4

11 0 0
                                    

  Sabah, çekicin acımasız vuruş sesleriyle kalktım. Yeni taşınmamızdan dolayı eve gelen ustaların tamir seslerine dört gündür ses çıkarmıyordum. Zaten bu tür şeyler beni rahatsız etmezdi.

  Uykumun bölünmesi, uykusuzluk, rahatsız yataklar hiç bir zaman benim sinir olduğum konulardan değildi. Ben uyumayı sevmezdim. Ne zaman ihtiyacım olduğunu hissedersem o zaman uyurdum.

  Yataktan kalkıp salona gittim. Annem televizyon izliyordu.

-Babam nerede?

-Aşağıda, şimdi gelir.

-Gardolap için mi geldiler?

-Evet.

  Annemin karşısındaki koltuklardan birine oturdum. Elime telefonu aldım ve herhangi bir mesaj gelip gelmediğine baktım. Whatsapp'ten yeni bir mesaj vardı.

Novol: Nasılsın?

  Hafif bir sinirle telefonu kapatıp koltuğa attım. Hala nasıl bana mesaj atabiliyordu? Yeterince belli etmemiş miydim üzgün olduğumu?

  Kendisiyle internetten tanışmıştık. İki aya yakın konuşuyorduk. Çoğu kez benim için değerli olduğunu dile getirmeye çalışmıştım. Yani öyle abartı bir şekilde değil. Sadece konuşurken daha rahat ve arkadaşça olabilmek için. Dün ise bir arkadaşımla tartışmam üzere ona sorunumu danışmak için bu konuyu açmıştım. Beni kıskandığı için midir bilmem bu tür konuları kız arkadaşlarımla konuşmamı söylemiş ve konuyu kapatmaya çalışmıştı. Sert bir dille.. Çünkü tartıştığım arkadaşım erkekti. Belki de rahatsız olma nedeni kıskandığı için değildi, erkekler bu konuları sevmiyordu. Bu durumu başka kişilerle de yaşamıştım. Ama değer verdiğini dile getirdiğin birine konuyu açtığında 'Beni ilgilendirmiyor, kız arkadaşlarına anlat bu konuları' demesi insana koymaz mıydı?

  Üstelik öyle biri de değildi. Biz konuşmuştuk bu konuları. Kesinlikle böyle.biri olmadığına da emindim. Böylece iki arkadaşımla da ilişkilerim soğumuştu.

  Akşamüstüne kadar uzandım ve Twitter'a baktım. Arada yemek yedim. Burada tanıdığım insanlar azdı, buluşmayı teklif etmişlerdi ama götümü kaldıramıyordum. Mersin yazın birileriyle buluşmak için çok sıcak değil mi?

  Hava biraz serinlemiş ve güneş batmak üzereydi. Babamın üniversitedeki öğrencilerinden biriyle buluşmak için yola çıktık. Kıyıda bir kafede oturmaya başladık. Tekrar Novol'a mesaj atmamak için kendimi zor tutuyordum.

  Çünkü sevdiğiniz birine ne kadar kızarsanız kızın, onunla etkileşim içinde olmak sizi mutlu eder ve kendine çeker.

--o--o--o--o--o--

  Annem ve babam Mersin'deki arkadaşlarını ziyarete gittikten sonra odamın balkonundan yangın merdivenlerine indim. Apartmanın iç tarafında olduğu için diğer evlerden kimse kapısını açmadan beni göremezdi. Bu yüzden bi sigara yaktım.

  Kimsenin uğramadığı bir yer olduğu için yerler çok tozluydu. Etrafta kuş pislikleri ve tüyleri vardı. Bir tane de çifti olmayan çürümüş bir terlik..

  Sigaradan ikinci bir nefes çekerken yukarı katlardan ayak sesleri gelemeye başladı. Biri aşağı iniyordu. Sigarayı söndürüp merdiven boşluğuna attım. Eve girmek için vaktim yoktu. Çünkü yangın kapısı zor açılıyordu. Ben de terliğimi buraya düşürmüşüm gibi yapıp terliği elime aldım.

  Karşımda benim yaşlarımda, kısa saçlı bir erkek duruyordu. Kahverengi gözleri merakla bana bakıyordu:

-Eh.. Merhaba, ben buraya yeni yaşın..Ehehhe yani taşınmıştım. Yaşınmıştım ne amk?! Terlik düşmüş. (İyice boka saran cümle, göt gibi sonlandı.)

  Çocuğun elindeki Chesterfield'ı görünce onun da gizli gizli sigara içmek için buraya geldiğini anladım. O benden daha akıllı olduğu için bi kaç kat aşağı iniyordu anlaşılan. O da elimdeki çakmağı görmüş olmalı ki birbirimize sırıtarak baktık.

-Yeni yaşınmanız hayırlı olsun, dedi gülümseyerek. Gülümsemesi rüya gibi değildi. Daha önemlisi sempatikti.

-Bi tane sigara verir misin?

-Tabii.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

11235Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin