Sen şiir olduktan sonra.. (84. Bölüm)

15K 630 109
                                    

         Selam! Umarım begenirsiniz :) şuan evde değilim ama sizi bekletmek istemediğim için yayımlamak istedimm :)) yosun ile olan röportajımız henüz yayınlanmadı hala soru sormak isteyen varsa tanıtımdan ulaşabilirler :)

Bölüm ithafı kereminkaslarii'na gidiyor :)


-keyifli okumalar...          

                 84. BÖLÜM

Dalgaların her kıyıya vuruşunda içimde oluşan huzur artarken tam karşımda beliren Kerem’i fark ettiğimde içimde oluşan kıpırtı yüzümün de gülümsemesini sağlıyor. Tam karşıdan koşarak Kerem’in bana gelmesiyle birlikte ben de adımlarımı hızlandırarak ona doğru koşuyorum. Şuan Türk filmlerini aratmayan bu sahnenin, sonunda birbirimize koşarak sarılacakken benim ayağımı burkup yere düşmemle bozuluyor! Evet, rüyamda bile sakarlığımı konuşturuyorum.

Telefonun cır cır öten sesiyle gözlerimi açtığımda hemen sağ taraftaki telefona ilişiyor gözüm. Bu harika(!) rüyamın bozulup uyanmama yüzümü buruştursam da okuduğum mesajla keyfim yerine geliyor.

‘Günaydın nişanlım :)’

Evet, bu 2 kelime 16 harf ve gülücük işaretinden oluşan mesaj, şuanda benim güzel bir sabaha gözlerimi açmama neden oluyor. Yani dışarıdaki havanın sıcak olması veya güneşin parlaması falan pek umurumda değil.

“Sana da günaydın nişanlım :)” diye mesajını yanıtlıyorum yüzümde kocaman gülümsememle birlikte.

Yan yattığım yatağımda sırtüstü dönerek iki elimi de havaya kaldırıyorum. Sağ elimdeki yüzük parmağımın boş olmaması daha çok sırıtmama sebep olurken bu yüzüğün Keremle benim yüzüğümüz olduğunu bilmek daha başka bir şey… Tanımını bulamıyorum ki. Kelimelere dökecek şeylerden daha fazlasını hissediyorum artık. Sol elimle sağ elimdeki yüzükle oynamaya başladığım sırada telefonumun mesaj sesiyle bölünüyor düşüncelerim.

“Şimdi yanında olup en sevdiğim yerinden öpmek vardı ama bununla idare edeceğiz. :*”

Yazdığı mesajla kahkaha atma isteğimi bastırırken hemen cevap veriyorum.

“Hmm… Hayal ettiğin bir öpücük mü yani?”

Evet, nasıl olsa yanımda olmadığı için mesajlaşırken azıcık cesaretli olabilirim. Ne var ki canım bunda? Şuan Kerem’in mesajı okurken ki yüz ifadesini düşündüğümde bu seferki kahkaha isteğim bastıramadan çıkıyor dudaklarımdan.

Ve bir an Kerem’in hemen sağ tarafımda yattığını hayal ediyorum. Gözlerim kapanıyor istemsizce. Yüzümdeki gülümsemem yerine gelirken gözlerim kapalı hayalimdeki Kerem’e dönüyorum. Her sabaha onunla uyanmak nasıl olur diye düşünüyorum. Onun öpücükleriyle… Bir sabah elinde kahvaltı tepsisiyle odaya giren Kerem’i hayal ediyorum sonra. Bu da rüyamda gördüğüm, sahilde birbirimize koşturmamız, kadar klişe gelince yüzümü buruşturuyorum.

Belki de evlilik fikri o kadar da kötü değil ha Zeynep? Her şeyin böyle birden gelişivermesi her ne kadar gözümü korkutsa da son zamanlarda beni mutlu eden tek şey Kerem’in varlığı. Huzur bulduğum tek yer onun kollarıyken neden ondan kaçıyorum ki? Gelen mesaj sesiyle yine bölüyor düşüncelerimi Kerem.

“Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu, iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük...”

İtiraf ediyorum hiç beklemediğim bir mesaj oldu bu. Acaba gelen mesaj cidden Keremden mi diye tereddüt yaşarken bir an bu düşüncenin saçmalığına gülüyorum. Demek ki bizim öküzün içinden böyle arada romantik şairler de çıkabiliyormuş.

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin