Mafya Kızları ( Düzenleniyor )

Bölüm 17 : Şans

*DÜZENLENDİ*

Bora'nın ağzından

Kızın adamları malları teker teker götürdükten sonra, kız bize bakarak el salladı. "Görüşürüz." Sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi gülümsüyor, aşırı rahat davranıyordu. 

Açıkçası unutulmaz bir deneyim yaşamıştım.

Kız ve adamları anında uzaklaşırken, telefonumu çıkarıp amcamı aradım. "Neredesin sen ?" dedim açar açmaz. "Oyun Bozan dört teslimatımı bastı ! Ve beni öldürmesi an meselesiydi. Üzgünüm ama gitmek zorundaydım."

Göz devirdim. Korkağın tekiydi. "Kim bu kız ?" dediğimde arkadaşlarımın meraklı bakışlarını üzerimde hissetmiştim. "Mafyaların başında bu kız var. İsminden tahmin edersin ki mafyaların işini bozmaktan zevk alıyor ! Sana teklifimi kabul etseydin o kızı bulmanı isteyecektim."

Gözlerim şaşkınlıkla irileşirken derin bir nefes aldım. "O kızı bulacağım." Amcam memnun olduğuna dair bir kaç şey söyleyip, kapatmıştı. Telefonumu cebime koyduğumda Emir iç çekti. "Hatun fena." 

Konuşmalarımızı duyan Buğra, "Nasıl bulacağız onu ?" diye sorduğunda Barlas gülmüştü. "Aynı okuldayız." Başımı sallayarak onayladım. "Naklimi oraya aldırmıştım biliyorsun. Beraber takip ederiz." 

Emir hızla öne atıldı. "Yeni okul yeni hatunlar demek, yani ben de varım." Buğra onun bu tavrına göz devirdi. "Siz nereye ben oraya."

Defne'nin ağzından

Malları almıştım. Yalnız gitmek zorundaydım çünkü salak Açelya Ajdar söylerken koltuktan düşmüş, bileğini burkup ortalığı yıkmıştı. Bu yüzden Ayaz ve Beste Açelya'yı hastaneye götürürken, Karya Su'yu kontrol etmeye gitmişti.

Yani son durum ; Barlas ve arkadaşları pis işlerle uğraşıyor ve instagram da popüler lan o saçma grup arkadaşlarına ait.

İşiniz gücünüz yok İnstagram'a video çekmek için mi uğraşıyorsunuz ya ?

Allah'ın ergenleri...

Kendi kendime omuz silkip, arabamı bahçeye park ettim. Eve girmemle birlikte duraksamam bir olmuştu. Çünkü Karya'nın panteri ağzında bir kemik, tam karşımda dikiliyordu. Yavaşça yaklaşıp, başını okşadım.

"Kimi yedin oğlum ?" dedim sevecen bir şekilde. "Umarım Yağız'dır." Panterin ağzındaki kemiğe dikkatli baktığımda oyuncak olduğunu fark ettim ve göz devirip içeri girdim.

Açelya'nın ağzından

"Allah Belanı versin Beste !" Beste göz devirdi. "Lan ben mi söyledim, çık koltuğa deli gibi Ajdar söyle diye ?" Sinirle başımı çevirdim. Hemşire bilmediğim şeyler sürerken, Ben Beste'yle uğraşıyordum. Ayaz ise telefonda bir şeyler yapıyordu.

Açelyaaaa.

Aha bende benim ki nerede diyordum. Hoş geldin iç ses.

Konuyu dağıtma. İleriye bak.

Ne oldu lan ?

Ya sen bir bak.

Baktım. Hiç bir bok yok. Beyaz ışık felan mı görmem lazımdı ?

Lan tam karşında yakışıklılıktan ölen bir çocuk var.

Oha. Gördüm.

O zaman ne yapman gerektiğini biliyorsun.

Evet, Yakışıklı çocuk radarı mod : on

Hemşire, "Bitti." der demez ayağa kalktım ve çocuğa doğru ilerledim. Beste'nin arkamdan sövdüğünü duyabiliyordum. Ayağımdaki sızıya umursamadan yanına gittim ve ayağım takılıyormuş gibi yapıp, kendimi yere attım. Tahmin ettiğim gibi çocuk beni yakalamıştı.