6- "Teşekkür ederim beni kaçırdığın için"

1.4K 111 54
                                    

Yeni bölümün gelmesini isteyenler varmış onları YERİİİM❤️❤️❤️❤️

Oy vermeyi unutmayın her zamanki gibi oy dileniyorum ğalfpslpld

mute; Asel ve Akın

***

"Eraay!"

Eray oflayarak mutfaktan çıktı
"Ne var yine hanımefendi hazretleri?" diye söylenmeye başladı.

Üç saatir belim ağrıdığından Eray'a kölelik yaptırıyordum.

Pis kahpe ne ağrılar çektiğimden haberi yok! Bir de söyleniyor!

"Ben bu bardağı sevmedim bana başka bardakla su getirir misin"

Sesli nefes alıp verdi ve uzattığım bardağı elimden çekti.

"Hee bide ağzını öyle yapman hiç hoşuma gitmiyor" dedim.

"Nasıl istersiniz Asel Hanım?"
biraz daha dudaklarının yanlarını yukarı çevirerek gülümseme yaptı.

"İyi mi?"

"İyi iyi" diyerek sinsice güldüm.

Onun bu hale girmesi acayip komiğime gidiyordu. Ee insanlarla uğraşmaya bayılırım.
Kafamı Akın'a çevirdim hele bu insanla uğraşırken daha çok keyif alıyorum.

"Eray!"

"Yeter lan yeter koşuşturmaktan öldüğüüm!"

"Sızlanma da gel"

Elinde bir bardak suyla tükenmiş bir halde bana baktı. Elimi eğil dermişcesine haraket yaptım.

'ne var lan?' gibisinden bana bakıp eğildi.
Kulağına yaklaşarak "Bu suyu Akın'ın başının üstünden dök" dedim.

Kafasını geri çekip gözlerini kocaman açarak kafasını sağ sola salladı. Sessizce "hadi, hadi" dedim.

Biraz daha itiraz edince cimcikleyip ikna ettim. İstemizce Akın'a yaklaşıp suyu Akın'ın başından aşağıya döküldü.

O an gözümün önünde ağır çekimle Akın'ın Eray'ın peşinden koşması ve Eray'ın yastığa takılıp yanak üstü yere yapışması gerçekleşti.

***
"Ağğh!" Eray buz torbasını yanağına tutmuş sızlanıyodu.

"Eray sızlanmayı kes!" diye bağırdı Akın.

"Napim kanka yanağım acıyor, hep bu çirkinin yüzünden"

"Eray birdaha bana çirkin dersen seni döverim!" diye tısladım.

"Gel hadi ge-" Erayın sözünü Akın kesti "Yeter lan! İkinizde kapayın çenenizi!" diye bağırdı Akın.

İkimiz susup bir dakika boyunca öyle durunca ben dayanamayıp mutfaktan çıktım. Belkide açık havaya ihtiyacım vardı. Ceketimi alıp kapıyı çekip çıktım.

Nereye gittiğimi bende bilmiyorum. Ama en azından bir sahil aradım insanlara sorarak eve yakın sahil buldum.

Tir tir titreyen vücudum ve akan burnum ile bir denize yakın olan kayalığa oturup denizi yarım saat boyunca seyretmeye başladım.

Sanki bu olanlar akıp gitmişti sanki belimin ağrısı birden yok olmuştu sanki kafamdaki binlerce soru kafamdan uçup gitmişti.

Gözümden akan yaşlar niçin akmıştı? Bilmiyorum. Ağlamak istesemde şuan olmazdı. O kadar engeli aşmıştım ki şuan yenik düşemezdim.

Uzun zaman yanıma birinin oturmasıyla dünyaya geri döndüm.

Kafamı sağ çevirmemle Akın'ı gördüm. Bana bakmıyordu dümdüz karşıya denize bakıyordu. Umursamayıp bende denizi izlemeye devam ettim.

Uzun sessizliği Akın bozdu "Bazı insanlar sevgiden yoksul kalır. Kendini değersiz hisseder. Kafasındaki sorular, kalbindeki karışıksız sevgi ağırlıklarını atmak ister." "O kişi dolu bir kutu gibi uçurumdaki boşlukta olur."
"O kadar şey yaşamışsın ki buraya gelmekle iyi yapmışsın."

"Sen benim ne yaşadığımı nerden bile bilirsin ki?"

"Ben bilirim." "Seni...her zaman o uçurumdaki boşluktan düşer gibi olduğunda seni tutup buraya getireceğim, denizine."

"burası sadece benim denizim mi?"diye sordum.

"her deniz, senin denizin."
son sözü kalbime dokunmuştu
'her deniz, senin denizin'

kafamı ona çevirip dudaklarımı araladım
"söz mü?"
"söz."

Tuttuğum göz yaşlarım bir anda boşalmaya başladı. Utancımdan iki elimi yüzüme koydum. Akın kafamı kendisinin omzuna koydu.

"Burada kimse senin ağladığını görmez merak etme." dedi.

"T-teşekkür ederim beni kaçırdığın için"

Gülüşü kulağıma doldu "Rica ederim."
"Bu arada sümüğünü ceketime sürme"

"Sanırım ceketini makineye atmam gerek."

***
Bir saattir Akın'ın sümük olmuş ceketini çitiliyordum.
"Ellerim koptu be!"

"Salya sümük sürmeden önce düşünücekt-"

Elimi Akının ağzına bastırdım. Sus işareti yaptım.

"Seninkiler duyucak şimdi sessiz ol" diye fısıldadım.

Kafamı kapıya çevirdiğimde Uğur'u kapıya dayanmış halde buldum.

"Sen ne zaman geldin?" diye sordum memmunsuzca.

"Az önce"

"Bir şey duydun mu?"

"Duymadım da ne kadar tatlısınız sizi izlemeden duramadım."

"Ha?" Akın'a dönüp elimin hala ağzında olduğunu görünce geri çektim hemen.

"Şey bu olmuştur artık" diyip ceketi makineye atıp onlardan uzaklaştım.

Mis gibi yatağıma atlayıp keyfini sürdüm. Eray yatağını bana verdiği için çok şanslıydım. O da o sert itici yatakta yatıcaktı.

Kafamda odamın planını kuruyordum "Şuraya bir koltuk şu kitaplığa bir sürü çeşit çeşit kitaplar süper olur"

Kapımın birden tıklatılmadan açılmasıyla irkilip kaşlarımı çattım "Kaç kere şu kapıyı ça-"

"Toparlan gidiyoruz" dedi ciddi bir ifadeyle Uğur.

O zaman burda bitiriyoruzz. Yeni bölümü sizi hiç bekletmeden atıcam. Bir de çoğalmamız benim için ayrı bir mutluluk bakalım beklemenize değdi mi????

SİZİ SEVİYORUM MİNNOŞ DİNOZORLAR❤️

Arkana Bakma¡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin