20.Bölüm ~SÜNGER BOB~

2.6K 179 30
                                    

Öncelikle yazarlar adına bir konuşmayla geldim. 2k olmuşuz ne kadar güzel!! 2k! Koskocaman bir aile oluyoruz. Umarım sizlerle daha da yükseleceğiz.❤

Sizi tutmadan bölüme geçelim⬇👌❤

-
                    Alesya'dan...

Sabah gözlerimi açtığımda başımda dikilen bir anasu görmeyi beklemiyordum. Annem ellerini beline koymuş, uyanmamı bekliyordu. "Günaydın Anasu." deyip garip garip baktım ve bir kaşımı kaldırdım. "Sana da günaydın Alesya Hanım. Ay pardon! Tünaydın, saatti gördün mü?" dedi ve eliyle saati işaret etti. Gözlerimi belertip saatte döndüm. Yok artık! Geç kaldım. Annem "Allah'ım sen sabır ver." diyerek odadan çıktı. Elime direk telefonumu alırken Asena'dan 5 cevapsız arama, Kumsal'dan 2 tane, Asu'dan da 1 tane olduğunu gördüm. Elimi alnıma vurup kalktım ve dolabın kapaklarını kırarcasına savurdum. Hemen okul formalarımı giydim ve üzerime de siyah gül desenli sweatimi geçirdim.

Çantamı kaptığım gibi aşağı indim. Gözüm masaya takılırken hemen elime bir parça ekmek kopartıp, koşarak kapıya gittim. "Ben çıktım. Görüşmek üzere." siyah converselerimi ayağıma geçirirken annemle babamı dinliyordum. Annem "Ben o rampadan yuvarlanınca bu kız böyle oldu benden söylemesi." Hemen ağzım kocaman açılmıştı. Duyduğumu belli etmek amaçlı "Hıh!" diyerek kapıyı çarparak çıktım. Koşarak okul yolunda depar atarken bir anda ayağım kaldırım taşına takıldı ve yere düşmüştüm. Düştüğümde dizimin acısından yüzümü buruşturdum. Sabah sabah geç kaldığım yetmezmiş gibi birde bu eksikti.

Arkadan koşma sesleri gelince yerdeyken arkamı döndüm. İki tane köpek bana doğru geliyordu. Sushiba böyle ağzı sulu sulu koşmuyordu ama! "Aaa!" Ayağa kalkıp çığlık atarak koşmaya başladım. Arkamdaki köpekler deli gibi havlıyordu. "Hoşt be hoşt!" Saçım ağaca takılırken bugün bütün şanssızlıklar beni mi buluyordu diye düşündüm. Hemen ağacın dalına sarıldım. Köpekler aşağıda havlıyordu. "İmdat!" diye bağırırken "Bu Alesya değil mi?" diyen Asu'nun haykırarak gülme sesleri gelince kafamı o tarafa çevirdim. Burası okulun önü değil mi? Yok artık! Piçizler de orada ve beni gördüler. Kızlar koşarak yanıma gelmişlerdi. Onlar buraya gelirken ben baya ağacın üzerine çıktığım için inmeye korkuyordum. Asena "Alesya aşağıya insene." dedi.

"İnemem." Çağan anında elinde telefonla buraya gelirken "Kameraya merhaba de Dişi Goril." Köpekler Çağan'ı görünce ona doğru yöneldiler. Piçizler de Çağan'ın arkasındalardı. Çağan köpekleri görünce "Ay hoşt be hoşt!" dedi. Ateş Çağan'ın kafasına patlatıp "Oğlum salak mısın?" dedi. Ben haykırarak gülüyordum. Sonra ciddileşip "Çağan o videoyu kapat yoksa indiğimde seni kimse elimden alamaz." dedim. Çağan alayla "Daha inmeye korkuyorsun. Bir de gelmiş inersem öldürürüm diyor." dedi. Çağan'a sert bakışlarımı atarken hala video çekmeye devam ediyordu. 

Kızlar da gülmeye başlayınca ben de gülmeye başlamıştım. Zıplayarak ve hareket ederek gülüyordum. Bir çatırtı gelince gözlerim kocaman açıldı. Ne olduğunu tahmin ediyordum ama olmaması için dua ediyordum. Ağacın dalı anında kırılırken ben de aşağı uçuyordum. Birinin kucağına düşmemle gözlerimin birini açtım. Çağan'ın kucağına mı düştüm?  Ben anında kızarırken Çağan da yaşadığının şokunu atlatmaya çalışıyordu.

Flaş patlayınca Kumsal "Kameraya merhaba de Çağan." Az önce bir dejavu yaşamıştık. Kapak olsun sana Çağan Bey. Ben ayağa kalkıp öksürdüm. Çağan da saçını kaşıyarak okula döndü. Piçizleri bile dinlemeden gitti. Utanmış mıydı? O gittikten sonra piçizleri sıradan bir saydım. Yeni biri aralarına katılmıştı sanırım. Çocuk yakışıklıydı  ama beni ilgilendirmezdi. Eğer bir piçizse o da bizim karşımızdaydı.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin