sinema

12.1K 812 273
                                    

İyi okumalar. 💎

"Hemen kaldır fotoğraflarımı." diyip kaşlarımı çatıp karşımda pişkince kahve içen jungkook'a bakmaya başladım. Birde bir şey olmamış gibi davranıyor ya, deliriyorum. "İnstagram benim, ister kaldırım ister kaldırmam." diyip gülerek omuz silktiğinde yumruğumu sıkıp sabır istercesine tavana bakmaya başladım.

"Fotografta benim, onu ne yapacağız?" diyip başımı yana yatırdım. Tam konuşacağı sırada birinin bana seslenmesiyle sesin geldiği yöne çevirdim başımı. "Haneul?" kaşlarımı havalandırıp bana doğru hızla gelen dong hyun'a baktım.

"Nasılsın?" dediğinde biraz mal mal yüzüne baksam da sonradan gülümseyip kaşlarımı havalandırdım. "İyiyim, sen nasılsın?" dediğimde başını eğip gülümsedi. "Bende iyiyim, ıhm şey diyecektim ben. Bu akşam benimle birlikte sinemaya gelir misin? Tek gitmek istemiyorum. Bizimkilerin işi varmış gelemiyorlar." diyip omuz silkip mahçupca gülümsediğinde kaşlarımı havalandırdım.

"Neden olmasın?" diyip gülümsediğimde kaşlarını havalandırıp gülümsemişti. "Tamam, ben seni evinden alırım?" dediğinde dudak büzdüm. "Gerek yok, ben de gelebilirim." diyip omuz silkip oturdum, ayakta durmaktan yorulmuştum. "Çok iyi olur! Bende uzun zamandır gitmiyordum. Hep beraber gideriz?" diyip çocuklara baktı jungkook.

"Sen hiç bir yere gelmiyorsun." dediğimde kaşlarını havalandırıp ellerini beline koydu. "İddasına var mısın?" dediğinde göz devirdim, çünkü her türlü geleceğini biliyordum. "Yokum." dediğimde zaferle güldüğünde, göz devirip ayakta dilikilen dong hyun'a baktım. "Otursana sende."

"Rahatsız etmeyeyim?" dediğinde kaşlarımı havalandırıp gülümsedim. Tam ağzımı açacağım sırada biri lafa atladı. "Edersin." diyip dik dik dong hyun'a bakmaya başladı jungkook, ne oluyor buna böyle? Bir kaba dayıya bağlamalar falan?

"Hop, sakin ya." diyip ellerini havaya kaldırdı ıseul. "Gel sen otur dong hyun." diyip yan masadan bir sandalye çektim yanıma. Sandalyeyi patpatladığım da gülümseyerek yanıma yerleşmişti. Biraz garip oldu, gel yavrum yanıma otur der gibi sanki. Neyse.

"Bu dong hyun, bizim bölümden. Tanırsınız zaten." diyip bizimkilere bakarak gülümsedim. "Tanıdık da, ne oldu böyle birden bire?" diyip dik dik dong hyun'a bakmaya başladı jimin. "Birden bire? Arkadaşlık zaten böyle olunmuyor mu?" diyip omuz silktim.

"Nedense benimle birden bire olamadın." diyip tek kaşını kaldırdı jungkook. "Seninle dong hyun bir mi? Çocuk geldi merhaba dedi konuşmaya çalıştı adam akıllı. Sen?" diyip başımı yana eğdim.

"Ben ne?" dediğinde alayla gülmüştüm, ben ne diyor hala. Tanrım! "Sen ne mi? İlk nasıl karşılaştığımızı hatırlar mısın?" diyip tek kaşımı kaldırdım. "Nasıl tanıştınız?" diyip merakla bana bakmaya başladı dong hyun.

"Emin misin duymak istediğine?" diyip omuz silktim, kafasını sallayınca olan biten her şeyi anlatmıştım. "Woaw, cidden sende deprem etkisi yaratmış arkadaş." dediğinde kahkaha attım. Haklıydı. "İstiyorsan senin üzerinde daha etkileyici deprem etkileri yaratabilirim?" diyip dik dik dong hyun'a bakmaya başladı jungkook.

Açıkcası onu hep güler yüzlü gördüğüm için bu hali biraz değişik gelmişti, erkek gibi duruyordu sinirlenince. Ah, evet zaten erkek ama nasıl desem.. çekici falan olabilir. Ama umrumda mı asla, yani. "Sen ona bakma, akşam kaçta gideriz?" diyip bedenimi hafif dong hyun'a çevirdim.

"Akşam 8 gibi olur mu?" dediğinde biraz düşündüm. "Olur." diyip kafa salladım. Eh yani bir işim yoktu, okuldan çıkıp derslerimi yapardım. Ardından duş falan, heralde hazır olurdum. "Tamam o zaman akşam seni alırım." dediğinde gülümseyip başımı salladım.

apartment 55 ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin