18: "Evlenme teklifi."

1.4K 142 254
                                        

- Bir Ay Sonra-

Taehyung sevgilisinin gidişi ardından, evde tek kalmış adeta beynini yoruyordu. Nasıl yapacağını, neler demesi gerektiğini bilmiyordu. Evin içinde dört dönüyor, heyecandan tırnaklarını yiyordu. Çalan telefonla hemen kendine gelip açtı. "Alo?...Evet hazır mı?...Tamam teşekkürler." Konuşmayı sonlandırdı, şimdi daha çok heyecanlanmıştı. Son kontrolleri de, yapıp evden çıktı.

"Anladınız değil mi beni?" Namjoon anladığına dair sesler çıkardı, Jimin ve Jungkook zaten en kolay işler onlara kalmıştı. Taehyung çalan telefonunu eline aldı, arayan kişinin ismini görünce kocaman gülümsedi. "Alo sevgilim?" Taehyung Seokjin'in huzur veren sesini duyunca, daha rahat hissetti kendini. "Tamam bebeğim geliyorum şimdi," diyip kapattı telefonu, Namjoon'a döndü.

"Hyung sana güveniyorum, lütfen iyi olmasına dikkat et olur mu?" Namjoon kafasını sallayıp, "merak etme o iş bende," diyip gülümsedi. Diğer ikiliye yönelen Taehyung, "siz de tam vaktinde orda olun tamam mı?" Son ikazlarını yapıp, odadan çıktı. Asansörle aşağı inip arabasına doğru yol aldı, gördüğü bedenle iyice keyiflenen Taehyung, hızlıca sevgilisine doğru yürüdü. Hemen kollarını beline sarıp, kafasını Seokjin'in güzel kokan boynuna koydu.

Derin, derin soludu kokusunu. "Seni çok özledim," Seokjin, Taehyung'un belli belirsiz çıkan sesine tebessüm etti. "Sen bir de bana sor nasıl özlediğimi," kolları Taehyung'un boynunda, oda sevgilisinin kokusunu derince soluyordu. Daha fazla sıktı Seokjin'in belinde ki ellerini, aralarında mesafe namına bir şey kalsın istemiyordu. Bir süre daha birbirlerinin kokusuyla mest olan ikili ayrıldı. Taehyung Seokjin'in güzel yüzüne bakıp gülümsedi.

Yanağına bir öpücük kondurdu. "Bugün benim bebeğim neler yapmak ister bakalım?" Seokjin düşünür gibi oldu, "şu an çok, açım yemek yiyelim, ımm sonra da bisiklet binelim nasıl?" Gülümserken ortaya çıkan yanaklarına yaklaştı. Taehyung dişleri arasına aldığı yanağa yine sert davranmamıştı, geri çekilince Seokjin de gülümsedi, birlikte arabaya binip ilerlediler.
Yemeklerini yiyen ikili, Han nehrine doğru bisikletleriyle geldiler.

Taehyung bisikletten inip kendini çimlerin üstüne bıraktı. Bugün çok yorulmuştu, güneş hala tepelerinde rüzgar hafifçe esiyordu. Seokjin minik adımlarla ilerledi Taehyung'un yanına uzandı, kafasını göğsüne koydu. Taehyung ellerini Seokjin'in saçlarına daldırıp okşadı. "Bana şarkı söyler misin?" Seokjin kafasını kaldırıp gülümsedi. "Ne söylememi istersin?" Taehyung biraz düşündükten sonra parlayan gözlerle sevgilisine baktı. "Epiphany," Seokjin tekrardan kafasını Taehyung'un karnına koydu.

Çok garip, seni kesinlikle çok sevmiştim.

Kendimi tamamen sana adamıştım, senin için yaşamak istiyordum.

Ama bunu yapmaya devam ettikçe, kalbimdeki fırtınayı dizginlemem imkansızlaştı.

Gülümseyen bir maskenin arkasına sakladığım,gerçek benliğim, gün yüzüne çıktı.

Bu dünyada sevmem gereken kişi benim.
Parıldayan ben, benim değerli ruhum...

Sonunda farkına vardım, bu yüzden kendimi seviyorum.

Mükemmel olmasam da, yine de oldukça güzelim. Sevmem gereken kişi benim.

Taehyung Seokjin'in sesinin güzelliğiyle kapattı gözlerini, sesinin tınısında huzur buluyordu.

Bu dünyada sevgi saçmak istiyorum
Parıldayan ben, benim değerli ruhum...

Sonunda farkına vardım, bu yüzden kendimi seviyorum.

Trouvaille ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin