Bölüm 1

90.5K 2.4K 1.2K
                                        

Medya=June :Cycle Speeds

Oturduğum tepeden seyrettim doğayı. Sanırım köyde yaşamanın kaderi buydu. Doğaya aşık oluyordunuz. Doğa sizin bir uzvunuz ayrılmaz parçanız oluyordu. Ona doyamıyordunuz. Mis gibi temiz havayı içime çektim.

Arkamı dönüp hala otlayan koyunlara baktım. Bir sürü olamayacak kadar azdı koyunlarımız ama hepsi benim için ayrı ayrı değerliydi. Hepsine tek tek isim koymuştum. Hepsini tek tek okşayıp seviyordum.

Aşık kemiğime kadar uzanan elbisemin üstteki iki düğmesini açtım tedirginlike etrafa bakarken. Sonra göğsümde sakladığım fotoğrafı çıkarttım.

Onun simsiyah gözlerinde gezindi bakışlarım. Çok hafifçe tebessüm eden dudaklarına baktım. Orta büyüklükte olan güzel burnunu inceledim. O benim hayatımdı.

Küçücüktüm babannem bu yangını gönlüme düşürdüğünde. Küçük yaşta öğrenmiştim sevdanın ne demek olduğunu. Onun kadını olmak için yetiştirmiştim kendimi. Sadece ona ait olabilmek için.

Babanemin onu ilk gösterdiği anı hatırlıyordum. Tabi ki daha onu canlı hiç görmemiştim. Aşkım sadece fotoğraflarda yaşamıştı. Sadece fotoğraflarına bakarak sevmiştim onu.

Babaannem ben 11 yaşındayken göstermişti bu 20 yaşındaki gencin fotoğrafını. "Al bak " demişti yüzündeki tebessüme tezat sert bir sesle. "Kocan olacak adam "

İlk başta kabul etmemiştim. Çok büyük olduğunu söylemiştim. Hem ben çocuktum daha. Sonra o fotoğrafa her baktığımda farklı bir ayrıntı yakalamıştım. Ve her ayrıntıda gönlüme bir kelebek konmuştu.

Gönlümdeki bu sevda benimle büyüyüp olgunlaşmıştı. Gönlümdeki bu sevda ben büyüdükçe yakmıştı içimi. Fotoğrafı tekrar sütyenimin içine tıkıştırdım. Bu batma hissine alışmıştım. Ondan gelecek acı bile beni mutlu ediyordu.

Elbisemin düğmelerini tekrar kurup arkamı döndüm. Nerdeyse akşam olacaktı koyunların artık eve dönmesi gerekti. Geç saatlere çok kalmazdım. Hem babam korkar beni merak ederdi.

Koyunları toplarken asi küçük kara koyunuma baktım. "Çikolata!" diye konuştum sert sesle. Hep böyle yapıyordu. Onu sürüye katmak benim için işkenceydi. Kafasını alıp gidiyordu kendi kendine.

Çikolatayı elimdeki uzun sopayla hafifçe dürttüm. Onlara asla vurmazdım. Köyde koyunlarına ineklerine şiddet uygulayan birini görürsem de celallenirdim. Onlar da can taşıyorlardı. Söyleyemeseler de onların da canı acıyordu.

Sürüyü sonunda toplayıp eve doğru sürüyordum ki önüme çıkan kişiyle kaşlarımı çattım. "Sermin'im " dedi ağzını yaya yaya.

Sinirle kaşlarımı çatıp hızla çemkirdim. "Hoşt köpek "

Küçük bir kahkaha attı. Hala karşımda durması sinirlerimi bozuyordu bir insan bu kadar yüzsüz olabilir miydi. Yayık yayık gülümseyip göz kırptı. "Alacağım seni kız "

Sinir ayakucumdan bütün vücuduma yayılırken sinirden beynimin patlayacağını hissettim. "Git başka yerde havla it "

Kaşlarımı çatabildiğim kadar çattım. Sinirden yanaklarımın boynumun yandığını hissettim. Tehditkarca etrafa bakıp gözlerini bana dikti.

"Sana şuracıkta sahip olsam " dedi kaşlarını kaldırarak. "Beni kim durdurabilir? "

Korku kalbimi avucuna hapsedip boğarken yutkunup kendimi toparlamaya çalıştım. Korktuğumu ona belli etmemeliydim çünkü beni zayıf görmemeliydi. Emindim böyle pislikler zayıflıktan beslenirdi.

AMADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin