FROM SOLDIER | kth, jjk

Part 17: Secret Plan

[Ghostly Kisses - Empty Note]

Derinlerinizde hissetmeniz gereken bir bölüm daha.

Hazır mısınız?

Ben çok hazırım.

Bölüm sonunda, askeriyenin kafamdaki dışarıdan görünümünü içerek birçok resimle karşılaşacaksınız.

Beğeneceğinize eminim.

O halde başlayalım.

Sizi seviyorum.

| GİZLİ PLAN

Bakışlarım elimdeki kağıtlarda dolaşırken, aklım da bir yandan yapabileceğim planlardaydı. Kafamda uymayanları anında eliyor, daha iyisini düşünmeye çalışıyordum lakin planların pek iç açıcı olduğu söylenemezdi. Deniz yoluyla yapılan daha önce hiçbir çatışmayla ya da gizli planla karşılaşmadığım için, kendimi bu konuda eksik hissediyor ve özgüvensizliğim yüzünden plan yapmakta çok fazla zorlanıyor gibi duruyordum. Bakışlarımı kağıtlardan ayırıp, derin bir nefes alarak oturduğum koltuğa daha çok yaslandım ve başımı arkaya atarak zorlukla yutkunurken gözlerimi kapattım. Bu rahatlamak için yaptığım bir hareketti lakin, içimde büyüyen çaresizlik hissi hücrelerimi ayağa kaldırmış ve beni daha fazla strese sokmuştu. Gözlerimi açtığımda, uzun süredir yemek yemediğimi hatırlasam da, bulanan mideme şu anda yapacak bir şey olmadığını zihnimle fısıldayarak, yeniden elimdeki kağıtlara bakmaya devam ettim. Baş komutanın verdiği tüm ipucu, benim de bildiğim kadardı. Fazlalık olarak birkaç detay olsa da onlardan da çıkarabileceğim planlar yoktu.

Çin'in nelerde iyi olduğunu, hangi silahları kullandıklarını ve silahları olmadığında ne yaptığını yıllarca Kuzey bölgesinde çatışma yapan bir binbaşı olarak çok iyi biliyordum. Ancak deniz yolunda yapacağımız çatışma karşılıklı değildi ve ortada mayın gibi ciddi hasar verecek, yüzlercemizi bir anda öldürebilecek büyük etken vardı. Daha önce mayın kullanmak zorunda kalmamıştım, baş komutanın neye dayanarak bana bu yükü verdiğini bilmiyordum. Elinde güvenebileceği adamı kalmadığı için olduğunu düşünsem de, aklıma gelen detaylarla bu düşünceleri anında yok ettim. Uzun zamandır beni sınava sokuşunun, benim bir şeyleri ona kanıtlamamı isteyişinin asıl sebebi belki de son zamanlardaki tembelliğim değil, büyük görevler için hazırlanmam adınaydı. Gözlerimi anlık yorgunlukla yeniden kapatırken, çok kısa bir anlığına, rütbemi yeniden kazanamamış olmayı dilemiştim.

Eğer yeniden binbaşı olmasaydım, Jungkook'u rahatça görebilecek, onu strese sokmayacak, kendim de fazladan strese girmeyecektim. Her şeyi düşünüyorken, yeniden araladığım gözlerim, benim masamdakinin aynısı olan, şu anda bulunduğum Jimin'in odasındaki fotoğrafla birleştiğinde, derin nefesimi büyük bir sıkıntıyla verdim. Neden şu anda bu rütbede hala durduğumu tek bir fotoğraf açıklıyor gibiydi. Büyük kahkahalarla güldüğümüz askeri aile fotoğrafımızda, binbaşıları olarak çok gururluydum ve aralarında ölen arkadaşlarımın da olduğu büyük ailemizin arasında parlıyordum. Onlarla o gün ne kadar güzel hissettiğimi hatırladığım her saniye, tek tek zihnime işledi. Neden burada olduğumu, neden bu görevi üstlenmek zorunda olduğumu ve eğer ben olmazsam, bunu benim yerime onlardan birinin üstleneceğini aklıma kazıdım. Belki de tek başına Jimin alabilirdi bu görevi.

Onun küçük ve narin kalbinin, askeri konularda ne kadar hırçınlaştığını bilsem de, böyle bir sorumluluk karşısında ne kadar depresyona gireceğini ve korkacağını adım gibi biliyordum. Jimin kendi ayakları üstünde durabilen bir çocuktu, bana gösterdiğinin aksine, askerlerin yanındayken çok fazla gururluydu. Yine de yanında ben varsam, sıcak gülüşünü durduramadan gözlerini kısarak bana attığı güzel bakışları hatırladığımda, tüm bu katlanılmaz stresimin arasında, arkadaşımın bu tatlı detayına gülümsedim. Jungkook ile şu anda birkaç gün önce olduğu gibi huzurlu olmayı ben de deli gibi istiyordum. Ancak hayatım buydu, ben bundan önce de bir asker ve binbaşıydım, başıma gelecekleri de bu sorumlulukları düşünerek kabullenmiştim. Şimdi yalnızca tek büyük bir görevle pes edecek değildim ki, tahminimin ötesinde, en değerlimin de bana yardımı dokunacaktı. Gecenin bir yarısı yakta oluşumuzun şerefine, birazdan gideceğim sınırdaki o depoda onun gözlerinin içine bakarak ve ona güvenerek o planı yaptığımda, her şeyin daha kolaylaşacağının yeterince farkındaydım.