6. BÖLÜM

27K 618 314
                                    

Düğün salonunda çalışıyordum. İş rahattı aslında.  Öğrenci için parası da idare ederdi. Hatta bahşişlerle filan iyi bile sayılabilirdi. Benim aklıma girip “Çalışalım, burada kalalım, gitmeyelim memlekete…” diyen Atakan ise ancak evde, odasında vakit geçiriyordu. İşe filan gittiği yoktu. Eve gidince konuşacaktım Atakan’la. “Biz bu yazı; burada çalışıp, para biriktirmek için geçirecektik. Ama sen sürekli odandasın. Vaktine yazık!” diyecektim.

Neyse akşam oldu. O gece patron bırakmadı beni. Zengin bir ailenin düğünü varmış. İyi bahşiş verirlerdi; benim de işime geldi açıkçası. Gece 01:00 gibi işten çıktım. Eve gidiyorum yürüyerek. Yarım saat filandı düğün salonunun bizim eve uzaklığı. Bu saatte otobüs yoktu. Yürüyerek eve gitmek zorundaydım… Sonunda eve varıp, kapıyı açtım. Yine ev karanlık… Nefret ederdim; evde birileri olsun, ışık açık olsun, ses olsun isterdim. Fobi mi dersiniz ne dersiniz bilmem ama bu da böyle bir huy bendeki.

Sonra içeri girip açtım ışığı. Gittim Atakan’ın kapısının önüne. Çaldım kapıyı. Yine önce ışığı, sonra kapıyı açtı. “Biraz konuşalım mı Atakan?” dedim. “Tamam. Odam dağınık şimdi; sen salona git, ben geliyorum.” dedi. Gittim; salona oturdum. Geldi bu yanıma. “Bak Atakan! Ne haltlar çeviriyorsun bilmiyorum ama bu gittiğin yol yol değil. Ben senin aklına uyarak burada kaldım; üç beş kuruş kazanayım diye. Ama sen çalışmayı bırak; odandan bile çıkmıyorsun. Bir de garip hallerin var. Tedirgin oluyorum senden.” dedim.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin