xiv

3.7K 413 141
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Seokjin omeganın, kırgın gözleriyle, hızlıca selam verip çadırdan ayrılmasını izledi. O gittikten sonra ortamda dağılan havayı toplayabilmek için özel davetlileri olan misafirler ile kalan konuları konuşmaya devam etmişti. Ama içten içe düşüncelerini ele geçiren bir Taehyung vardı.

Onu üzmek istemezken daha ilk günden onu kırmıştı.

Alfalar arasında sohbet uzadıkça Seokjin'in uykusuzluğu ve yorgunluğu gün yüzüne çıkıyordu ve hemen oturduğu yerde uyumamak için kendisini oldukça zorluyordu. Aynı zamanda aklında hâlâ çadıra dönmemiş olan omegası varken konuşulanlara odaklandığı söylerse yalan söylemiş olurdu.

Belki de çoktan kendileri için özel olarak hazırlanan çadıra gitmiştir, diye düşünüp içine yerleşmeye çalışan zehirli düşüncelere engel oldu. Ama bir anda bedeninde dalga dalga yayılan ve onu oldukça hazırlıksız yakalayan endişeyle oturduğu yerde neye uğradığını şaşırdı genç alfa.

Bacaklarında ve karnında hissettiği sızılarla ile ne olduğunu kestiremiyordu bir türlü. Aynı zamanda boğazındaki kuruluk da bütün bu yangına tuz biber olmuştu. Alfa tüm hücrelerine ateşe veren bu ani şok dalgasının neden kaynaklandığını anlayamadan ensesindeki sızıdan yayılan müthiş ağrı düşüncelerini hemen omega yönünde daralttı.

Omegası tehlikedeydi.

Yine kurdunun verdiği sinyalle hemen yerinden kalkmış ve hızlıca kendisini çadırdan dışarı atmıştı. Gökyüzündeki siyah çarşaf bütün sürüyü örterken ensesindeki koku bezi ince sızılarını göndermekten geri durmuyordu.

"Seokjin?"

Genç alfa arkadaşının sesiyle hızla ondan tarafa döndü ve omegasının hissettiği hisler yüzünden bedeninde yeşeren endişeyle konuştu.

"Taehyung? Taehyung'u gördün mü?" Kesik kesik sesi ve aldığı sesli nefesler ortamda dağılırken arkadaşı olumsuz anlamda kafasını sallayarak cevapladı onu.

"Biraz önce çıkmıştı çadırdan, biraz morali bozuktu. Nereye gitmiş olabilir ki?"

"Sakin olsana, eminim senin çadırına geçmiştir. Gel bakalım," arkadaşıyla beraber hızlıca boş buldukları bütün çadırları talan etti genç alfa.

"Yok, yok, yok! Hiçbir çadırda yok. Nereye gider ki? Hem hiçbir yeri de bilmiyor."

"Seokjin sakin olur musun? Fazla uzaklaşmamıştır bence, fazla çaktırmadan arayıp bulabiliriz onu."

is there somewhere. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin