on altı¡

6.5K 460 400
                                    

"taehyung?"

"kendine geliyor!"

gözlerini güçlükle araladı esmer genç. feci bir baş ağrısı ve ağır bir mide bulantısıyla. saatlerdir konuşmadığından, çatallaşmış sesiyle fısıldadı.

"n-ne oluyor?"

"doktor bey!"

daha bilinci ve gözleri tam açılmamışken tanıdık bir ses yüksekçe bağırmıştı. saniyeler önce jeongguk'u şarkılar ve yağmurun sesleri eşliğinde öpüyordu.

"taehyung gözünü aç!"

bu ses kimindi? kendini neden bu kadar soğuk ve halsiz hissediyordu? donuyormuş gibiydi, bedeni kaskatı kesilmişti. aynı ses endişeyle konuşmaya devam etti.

"taehyung... saatlerdir. inanamıyorum. öldün sandık!"

"n-ne?"

yerinde doğrulmaya çalıştığında, acıdan dolayı yüzünü buruşturmuş ama yine de doğrulmuştu. etrafa şöyle kısa bir bakış attıktan sonra, buranın bir hastane olduğunu anlamıştı. meraklı bakışlarını etrafta gezdirmeye çalışırken, sordu;

"bana ne oldu?"

"gerizekalı. gerizekalılığın başına vurdu!"

vücudu buz tutmuş gibiydi. tir tir titriyordu, çok üşüyordu. jeongguk'u istiyordu, ona sarılmalıydı. konuşan kişinin jimin olduğuna emin olduğunda, yüzüne doğru bağırmıştı genç çocuk.

"bencil aptal! ne haldeydik biz, sen biliyor musun?"

yatakta olan gence dokunamadığı hıncını, bağırarak ve kendini hırpalayarak çıkarıyordu.

"onca hapı içtin ve gerideki hiç kimseyi umursamadın! ne olacağını hiç düşünmedin! yanlış mıyım lan?"

ne hapından bahsediyordu?

taehyung ne yapmıştı ki kendine?

"n-neler olduğunu h-hatırlamıyorum. jeongguk nerede?"

"hatırlamıyor musun?"

jimin bu cümlelerin ardından sakinleşmiş ve meraklanmış surat ifadesiyle tekrardan yerine geri oturmuştu.

"şaka yapma bana. jeongguk italya'dan döndü, bizim evde. hatırlamıyor musun?"

"n-ne italya'sı? biraz önce beraberdik."

jimin taehyung'un gerçekten hiçbir şey hatırlamadığını anladığında ellerini açık kalmış ağzına götürmüş, kapatmıştı.

"hiçbir şey hatırlamıyor musun?

"hayır. neyi hatırlamam gerekiyor?"

jimin şaşkınca odada gözlerini gezdirdi. daha sonra saçlarını geriye atıp, işaret parmağıyla kendini gösterdi. yerinde kıpırdandı ve;

"kimim ben? adım ne? kardeşini hatırlıyor musun?"

"jimin. lütfen açıklar mısın burada neler döndüğünü? hafızam gayet yerinde benim. sadece son dönem çok karışık. hiçbir şeyi kestiremiyorum."

chaotic marriageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin