23.BÖLÜM "KUZEY IŞIKLARI"

En başından başla
                                    

Kuvars hareket eden ellerime bakıp kaşlarını çatarken sorumu anlayamadığını fark edip tekrarladım.

"Biz şimdi seninle neyiz?"

Kuvars'ın yeşillerindeki o ifade dağılıp geriye şaşkınlık kalırken benimde içinde olduğum utanç bulutu giderek arttı. Bunu nasıl sorabilmiştim? Üstelik nasıl böyle, bu şekilde dillendirebilmiştim?

Kuvars'ın çıkarmak üzere beline sarılı havluya giden elleri amacını gerçekleştirmek yerine düğümü daha da sıkılaştırdı. Yutkunarak onu izledim. O da ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırmıştı.

Kanımda gezinen alkol bana bilinçaltımda gizlediğim soruları sordururken Kuvars üzerimden doğruldu, onun bedenimin üzerinden ayrılmasıyla odanın soğuğunu daha yeni yeni hissedebildim.

"Üşüdüm ben." Ortamdaki gergin havayı bölmek için ellerimi yeniden hareket ettirirken Kuvars'ın dalgınlığı bozuldu. Ona tokat atmışım gibi irkilirken kenardaki kalın battaniyeyi benim üzerime çekti. Battaniye tek kurtarıcımmış gibi ona sığınırken Kuvars'ın gözlerinin içerisine bakamadım, neden bilmiyorum ama bu suskunlukta canımı acıtan bir şeyler gizliydi. İçimde ondan bir itiraf bekleyen yan, boynunu eğip neler olduğunu sorgularken mantığım bize ne yaptığınızı gördünüz mü salaklar, diye kızıyordu.

Kuvars sessizliğini bozdu hemen sonra. "Ben," dedi sesi boğulurken. Âdemelmasının hareket edişini izledim, yeşillerine çöken sisi daha sonra. "...sıcak bir kahve yapayım."

Başımı sallarken tırnaklarım battaniyenin yumuşak dokusuna hırsla gömüldü. Pişmanlık hayatımda ilk defa bu kadar yoğun uğruyordu bana. İlk defa bütün sınırlarımı aşmıştım ve şimdi geri dönüşüm yoktu.

"Konuşmamız gerekenler var." Kuvars yataktan kalkarken beni öylece bıraktı. Kenardaki valizden kendine bir pantolon, kazak ve birde çamaşır çıkardıktan sonra banyoya yeniden girdi. Onun gözlerini bir daha yakalayamazken ben de yataktan doğruldum. Hala onun kokusu bendeydi, dudaklarının tenimde bıraktığı iz, şu an kendi dudaklarımda taşıdığım minik yaralar...

O banyoda kıyafetini giyene kadar titreyen çenemi durdurmaya çabalaya çabalaya az önce Kuvars'ın bir hışım üzerimden fırlattığı elbiseyi ve çorabımı yeniden giydim. Dağılan saçlarımı toplamak için valizimin ön gözüne iliştirdiğim tokalardan birini çıkartırken banyonun kapısı yeniden açıldı ve Kuvars'ın varlığı odayı doldurdu. Gözlerim kendiliğinden kapanırken boşluk hissi tüm yüreğimi doldurdu. Bir anlık bir soruydu ama beklediğim soğukluk ve sertlik bu değildi. Sorumun cevabı olarak beni öpmesi bile bana çok fazla şey anlatacakken o geçiştirmişti. Bu sadece fitne eken düşüncelere yer veriyordu. Onunda dediği gibi şu an konuşmaya ihtiyacımız vardı.

Kuvars önde ben arkada merdivenlerden aşağı indik, o direkt şöminedeki ateşi kontrol edip mutfak kısmına geçerken ben çok içtiğim için dengemi hafif sağlayamadığım için koltuğa oturdum. Kuvars'ın kaşları çatıldı.

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin