" Hoş geldiniz . Özellikle aradığınız model var mi ?"

Kız  dudaklarını büzerek başını iki yana salladı. İlker onun kararsız olduğunu gözlerinden anlamıştı zaten. Yaşı küçük görünüyordu. Ya annesi göndermişti Ya da genç yaşta evlenecek kızlardandı. Üniversite öğrencileri onlardan perde almayı pek tercih etmiyordu.

" Ben aslında biraz iç açıcı olsun istiyorum. Yani bizim evde her yer kırmızı . Perdeler  ,
duvarlar , fonlar . "

İlker garip olduğunu düşünerek kıza en çok satılan modelleri göstermeye başladı. Kız sonunda istediklerini seçtiğinde heyecanla ellerini çırptı.

" Işık beni öldürecek. Ama yine de alacağım. Bıktım artık o kasvetli odalardan . Hem bunalımdayım ben ."

İlker kızın söylediklerini garip bulsa da önemsemeyip ölçüleri almak için kızdan evin adresini aldı. Kızın ismini de Zeynep olarak not edip müşterisini yolladı.

&&&

" Off başım çatlıyor ."
Işık yattığı yerde gözlerini açtığında tanıdık gelen tavan ile rahatladı. Hastanede değildi. Zeynep onu evine getirmişti. Nasıl getirdiğini merak etti.

" Bu sefer hangi herife kucaklattın beni acaba ?"

Başını tuta tuta odasından çıktığında Zeynep'i bilgisayar başında buldu.

" Hey "

Kendini koltuğa atıp telefonunu aranırken Zeynep cebinden onun telefonunu çıkarıp kıza fırlattı . Işık korku ile telefonu hava da yakalayıp Zeyneb'e kötü kötü baktı.

" Ne ? Yakalayacağını biliyordum "

Zeynep tatlı tatlı gülümseyip ona baktığında Işık gözlerini devirip arayan var mi diye baktı.

" Beni nasıl getirdin ?"

" Cafenin Sahibi getirdi. Aslında çok romantikti . Sen yere düşünce ben birazcık çığlık attım. Tabiki senin yine şu medyumluk işlerin yüzünden bayıldığını fark etmem bir kaç saniyemi aldı. Sonrasında garsonlar geldi . Biri ambulansı arayacaktı. Ama onu durdurdum. Bunun her zaman olduğunu söyleyip eve gitmek isteyince o geldi. Cafenin sahibi adam. Çok yakışıklıydı. Seni kucakladı ve arabasına götürdü. Sonra da -"

" Sadade gelsen ?"

Zeynep omzunu silkerek " Bizi eve getirdi ve seni yatağına kadar taşıdı . Bir de sana numarasını bıraktı. Bence onu aramalısın " diyerek bilgisayarı kapattı. Sonra da sevimli sevimli Işığa bakmaya başladı. Onu iyi tanıyan kız gözlerini kısarak " Ne oldu ?" diye sordu.

" Sen uyurken benimde canım sıkıldı ve -"

Işık elini kaldırarak onu susturdu.

" Öncelikle ben uyumuyordum . Zavallı bir insanın ki kim olduğunu bile göremedim ölümünü deneyimliyordum. Bu da öyle rüya görmek gibi basit bir şey değil. Önce büyük bir darbe hissediyorsun sonra bedenin acı ile kıvranıyor. Sonrasında soluğun kesiliyor ve nefes almak için çırpınıyorsun ama alamıyorsun . Sonun geldiğini biliyorsun ama asla hazır değilsin. Kafanın içinde haykırıyorsun . Ölmek istemiyorsun . Ama kimse seni duymuyor. Ve sonra her şey birden duruyor. Soğuk etrafını sarıyor . Acı bitiyor ve -"

Kız anlatmaya devam ederken Zeynep'in onu ağzı açık ve dehşetle dinlediğini fark edince birden sustu. Sonra da gülümseyerek " Öyle işte . Sen ne diyordun tatlım " dedi. Zeynep ise duyduklarını sindirmeye çalışıp kocaman bir yutkunma  ihtiyacı ile kendini toplamaya çalıştı. Sonra da gözlerini birkaç kez kırpıp başını salladı.

DOKUN BANA ( Tamamlandı)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang