"Nasıl yenersin beni? Ben buna inanmam. Hile yaptın değil mi?" Yoongi abisinin mızmızlanmalarını büyük bir keyifle izliyordu. "Hyung saçmalama! Ne hilesi? Kabullen artık şunu ve dediğimi yapmaya hazır ol." Tehlikeli bir şekilde gülümsedi. Ama gülüşünde bir şeyler olduğunu, çoktan anlamıştı Seokjin.
"Ne isteyeceksin ki? Tanrı aşkına geçen sefer ki gibi gidip birini öpmemi isteme. Az kalsın muazzam yüzüm dağılacaktı." Gözlerini devirdi yoongi. En alakasız olayda bile kendini övebiliyordu. "Başka bir şey yaptıracağım. Bir site var. Orda biriyle eşleşip buluşuyorsun. Karşılığında, eğer o seni eşlerse o sana para veriyor. Eğer sen onu kendinle eşlersen, sen ona para veriyorsun."
Olayın en güzel kısmına gelmişti. Ellerini birbirine çarptı ve gülümsedi. "En güzeli ise; eğer yüzde yüz eşleşirseniz ve mükemmel çift profiline uyarsanız, iki tarafta para vermiyor. Eğlenceli değil mi?" Seokjin daha ne saçmalıklar geveleyecek diye bekliyordu. "Bu ne saçma bir site? Benim gibi muazzam ötesi, dünya çapında yakışıklı bir adamla eşleşecek üstüne bir de para mı vereceğim?"
Alayla gülümsedi. Kimseyle buluşmak istemiyordu. "Yani o seni eşlerse, o sana para verecek. Ama sen eşlersen, ona para vereceksin. Ya da ikinizde tam eşleşerek, mükemmel çift kontenjanından yararlanıp, para ödemeyeceksiniz. Olay bu ki, zaten yapmak zorundasın yoksa başka şeyler seçerim." Seokjin kardeşinin huyunu bildiğinden, kabul etmek zorunda kaldı.
"Tamam lanet olsun! Tamam."
***
Seokjin pijamalarını üstüne geçirmiş, televizyonda en sevdiği programı izlemekle meşguldü. Adamın dediklerini bazen eleştiriyor bazen ise ona hak veriyordu. Yoongi karşıya oturup elindeki bilgisayarı bacakları üzerine yerleştirip, abisine seslendi.
"Şimdiden başlayalım mı?" Seokjin oflayıp oturduğu yerde dikleşti."Kararlısın yani? Ya sapıksa, ya katilse, ya bana saldırırsa? Güvenli mi ki? Tanrı aşkına! Ben sektör içinde nam salmış bir avukatım." Son çırpınışlarını veriyordu. Belki vazgeçer diye ama, Yoongi kararlılığını sürdürüyordu. "Eğlenmek seninde hakkın değil mi?" Tek kaşını kaldırıp yöneltti sorusunu.
Seokjin ofladı. "Yani dc oynayarak bile eğlenebiliriz ha?" Yoongi kaçmak için uğraşan abisine asla taviz vermeyecekti. "İçin geçmiş senin, yaşlı seni. Sus biraz profilini oluşturayım." Seokjin yerinde kıpırdandı. "Abinle düzgün konuş velet." Yoongi gözlerini devirdi. Zaten abisiyle her diyaloğa giriştiğinde altı veya yedi defa göz deviriyordu. Bir gün gözlerinin beynine kaçmasından korkuyordu.
"Hala bitmedi mi? Ah sende haklısın. Benim gibi mükemmel birine profil hazırlamak ince işçilik ister." Yüzüne
yine her zaman ki gülüşünden takındı. "Hyung tamam hallettim. Şimdi gel ve yap şunu. Bakalım şanslı kişimiz kim?" Seokjin huzursuz hissediyordu."Umarım doğru düzgün biridir," diye söylendi.Yoongi profili onayladıktan sonra, Seokjin'in mouse ile onaylayışını izledi. Ardından yavaş yavaş yuvarlak dolarken heyecanlıydı Yoongi. Ama Seokjin homurdanıyordu. Kırmızı yansın istemiyordu. Birde bu yakışıklılıkla birine para vermek istemiyordu. O böyle düşünürken aniden yeşil ekran yandı. Yoongi cinsiyetini gördüğü için mutluyken, Seokjin para vermeyeceği için mutluydu. Yoongi diş etleri gözükecek şekilde sırıttı.
Seokjin ekranda fotoğraf görmeyi beklerken sadece kocaman harflerle ismi yazıyordu. Oysa kendisiyle yüzde yüz uyuşan kişiyi görmek istemişti.
Her şeyiyle uyan birini bulmuştu ve merak etmişti. Yoongi sinsice sırıtıp "demek şanslı kişi bu," diye mırıldandı.
