~8~SANA NEREDEN RASTLADIM?

8.1K 654 156
                                    

"Alo! Evde miymiş Çağrı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Alo! Evde miymiş Çağrı?"

"Hayır, değilmiş."

"Peki teşekkür ederim."

"Önemli değil."

"İyi geceler."

"Sana da."

Telefonu kapatıp yatağıma oturdum. Çağrı'ya Mete'yi sordurtmuştum babasına. Annemlerin uyumasını bekliyorum hemen Mete'ye gideceğim, ne oldu birden öğreneceğim. Evde değilse olabileceği tek yer onun mekanı.

Odamın kapısını yavaşça açtım evin tüm ışıkları kapalıydı. Saate baktım ona çeyrek vardı. Kapıyı yavaşça kapatıp üzerimi giyindim. Dış kapıdan çıkamam abim kesin duyar. Balkondan atlasam bir şey olmaz herhalde. Balkonun kapısını açıp yavaşça aşağıya zıpladım neyseki yer yakın.

Üzerimi düzeltip hızlıca Mete'nin mekanına koşmaya başladım. Oha! Lan telefonumu unuttum! Geri çıkamayacağıma göre koşmaya devam ettim. Yapacak bir şey yok.

Biraz sonra yıkık binanın önüne geldim. Bir an girip girmemekte tereddüt etsem de sonradan girmeye karar verdim. Bu kadar yolu boşuna gelmedim sonuçta.

Koşarak binanın içine girdim. Tam merdivenlerden yukarı çıkıyordum ki Mete'nin sesi geldi.

"Çık dışarı!"

Sesi nefret dolu ve öfkeliydi. Bana mı diyor lan! Daha beni görmedi bile. Erdi galiba bu çocuk. Düşüncelerimi dağıtan bir kadın sesiydi.

"Oğlum her şe-"

"Bana oğlum deme!"

Ne! Oha! Yuh! Neler oluyor lan burada?

"Mete hiçbir şey bildiğin yok."

"Ben her şeyi biliyorum. Babamı nasıl aldattığını, bizi nasıl terk ettiğini, uydurduğun yalanları... Her şeyi biliyorum, her şeyi."

"Zorundaydım."

"Nasıl zorundalık bu? Bir insanı aldatmak ne çeşit bir zorundalık? Peki daha üç aylık bir bebeği terketmek?"

"B-ben."

"Bak, beni doğuran kadın! Sakın babamın karşısına çıkmayı düşünme, sakın. Yıllar önce neredeysen oraya dön, bizim sana ihtiyacımız yok."

Acaba yukarı çıksam mı? Mete'yi çok iyi anlıyorum ben de aynı şeyi yaşıyorum. Onun yanında olmam lazım, eminim şuan çok kötü haldedir...

Hızlı hızlı merdivenlerden yukarı çıktım ve odaya girdim. Mete beni görünce şaşkınlığını belli etmeyerek annesine dönüp "Şimdi bizi yalnız bırak." dedi. Annesi Mete'nin bu sözlerine karşı bana bakıp şaşkın bir şekilde "Yoksa siz..." dedi, "Yoksa..."

"Biz seni ilgilendirmeyiz, hadi git."

Kadın göz yaşlarını silerek hızlıca dışarı çıkarken tekrar bana bakıp "Olamaz." dedi. Herkes de bir cins.

Kadın çıktıktan sonra bende yavaşça Mete'ye ilerledim. Kendimi kötü hissediyordum. Açıklama yapmak için konuşmaya başladım.

"Şey."

"Ney?"

"Sen sahilde birden sinirle kalkınca kendimi kötü hissettim. Bana sinirledin ama ben as-"

"Sana sinirlenmedim."

Sesi netti. Gözleri dolmuş ve saçları darmadağınıktı.

"Sahilde o kadını gördüm, yanıma geliyordu. Ben o sinirle kalktım. Beni buraya kadar takip etmiş."

"Seni çok iyi anlıyorum."

"İçimi acıtan bir şey var Güneş. Bu çok... Bu çok başka."

Sol gözünden akan yaş yanağından süzülüyordu. Mete'nin gözlerine bakıp "Sen ağlama, gül. Çünkü gülmek sana çok yakışıyor." dedim.

Gülümsemeye başlamıştı ve o an gözünden akan bir damla yaş daha... Göz yaşı gamzesinin çukurunda durdu.

"Bu çukur." dedim gamzesindeki göz yaşını silerek. "Bu çukur göz yaşını hak etmiyor. Haketmeyecek."

Mete bir şey söyleyeceği sırada telefonu çaldı. Ekrana bakıp Masal arıyor dedi ve açtı.

"Efendim Masal? Evet burada. Tamam."

Telefonu uzatıp "Seni istiyor." dedi. Telefonu aldım ve kulağıma tuttum.

"Efendim Masal?"

"Annen beni aradı seni sordu."

"Ne! Anlamış mı?"

"E haliyle."

"Benim nerde olduğumu sormuştur."

"Evet. Güneş nerede dedi."

"Mervelerde deseydin." Paniklemiştim.

"Merveler zalım kanka."

"Ne dedin peki?"

"Bana geldi dedim."

"Ne? Benle konuşmak istemiştir. Ne yaptın peki ne yaptın?" Aşırı meraklanmıştım.

"Beni rüyasında görmüş, iyi değilmişim korkmuş beni görmeden rahat edememiş, şuan uyuyor dedim."

"Oh be!"

"Sorun bittiğine göre iyi geceler."

"Sana da."

Telefonu kapatıp Mete'ye uzattım.

"Ah Mete, sanırım fazla antilopumsu bir insanım."

"Antilopumsu bir insan?"

"Bir insansı antilop?"

Of Güneş of! Bir kere de düzgün kelime içeren bir cümle kullan ya.

"Eee." dedim açıklama yapar pozisyonda. "Antiloplar çok heyecanlıdırlar ya ondan demiştim."

Mete bana anlıyorum(!) bakışlarını atmaya başlamıştı. Bu hiç hayra alamet değil.

"Aman canım! Sen de her şeyi sorguluyorsun!" dedim atarlı bir tavırla. Mete bu halime gülmeye başladı. Her ne kadar gülerken yüzünün üçte ikisi içe göçse de çok tatlıydı. Baya tatlı.

"Mete?"

Gülmesini durdurarak "Efendim?" diye cevap verdi.

"Rapunzel gamzeli oğlanı çok sevdi be."

Gülümseyerek bakışlarını yere çevirdi. Birkaç saniye sonra bana tekrar bakarak "Az önce bir kadın beni ağlatırken şimdi başka bir kadın güldürebiliyor." dedi.
"Sana nereden rastladım Güneş, nereden?"

OH MY KOLEJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin