Öyle sıkılmışız ki her şeyden, gırtlağımızı sıkıyor herkes... Önce sen bırakıyorsun beni, sonra ben kendimi... Kendimizden gidiyoruz, hiç yaşamamışçasına... Benim kal diyesim yok, senin durasın. Desem bile, öyle işte.
Çok şey istemiyorum senden, Dilinde büyümüş, dudaklarının tuzuyla tatlanmış bir avuç kelime bırak bana. Elbet gidecektin. Şimdi gidiyorsun benden. Sonra ben gideceğim... Gölgenin arkasına saklanasım var. Elimde bir bavul, içinde anılar. Dursam bile, öyle işte.
Nasıl desem. İçimde beni susturan anılar, Seni düşününce hep, birkaç düğüm atıyor boğazıma. Biliyorum; Konuşsam bile duymayacaksın. Önce sen unutuyorsun beni, sonra ben. Ama gözümde varken gözlerin. Bakmasam bile, öyle işte.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.