Sermest: yirmi altı

10.5K 1.2K 726
                                    

MiyaGi, Самая

1 Nisan, 2020

1 Nisan, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Kalbimde bir yağmur vardı. İçim ağlıyor muydu yoksa orada havalar biraz kasvetli miydi bilmem, yüzüme bir somurtu olarak yansıyordu. Shiva'ya mutsuzluğumun zevkini yaşatmamak için, yanına gitmeden önce, bir süreliğine parmaklarımı dudak kenarlarıma yerleştirerek yukarı çekmiştim.

Tedirgindim, hırslıydım ama diken üstündeydim. Saatlerce Balaam'ı görmedim, çekindim ve artık biliyorken ona nasıl bakacağıma karar veremedim. Gerçi her halükarda gözlerimin derinlerini kontrol edemiyordum. Orada bir şeyler yeniliyordu.

Birkaç kat aşağıda, tamamen Shiva'ya özel olan altından bir kat buldum. Hiç şaşırmadım. Ta ki Shiva'yı görene kadar. Yalnızca birkaç dakika önce kuaförden çıkmış gibi görünen benimkine benzer sarıya boyanmış, parlak saçları gözlerimi kamaştırmıştı. Saçındaki sarı geçişleri bile aynı sayılırdı.

Taşların üzerine yatırılmış sekiz farklı bedenin etrafında dolaşıyordu. Bedenler ölü gibiydi, etraflarında dolaşan kara büyüyle yaşıyorlardı sanki. Bazılarının organları eksikti, saçları ya da tenlerinde değişik yaralar vardı. Birisinin bedeni ıpıslaktı. İçlerinde öyle bir beden vardı ki en korkunçlarından biriydi; henüz küçüktü ama kollarıyla bacakları kırık, yamuktu. Yine de oldukça iriydi, teni el değmemiş gibi pürüzsüzdü. Yüzü yoktu, soyulmuştu. Sadece kömür karası saçları oradaydı, karanlığın bir diğer adı gibi ışığı çekip yok ediyorlardı.

Gözlerimi oradan çekerek Shiva'ya baktım. O da bana bakıyor, yüzündeki iğrenmişliği saklamıyordu. Her zamanki güzel sahte gülümsemesini takındı, ellerini saçlarında dolaştırdı. "Güzel duruyor, değil mi?"

"Benimki gibi."

"Ay, hayır." diyerek cırladı. Gerçeği aslaya kabul etmeyen katı bir tonda konuştu: "Senden önce başka birinde görmüştüm, çok beğenmiştim. O artık yok ve ben buradayım. Muhtemelen sen de yakında yok olursun."

E, o da bendim?

Cevabımı yutkunarak geri gönderdim. "Saçlarınız çok güzel olmuş aslında. Baş şeytan çok beğenecek."

"Biliyorum." dedi, emin bir tonda.

"Onlara nasıl bakmanız gerektiğini biliyor musunuz?" Son derece sorgulayıcı bir tavır takındım, bu da onu pür dikkat dinlemeye zorladı. "Ben her banyoda tutkal dökerim. Yetenek ister tabii."

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin