Kolejdeki Serseri'nin devam kitabıdır.
Ada, Ateş ve değişiklerin hikâyesi gidenler ve gelenleriyle buradan, yarım bıraktığımız yerden devam ediyor.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hiç olmadığım kadar ihtiyacım var sana. Kokuna, se...
Ben geldimm. Nasılsınız bakalım? Keyifleriniz yerinde mi? Ben fena değilim açıkçası sizlere bölüm attıkça daha da mutlu oluyorum. 💫
Multimedia da ki çalışma için; Sena_Bayramçok teşekkür ederim. 💙 Bu çalışmanın anlamı; Önce Ateş, Ada'ya arkasından sarılıp uçurum kenarından çekiyor. Sonrasında Ada, Ateş'e dönüp 'gerçek misin sen?' diye soruyor. Sonra sıkıca sarılıyorlar. Ve sonrasında da öpüşüyorlar. İlk gördüğümde çok duygulandım. Çok çok teşekkür ederim.
Ve yeni bir hikaye yayınladım. İsmi; Aşkta Kayboluş' Çok seveceğinizi düşündüğüm bir gençlik hikayesi. Hepinizi oraya da bekliyorum. Bence bir uğrayın.
"Kalk, kalk." Ateş'in kucağından hızlıca kalktım. Tabii bana kalsa bir ömür otururdum ama işte bana kalmıyordu. Ateş'te benim bu halime anlam veremeyerek oturduğu kayanın üzerinden kalktı.
"Nereye gitmeliyiz Ada?" Ateş'in elinden tutup onu çekiştirmeye başladım. Tabii ki bu işlemi Ateş sayesinde yapıyordum. Çünkü o istemezse ben onu şurdan şuraya bile kıpırdatamazdım.
"Bizim çocukların yanına gitmemiz gerek. Kim bilir nasıl sevinecekler seni karşılarında gördüklerinde? Kutay'ın sevincini düşünmek bile istemiyorum. Bence sen şimdiden kendini alıştır. Kutay senin üzerine atlar bir de böyle 'kardişim kardişim' diye peşinde dolaşır." Hissettiğim heyecandan dolayı peşpeşe konuşmuştum. "Bak serseri seni uyarıyorum; şakın Kutay'a salak, mal deyipte çocuğun moralini bozma tamam mı?" Sözlerimden sonra adımlarımı durdurarak Ateş'e doğru döndüm. "O da seni çok özledi tamam mı? Ona kızma! Sadece sıkı sıkı sarıl." Ateş'in elini yanağımda hissettiğimde gözlerimi huzurla kapattım.