🔸3.BÖLÜM: LUXOR MÜZESİ

34.4K 2.3K 589
                                    

Düşünme. Düşünme. Düşünme. O çılgın, yaşlı cadıya ait bir düşünce, onu düşünmemek için sarf ettiğim tüm çabalara rağmen düşüncelerimin derinliklerine sızdığında dudaklarım tiksintiyle gerildi. Bunu kendime yapmamalıydım. Düşündükçe daha kötü oluyor, hasta olacak gibi hissediyordum. Niye fal baktırmıştım ki zaten? Ben fala inanmazdım ki! Burçlara, bakla taşlarına ve tarot kartlarına da. Başım zonkluyor ve şakaklarım fazla düşünmekten olsa gerek sızlıyordu. Kadının nasıl bu kadar çabuk ortadan kaybolduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama Tanrı biliyordu ya, bilmek için can atıyordum. Ve orada söyledikleri, en az ortadan kaybolması kadar tuhaftı. Hatta daha bile tuhaftı. Tek ümidim, ertesi gün televizyonu açtığımda o korkunç şaka programlarından birine konuk olduğumu görmemekti. Bu ihtimal, nedense bunağın gerçek bir falcı olduğunu kabul etmekten çok daha kötü geliyordu bana.

"Bir falcı, hah?"

Bu iki basit sözcüğü kendi kendime tekrar ederken, farkında olmadan sanki iğrenç bir şeymiş gibi söylemiştim. Masanın üzerinde duran elimi çevirdim ve dikkatle, avcumun içindeki çizgilere baktım. Ama başta da olduğu gibi, çizgiler bana hiçbir şey ifade etmiyordu. Mantıkçı ve gerçekçi insanlardan biriydim ben ve tüm bunlar o kadar gülünçtü ki. Yapmak ve yapmamak arasındaki bir tereddütle kadının yaşam çizgim diye bahsettiği hatta parmağımın ucunu gezdirdim. İşaret parmağımdan serçe parmağımın kenarına kadar. Dokunuşum tenimi ürpertti ve öğlenki kısık, cızırtılı ses kulaklarımın içinde çınlarken midemin artçı dalgalarla kasılmasına neden oldu.

'Genç yaşta öleceksin, bunun anlamı bu.'

Bundan daha az rahatsız edici çok az şey vardır.

İç çektim.

'Dokunmaman gereken şeylere dokunmayı seviyorsun, değil mi, seni hırsız?'

Bir kere daha iç çektim.

Huzursuz kelimesi halimi anlatmaya az kalırdı ve şimdi keşke kadını görmezden gelseydim diye düşünmeden edemiyordum. Onu görmezden gelseydim eğer çatık kaşlarla ve somurtkan bir suratla bir koltukta oturuyor olmazdım. Bekle. Hayır, olurdum çünkü içinde bulunduğum ortam benim için yeterince iyi değildi; Lengüistik, antropoloji, tarih ve bilhassa arkeoloji öğrencilerinin bulunduğu küçük bir odadaydım. Aradan iki saate yakın zaman geçmişti. Şimdi akrep ikiyi, yelkovansa tam tamına yirmi sekizi gösteriyordu. Bitişiğimdeki koltukta oturan Tony​ bu odada tanıdığım tek insandı. Yeniden karşılaştığımızda ona o ufak tefek kızla yemeğinin nasıl gittiğini soramayacak kadar hiddete kapılmıştım. Bu düşünceyle yanımdaki adama bir bakış fırlattım. Sessizdi. Fazla sessiz. Bana karşı bile. Zoraki randevusu umut ettiğim kadar iyi geçmemiş olsa gerekti.

Başımı sallayarak bir tür egyptolog olduğunu tahmin ettiğim Kloi isimli kadının söylediklerine odaklanmaya çalıştım. Kloi kırklı yaşlarının başında, uzun boylu, sarışın, lacivert takımının içinde oldukça şık görünen bir kadındı. Uzun saçları zarif bir topuzla topluydu ve öylesine düzgün bir diksiyonu vardı ki, ilk duyduğumda bana haber spikerlerini hatırlatmıştı. Şimdi, Mısır'ın erken köklerine dair ilk bulguları anlatıyordu. O bunları anlatırken Emma'nın dijital ses kayıt cihazı açık halde masanın üzerinde duruyordu. Kız kardeşimin daha sonra tüm bunları yazıya dökeceğine emindim. Ben​ olsam üşenirdim ama hey, o Emma'ydı.

Kloi, Mu ve Atlantis göçlerinin Nil Delta'sına ve Yukarı Mısır olarak adlandırılan, Afrika'nın kuzey doğusundaki Maiu bölgesine nasıl ulaştığını anlatırken bakışlarımı yüzünde tuttum. Naga kolunun Mısır'a ilk ayak basan topluluk olduğunu söylüyordu. Bu şekilde iki farklı kültür şeklinde Osiris ve Horus öğretisinin Mısır'a getirilişini ve bu Osiris rahiplerinin daha sonra nasıl 'firavunlar dönemine' dönüştüğünü anlatırken, bunun Mısır'ın şanlı tarihine ne getireceğini daha o söylemeden önce biliyordum; Anarşi, ikiyüzlü rahipler, tapınakları kirleten kralların ve asilzadelerin cesetleri... Dayanamayıp gözlerimi devirdim. Çağlar öncesinde bile olsa fark etmez, iktidar her zaman en tehlikeli oyunlardan biridir.

Mumya Kalbi: Atmayan Kalpler Serisi (2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin