beni şikayet etmeye mi gidiyorsun?"

Bunu söylerken yüzünde ki alay beni iyice sinirlendiriyordu.Acaba daha kaç defa anlatacaktım ona.İyi ki coğrafya ödevini kafadan atmışım.İntikam almış oldum en azından.

"Hayır.Hırsızı şikayet edeceğim..."

Tam ağzını açmıştı ki telefonun sesiyle kapamak zorunda kaldı.

Telefonu yine öküz gibi açmıştı.

-Ne var? Emin misin? Daha bir ay vardı çıkmasına ne yarını.Plan değişti  anladın mı? Her şeyi unut kızı kaçırmaktan başka çaremiz yok!Hemen beni almaya gel.

Söylediklerinden hiç birşey anlamamıştım ama kızı kaçırıcaz mı demişti?

"Ne bakıyorsun öyle?Ödevi mi yaptıysan bas git ufaklık bir de seninle uğraşmayayım."

"Hey! Ben kendim gidemem onu şaka olarak demiştim.İstanbul'u bilmiyorum kaybolurum.Beni bir polis merkezine bırakırsan çok sevinirim."

Yine ve yine piskomanyaksadistçe güldü.Ardından

"Başka bir emriniz? Ben senin özel şöförün müyüm?"

Dengesiz mi bu! Telefon çalmadan önce kendi teklif etmişti.

"Ama telefon gelmeden önc.."

"O ,o zamandı tamam mı?"

Kapının önünde korno sesi duyuldu.Rüzgar hemen sağ yanındaki askılıktan siyah ceketini aldı ve giydi.

"Rüzgar yukarıda telefonum kaldı ve sanırım lovobayı da kullanıcam."

"Of ufaklık of , telefonunu al,tuvaletine gir ve bas git tamam mı? Başıma bela olmak istemezsin emin ol."

Hafifçe kafamı salladım ve Rüzgar evden çıktığında merdivenlerden yukarı çıktım. Hemen Rüzgar'ın odasına girerek bir saklanma yeri aradım.

Evet bu villadan çıkmayacaktım.Yani ne oluyor öğrenmeden çıkamazdım...

Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin