20: "Mutlu sonsuz." Özel Bölüm

1.5K 124 225
                                        

Kulaklarına doluşan sesler ve yatağın hafif oynamasıyla, uyanacağına dair mırıltılar bıraktı odalarına. Sırtını arkasına dönmesiyle kızı ile eşini oynarken görmesi bir oldu. Geniş bir şekilde gülümseyip, yanlarına savsak adımlarla ilerledi. Taehyung'un saçlarını okşayıp, bir öpücük bıraktı. "Günaydın sevgilim," Taehyung genişçe gülümsemiş ve hemen yanağından öpücük çalmıştı.

"Günaydın bebeğim." Seokjin dizlerinin üstünde çöktü. Minik kızı Haneul'in saçlarını sevip, yanağına öpücük bıraktı. "Baba lütfen bugün Lunapark'a gidelim, Taehyung babam sana da sormamı istedi." Haneul yedi yaşındaydı ve çok akıllı bir çocuktu. Onu evlat aldıklarında kendi durumlarını anlatmışlardı.

Haneul biraz düşünüp, 'annem ve babamdan tek farkınız erkek olmanız' demişti. Haneul'un anne ve babası altı yaşındayken ölünce yurda verilmişti. Tabi Seokjin onun bu denli akıllı oluşuna ağlamış, Taehyung ise Seokjin'in ensesini öperek sakinleştirmişti. Taehyung Haneul'in saçlarını sevdi, "Seokjin baban galiba öpücük istiyor, izin için."

Haneul yerinden kalkmış ve babasının dolgun yanağına burnunu koyup, kokusunu içine çekmiş, ardından küçük dudaklarıyla öpücük bırakmıştı. Bunu, babasının sürekli yaptığını görünce o da yapmaya alışmıştı. Taehyung Haneul'in yanağını hafifçe sıkıp, "işte babasının kızı," diye gururlanmıştı.

Seokjin ise bu tabloyu her gün yüzünde geniş bir gülümseme ile izlerdi. Seokjin yanlarından kalkıp mutfağa geçti, güzel bir kahvaltı yapıp lunapark'a gideceklerdi. Her şey nerdeyse hazırdı, belinde hissettiği ellerle elindeki işi bırakıp, Taehyung'a döndü. Taehyung boynuna gömülüp, büyük bir öpücük bıraktı. "Burda uyumak istiyorum." Seokjin yumuşak saçlarını sevip, öpücük bıraktı.

"Uyuyabilirsin hayatım," Taehyung kafasını sallamış, daha da sıkı sarılmıştı. Seokjin, Taehyung'un uzun süredir uykusuz kaldığının farkındaydı. İkili Fransa'ya arkadaşları ile birlikte taşınmışlardı. Namjoon ve Jackson geçen yaz evlenmiş, Hoseok ve Yoongi iki ay sonra evlenecekti. Jimin ve Jungkook çoktan evlenmiş ve bir erkek çocuk evlat edinmişlerdi. Fransada bu sekiz genç hayat bulmuş ve burda daha iyi hissetmişlerdi.

En azından eşleriyle el ele gezerken, garip bakmıyorlar hatta gülümseyerek bile bakan oluyordu. Burda işler daha yoğundu ve Taehyung yoruluyordu. Seokjin ile Korede ki şirketi satıp, burda bir şirket açmıştılar. Tamamen aile şirketiydi, çocukların hepsini bir departmana koyup kısa sürede Fransada ismini duyurmuştular. Ciddi anlamda iyi para kazanıyor, büyük iş adamlarıyla masaya oturuyordular.

Seokjin Taehyung'un sırtını okşuyor, uyuması için rahatlatmaya çalışıyordu. Taehyung ise gözlerinin acısından ve başının ağrısından derin bir nefes bıraktı eşinin boynuna. Dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"Uyuyamıyorum güzelim, hem Haneul'e söz verdik, yemek yiyip çıkalım." Seokjin Taehyung'un saçlarını geriye attı. Bu haline içi gidiyordu. Ufak bir öpücük bıraktı alnına, uzunca bekledi orda.

Kokusunu ve sıcaklığını hissetmeye ihtiyacı vardı. Geri çekilip gözaltlarını sevdi, ikisi birbirinde kayboluyorken bacaklarına sarılan ufaklıkla, ikisi de gülümseyip dizlerinin üstünde çöktü. "Ne oldu prensesim?" Haneul babasının geniş omuzlarına ellerini koydu. "Baba ben lunapark'a erkenden gitmek istemiyorum, Bae gelecek onunla oynamak istiyorum akşama gitsek olur mu?"

Bae, Jimin ve Jungkook'un oğullarıydı. "Ama geleceklerini söylemediler ki?" Hanuel minik parmakları ile oynadı, "ben aradım, onunla oynamayı seviyorum." Taehyung kızının saçlarını sevip kucağına aldı. "Gelsin bakalım, akşama çıkarız biz de." Masaya oturtup yemeklerini yediler. Haneul kapıda babasının yorgun oluşunu duymuş ve hemen Jimin amcasını arayıp çağırmışlardı.

Trouvaille ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin