9.BÖLÜM "DUDAKLARI DUDAKLARIMDA"

543K 24.3K 25.7K
                                    

 500 oy demiştim 600 oy olmuş ve hikaye 70K OLMUŞ yemin ediyorum siz bir harikasınız. Aşığım her birinize! 

Çok yorum+ Çok oy= Çok uzun bir yeni bölüm :) 

9.BÖLÜM "DUDAKLARI DUDAKLARIMDA"

Bazı geceler vardır, sabaha hiç kavuşmaz sanırsın; çöker kalır bir his içine döner durursun yatakta. Sanırım kendimi bildim bileli bu geceler hep benimleydi, kesik uykular, gecenin bir vakti endişeyle yataktan sıçramalar, kâbuslar, çocukluğumun unutmak istediğim anıları... Hepsi birleşip beni uyutmazdı, bir el sesimi soluğumu keser, korkuyla doldururdu ciğerlerimi. Kaygı bozukluğum nedeniyle hiç sağlıklı uyuyamazdım. Bu gece o gecelerden değildi. Hayatımda hiç olmadığım kadar huzurluydum, hiç tatmadığım kadar rahat bir uyku çekmiştim.

Karanlık yerini sabaha bırakıp gözlerim yüzümün üzerine çöken güneş ışıklarının rahatsız edici hissiyle açılıverirken hayatımın en güzel uykusundan uyanmış gibiydim. Oflayarak yatakta döndüm, beni bekleyen işler, bitirmem gereken organik kimya test kitapçığı ve bugün yine gelecek olan temizlik şirketi çalışanları... Her biri gözümde büyürken Kuvars Bey uyanmadıysa biraz daha uyuyabilir miyim hesabı yapan zihnim sanki üzerine bir kova buzlu su dökülmüş gibi sıçrayarak beni kendime getirdi.

Derbi? Fenerbahçe? Galatasaray?

Elim alnıma giderken Kuvars'ın yatağında olduğumu fark ettim, işin tuhaf yanı ayakkabılarım ve çoraplarım çıkarılmıştı. Saçlarımı karıştırarak örtüyü üzerime çektim, sakince dün geceyi hatırlamaya çalıştım, en son maçı izlediğimizi, durumun berabere gittiğini, Kuvars'ın ısrarla benimle atıştığını, en sonunda ise yorgunluktan gözlerimin kapandığını hatırlıyordum. Of ya! Tabii, koltukta uyumuş kalmıştım!

Kuvars Demirhan ikinci kere beni kendi odasına getirmiş, yatağına yatırmış, üzerimi örtüp gidivermişti. Of, ben şimdi nasıl yüzüne bakacaktım? Sürekli kendisine borçlanıp duruyordum, zaten tedavim için yaptıkları beni yeterince utandırıyorken özellikle birkaç gün önce amcam ve kuzenimin yaratmış olduğu yıkımdan bahsetmek bile istemezken şimdi bunlar iyice üst üste binmişti. Bazen yerimi yurdumu gerçekten bilmiyordum, hayır yani ne sıfatla oturup maçı izliyordum onunla, geç odanda ders çalış dimi? Ama yok illa başıma dert alacaktım, bir de uyuyakalıyordum sanki çalıştığım yer değilmiş gibi!

Yataktan kalkıp kenarda duran Kuvars'ın telefonundan saate baktım. Sabahın dokuzuydu, bu kadar çok uyumama rağmen hala nasıl uyumaya devam etmek istediğimi çözemedim. Telefonun ekranını kapayıp taytım için etrafa bakınırken gözüme yatağın iki kat dağınıklığı, Kuvars'ın telefonunun ve saatinin burada, komodinin üstünde olması çarptı. Burada uyumuş olamazdı değil mi?

Yok yok, saçmalama Cemre o hata bir kere olurdu o da sarhoş olduğu için! Bir daha aynı hatayı yapacağına ihtimal bile vermek istemiyordum, işte beni bıraktıktan sonra kendi eşofmanlarını giyip başka bir odaya gitmiş olmalıydı.

Ebeveyn banyosundan gelen sesle gözlerim oraya dönerken şaşkınlıkla irkildim. Adam duş alıyordu, burada odadaydı. Gece burada kalmıştı.

Şaşkınlığı solurken hemen bir durum değerlendirmesi yaptım, dün çokça bira içince yine çakırkeyif bir tavrı vardı, belki farkında olmadan... Of, abartma! Sakin ol, belki çalışma odasında sabahlamıştır, daha önce yaptığı gibi, bilinci yerindeyken neden benimle uyuyacaktı ki? Asıl bunun üzerine ben nasıl onun gözlerinin içine bakacaktım? Tamamen rezil olmuştum! Hızlıca odanın çıkış kapısına ona yakalanmamak için koştum.

Hızlıca kendimi odama atarken üzerimdeki tişörtü ve taytı bir çırpıda çekip çıkardım ama burnuma Kuvars'ın ezbere bildiğim kokusu çarpınca geriledim. Hayır, hayır, beraber uyumuş olamazdık, büyük ihtimalle gece beraber maç izlerken üzerime sinmişti kokusu ya da beni odasına taşırken.

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin