"Alo."

"Benim, Melek."

Önce bir süre ses gelmedi. Daha sonra;

"Melek, neredesin? Seni çok merak ettiik."

Sesi gerçekten de endişeli çıkmıştı.

"Önce bir sakin ol Bulut. Ben iyiyim. Bir sorun vardı ama biri sayesinde hallettik. Fakat ne sorunu olduğunu sorma lütfen. Geldiğimde anlatırım."

Ondan onayı da alınca kapattım. Ve Çakal'ın sesini duyunca ona döndüm.

"Seni eve bırakayım."

Söylediğini es geçerek, "teşekkür ederim." dedim. Bana hafifçe tebessüm etti sadece. Daha sonra arabayı sürmeye başladı.

🌿🌿🌿🌿🌿

Araba benim tariflerim doğrultusunda Sarp abinin evinin önünde durdu. Onların burada olduklarını biliyordum. Benimle birlikte Çakal'da indi arabadan. Adamın hâlâ gerçek adını bilmiyorum yaaa. Böyle sürekli 'Çakal' demekte tuhafıma gitti doğrusu.

Zile bastığımda sadece bir kaç saniye sonra Bulut tarafından açıldı. Ve beni görür görmez sarıldı. Ben de karşılık verdim tabi. Gözüm Çakal'a kaydığında bize gülümseyerek bakıyordu. Uzun bir sürenin ardından birbirimizden ayrıldık. Sonra Çakal'a baktı. Daha sonra bana meraklı gözlerle bakmaya başladı.

"İçeride anlatacağım." dediğimde başıyla onaylayıp yol verdi. Hepimiz de salona geçtik. Hira ve Selin beni görür görmez ikisi birden boynuma atladılar resmen. Daha sonra Arel, Kuzey ve Enes sarıldılar tek tek. Arel daha uzun sarılmıştı. Beni gerçekten de çok merak etmişler. En son Sarp abi sarıldı. Ve hepsinin de bakışları Çakal'a kaydı. Aynı Bulut gibi bana meraklı gözlerle bakmaya başladılar onlarda.

Herşeyi anlattım baştan sona kadar. Yani birinin frenlerimle oynaması ve sonrasında olanları. Onlarda sinirlendiler benim gibi. Ve hepsi de Çakal'a minnettar bir gülümsemeyle teşekkür ettiler. Sonuçta onun sayesinde kurtulmuştum. Ama şunu biliyorum ki, arabamın frenleriyle kim oynadıysa, ki ben onu bulacağımı biliyorum, benden çekeceği var. İntikam Meleği'ni ona da tanıştıracağım.

Arel'in Çakal'a sorduğu soruyla birlikte dikkatimi ona verdim.

"Biz hep sana lakabınla hitap ediyoruz, ama senin gerçek adın ne?"

Benim aklımda ki şeyi Arel sormuştu. Hepimiz Çakal'a bakmaya başladık.

"Serhat-"

Lafının kesilmesinin sebebi onun telefonunun çalması oldu. Kısa bir konuşmanın ardından gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. Adını söyledi ama soyadını söylemeden gitti. Kim o yaaa. Ringte benim rakibimdi, ama bana yardım etti. Beni kurtardı. Zaten ringte de hiç bana vurmadı bile. Yani hiç bir sert hamle de bulunmamıştı. Ve ben onun kim olduğunu çok merak ediyorum. Onu araştırtmalıyım.

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Sabah yüzüme konan öpücüklerle yavaşça gözlerimi açtığımda Bulut'u görmem bir oldu. Dün gece biraz daha oturmuş, Sarp abinin teklifiyle onun evinde kalmıştık.

"Günaydın sevgilim."

Bulut'a gülümseyip, "günaydın." dedim. Kapı açılıp Hira elinde bir kaç kıyafetle geldi. Dün gece burada kaldığım için giyecek bir şeyim yoktu haliyle. Ama zaten Hira'yle benim bedenim aynı. Ona teşekkür edip Bulut'u da odadan çıkardım. Ardından kısa bir duşa girdim ve hazırlanmaya başladım. Daha sonra saçımı kurutup salona indim. Hepimiz oturup kahvaltı yapmaya başladık.

Hepimiz evden çıkıp arabalara bindik. Kendi arabamı servise gönderdiğim için Bulut'un arabasına bindim. Ve Bulut'ta sürmeye başladı. En önde biz gidiyorduk şu an. Diğerleri de arkamızdan geliyorlardı. Bir süre sonra arabanın okulun yolundan doğru gitmediğini farkettim. Sağa dönmemiz gerekirken, sola dönmüştü. Şaşkınca Bulut'a bakmaya başladım. Sonra arkama baktığımda diğerleri de bizi takip ediyorlardı.

"Neden bu yola saptın? Okul diğer tarafta kaldı."

Hiç bekletmeden cevap verdi.

"Hepimizin kaydını başka bir okula aldım güzelim."

Şaşkınlığım artmıştı.

"Neden?" diye sorduğumda bana kısa bir bakış atıp önüne döndü ve sorumu cevapladı.

"O okulda olmak ve Rüzgar piçinin suratını görmek istemiyorum." Hafifçe gülümsedim. Doğruydu. Zaten ben de onun yüzünü görmek istemiyordum. Onu başımla onaylayınca ondan tarafta ki elimi alıp nazikçe bir kaç öpücük kondurdu. Bu haline yine gülümsedim.

Araba durunca geldiğimizi anladım. Bizim arkamızdan da diğerleri durmuştu. Ama normal bir şekilde durduğumuz halde yine de bahçedekilerin gözleri bizdeydi. Okulun adına şöyle bir baktığımda, şaşkınlıkla Bulut'a bakmaya başladım. Diğerleri de tabi. 

'AKSOY KOLEJİ'Mİİİ

Ona ait bir okul olduğunu bilmiyordum. Ya da tahmin edememiştim.

"Bu okul senin miii?" diye şaşkınlıkla sordu Hira, Bulut'a. O ise başıyla onayladı sadece. Ve benim elimden tutup yürümeye başladı. Ben de ona ayak uyduruyordum. Bahçedekiler şaşkınlıkla bakıyorlardı bize. Ama biz umursamıyorduk.

Zilin çalmasıyla birlikte sınıfa gittik. İyi bari, bu okulda şimdilik çete gibi gezenlere rastlamadık. Umarım rastlamayız da. Bir süre sonra sınıfın kapısı açılınca bakışlarımız oraya doğru gitti. Ve gördüğüm yüzle uzun çaplı bir şok geçirdim. Diğerlerine baktığımda, onlarda benimle aynı durumdaydılar.

Ama Serhat'ın, yani namı diğer Çakal'ın burada ne işi var? Üstelik öğretmenler masasına oturdu bir de. Yok artık. O öğretmen mi şimdi yani? Önce bir sınıfta gözlerini gezdirmeye başladı. Daha sonra bizi gördü ve o da şaşırmış gibiydi.

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿 

💙 Diğer bölümde görmek istedikleriniz? 💙

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now