30.BÖLÜM

129 11 0
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR OLSUN CANLAAR :D

Babam beni kollarının arasından çıkarıp o sevecen konuşmasıyla "Sizde birazcık ev hanımı olun. Ne bileyim azıcık gezip dolaşın, evde oturun. Ben o süreç de size bir iş bulurum dert etmeyin" demişti.

Gerçekten babam böyle diyorsa yapardı. Çünkü babam yapmayacağı hiçbirşeyi dile bile getirmezdi.

Bu yüzden az da olsa içimizi ferah tutabilirdik. Bende koşarak Buse'nin yanına gittim. "Babam böyle diyorsa bir bildiği vardır. Dert etmeyelim şimdilik arkadaşım" dedim

Ve Buse'nin bana söylediği gibi o minik tesellileri ağzımda geveledim.

Buse'de benim bu halime şaşırmış ifadeyle bakıp "Umarım." dedi. Tek kelime. Ve sadece umarım dedi.

Birazcık karamsar gibiydi ama haklıydı o da.. Çünkü ailesi pek destek çıkamıyordu Buse'me. Hep kendi ayakları üzerinde gelmişti buralara kadar.

Ama tüm bu sıkıntılar,dertler çok kısa sürede geçecekti. Kadınların hisleri kuvvetlidir derler yaa. Oradan anladım ben.

Buse yanıma gelip "Sakın bırakma beni arkadaşım. İyi ki varsın." demişti. Tövbe Bismillah ne oldu bu kıza birden "Ayy ne bırakması bee! Evlendiğini görmeden suradan suraya adım atmam. İşte o kadaaar!" dedim.

Sonra da ikimiz kahkahayı patlattık. Şimdi birisi bizi böyle görse bunlar deli mi derdi. Çünkü az önce resmen ağlıyorduk. Kınamız gibi oldu valla hem ağladık hemde güldük. 

İç sesimden kurtulup kapının çalma sesini duymuştum.. "Yağmur birisi geldi gel bakalım kim gelmiş?" demişti. Ve kollarımdan çekerek kapının oraya sürükledi.

"Ay kim geldiyse geldi boşver!" diye mızmızlansam daa. Beni dinlememişti. Babam kapıyı açtı vee..

Taa Taa Taaamm!!!

Bu da kim?!! Yoksa Kerem mi?! Aaa hiç şaşırmamıştık çünkü iki gündür gelmiyordu bugün gelmezse içi şişerdi.

Kendi kendime konuşurken Buse beni dürtükledi. "Yine mi bu be?!" demişti hafif kısık sesiyle. Bende Buse'ye karşılık olarak "Maalesef ki yine!" dedim ve hemen hızla oradan ayrılarak odama geçtim.

Buse'de arkamdan bağırarak odaya girmisti "Bu nedir arkadaş?! Bu ne rahatlıktır be? Gelip gitmeler felan! Sanki kimin evine geliyor!? " fazla yüksek çıkmıştı sesi. Ama gerçekten haklıydı.

Yani çat kapı her zaman karşımızda Kerem'i görmek zorunda mıydık?! Zorunda değildik ama.. Zorundaymışız gibi de hep görüyorduk.

Odada sıkıldığımız için de Buse; "Yağmurcuum! Artık dışarı çıksak mı diyorum? Biryerlere gitsek felan?" demişti. Ki haklıydı. Bende çok sıkılmıştım.

Olur dercesine kafamı aşağı yukarı salladım. Hazır olduğumuz için de hemen odamdan çıkıp babamdan izin almaya gittik.

Ki!! Kerem içeride oturuyordu. Ay tamam otursun da hakikaten çok rahattı bu çocuk.

Buse ile birbirimize baktıktan sonra kendimizi fark ettirmek için garipçe sesler çıkarttık. Sonra da. "Baba! Biz birazcık gezeceğiz. İzin var mı?" dedikten sonra büyük heyecan ile babamın ne diyeceğini bekledik.

"İyi,tamam gezin. Ama eve erken gelin. Yoksa keserim sizi!" demişti. Bizde hiçbirşey demeden hızla dış kapıya çıkıp ayakkabılarımızı giydik.

İşte şimdi gezme zamanı başlayabilirdii. Buse bana dönüp "Nereye gidelim Yağmur?" diye sorarken bende o sıra hızlı adımlarla bakkala doğru ilerledim.

Ve Buse'de arkamdan beni takip ederek koştu. Bakkala girip aklıma ilk gelen şeyi aldım.

O daaa. Dilek balonuydu. Hava kararınca eğlenecektik. Dilek tutup gökyüzüne bırakacaktık. Sonra bir deee. Çekirdek ve kola idi.

"Aaa dilek balonu!! Ay Yağmur! Aklınla bin yaşa!! Bu çok iyi bir fikir!! Çekirdek kolayıda özlemişim zateen!" demişti. Birden övünerek "Tamam genç,sakin.." dedim.

Sonra da balonları ve çekirdekleri alıp çıktık. Buse yine neşeli neşeli bakarak "Bunları akşam yapacaksak şimdi ne yapacağız?" diye biraz zor bir soru yöneltmişti.

Azıcık düşündükten sonra "Gölün kenarına gidelim zaten akşama az kaldı. Güneşin batışını izleriz. Biraz çekirdek çıtlatır sonra da balonları uçururuz." dedim. Buse'de kollarını acarak bana sarıldı ve kulağıma "Benim dileğim çok orjinal olacak" diye fısıldadı.

Bir an orjinal dilek nasıl oluyordu diye düşünmeden edemedim. Sonra da göle doğru ilerledik. Beş belki de on dakika sürmeden gelmistik. Hemen bir tane banka oturup sohbete başladık. O ara da şu yedikçe yediren çekirdeği çıtlatmaya başlamıştık.

UMARIM GÜZEL OLMUŞTUR!

VOTE VE YORUM DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM. İYİ Kİ VARSINIZ!! :D

SEVGİLERLEE :**

Yağmurlu Sabahlar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin