YENİ BÖLÜM DUYURUSU&BİRAZCIK İÇ DÖKÜŞ

3.6K 244 252
                                    

Huh.

Bir daha buraya gelemeyecekmiş gibi hissediyordum. Gerçekten. YSA burada duracak, insanlar bana haklı olarak yeni bölüm soracak ve ben sadece bilmiyorum diyecekmişim gibi geliyordu. Ara sıra bölümleri açıp okuyordum, yorumlarınıza bakıyordum. Teorileriniz, karakterlere bağlılığınız ve sitemleriniz ama yine de hala burada olmanız. Ne diyebilirim ki, bu beni de şaşırtan bir şey oldu çünkü bölüm bir yıla aşkın süredir gelmiyor. Okunma artıyor, 300K olduk...

Bir açıklama yapmam gerekiyordu. Bunu bu kadar geciktirdiğim için özür dilerim. Size bir açıklama yapmadan önce kendime bir açıklama bulmam gerekiyordu belki de. 

YILDIZLARI SAKLADIM AVUÇLARIMA benim için ağır bir kurguydu. Belki de kurgusu en dolambaçlı olandı. Öte yandan karakterlerim diğer kurgularıma kıyasla daha çok ilgi istiyordu. Bunu nasıl anlatırım bilmiyorum ama Azerin'i yazmak benim zihnimi acıtmaya başlamıştı bir dönemde. Hani bir rüya görürsünüz ve sabah sanki o rüyayı yaşamış gibi uyanırsınız. Yorgunsunuzdur, enerjinizi emmiştir sanki biri. Azerin'i yazmak, YSA'yı yazmak bana bunu yapmaya başlamıştı. Hayatımın nereye gittiğini bilmediğim bir döneminde bununla baş etmek yerine bunu yok saymak daha kolaydı. 

Beni anlayanlar oldu, benden nefret edenler oldu. Hikayeyi okumayı bırakanlar oldu, sormaya devam edenler oldu. Ben meselemi halledene dek birçok şey oldu. 

Hallettim mi bilmiyorum, hala kendimi bir yerlerde bulmaya çalışıyorum ama artık Azerin'i de, Derin'i de, Evran'ı da yazmaya hazır hissediyorum. Ama tüm bunların yanında asıl önemli olan şey şu:

Benimle misiniz? Burada kim var?

Kurgularıma ve karakterlerime karşı hep çok soğuk duruyormuş gibi hissediyorum kendimi. Çok fazla benzetme yaptım fakat bu bir iç çöküş, eh. Onlara sevgimi gösterirken hep bencil gibi hissediyorum, yazdıklarıma. Çünkü bu hikayeler benim elimi tuttu. Bu karakterler beni ayağa kaldırdı. Şimdi onları bir odaya kapattım, oradan çıkarmamı bekliyorlar. Beklerken en çok canı yananlardan biri ben oldum, güvenin bana. Onları bırakamam. Bu kurguyu bırakmam. Emek emek işlediğim hiçbir şeyi bırakamam burada. 

Bölümden önce bunu yayınlamak istedim çünkü biliyorum, bölüm beklediğini düşündüğüm tonla insanı bölümde göremediğimde bunu yazmaya dair hevesim kaçacak. İnce bir ipin üstünde yürüyorum çünkü. Kendimi birkaç adım atabilmek için itiyorum. Orada beni bekleyen biri var mı, duymak istediğim bu. Ailemden geriye kalanı merak ediyorum. *burun çekiş*

Kurguyu unutanlar için:

Ben de unuttum. Merak etmeyin. En baştan okuyacağım her şeyi. Notlarım nerede onu dahi bilmiyorum ama sorun yok, arkanıza yaslanın ve bana güvenin...Bir şeyler canlanıyor...

YILDIZLARI SAKLADIM AVUÇLARIMA, 18.BÖLÜMÜYLE GELECEK. Yakında. Bu hafta olacağını düşünüyorum. Sadece sizden tek dileğim kurguyu şöyle bir hatırlamaya  çalışmanız ve bana buradaysanız ses vermeniz. Bu benim için gerçekten önemli. 

Sizleri çok özledim. Her an ağlamaya başlayabilirim.

18. BÖLÜM: ÖLDÜRMEYEN ÖLÜMLER.

Buraya ufak bir alıntı bırakıyorum. 

"...Öldürmeyen ölümle tanıştım. Mezara gittim. Mezarakendi isteğimle girdim. Geçmiş beynimin bir köşesinde beta ışınlarını etrafa saçıyor. Acıyı bir zamanlar ne kadar da derinden hissedebilmişim. Hala yaşamın mümkün olup olmadığı bir kasabadaymış gibi hissettiriyor bu. Savaş çıkmış, yer ile gök birbirine karışmış. Uzun bir zaman geçmiş, kasabaya gelmişim. Bir yaşam belirtisi arıyorum.

Toprağın altından elimi uzatıyorum.

Dalı arıyorum."

Sizi seviyorum.

Çok.

Görüşmek üzere.

YILDIZLARI SAKLADIM AVUÇLARIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin