Bir gün evde oturuyordum canım sıkıldı. Tuvalete gittim sonra çişimi yaptım. Ondan sonra yemek yedim. Dışarı çıktım. Biraz dolaştım. Ne kadar çok dolaştıysam yanlışlıkla Kanadaya gitmişsim. Neyse biraz Kanadada keşif yaptım. Uğurcanla Mehmeti çağırdım. Onlarda geldi. Keşif yaparken bir harita bulduk. Mehmet okumaya çalıştı okuyamadı. Eski yazılarla dolu olduğunu için kimse anlamıyor. Neyse ben aldım baktım haritaya. Hımmm dedim. Bu define haritası dedim. Nasıl anladın dedi Uğurcan. Eşşekk bunda ne var çok basit hemen anlarım ben dedim. Neyse define Çin'de. Çine gitmemiz gerek dedim. Yola çıktık Çine vardık. Sonra kazma kürek kazmaya başladık. Mehmet hemen yoruldu. Kazmayı kaldıracak gücü kalmadı. Çekil şuradan dedim. Kazmayı bir vurdum yerin 10 metre altına indik. Bir daha vurdum 1000000000000000 metre aşağı indik. Sonra sert bir şeye çarptık. Galiba bulduk dedim. Sonra açtık ve içinden yılan çıktı. Yılan 700 metre uzunluğunda kalınlığı 10 metre. Mehmet korktu bayındı. Uğurcan kaçtı gitti. Ben tek kaldım. Yılan bana bir baktı içim ürperdi. Sonra bende ona yan gözle bir baktım korktu. Sonra gökten kılıç düştü. Hemen aldım kılıcı yılanı biçip doğradım. Sonra çin ordusu geldi. Bana savaş açtılar hepsini kılıçtan geçirdim. Sonra dünya ile savaşa girdim. Dünyada insan koymadım. Hepsini öldürdüm. Sonra uğurcanla Mehmetide öldürdüm. Ondan sonra kendimi de öldürdüm. Ondan sonra onbir. Onbirden sonra oniki. 😁 Siz inanmazsınız şimdi. Fotoğraf koyayım da görün.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
