bölüm; 2

78.6K 6.6K 6.2K
                                    

Yorum istiyorumm,, iyi okumalar ♥

-


Jeongguk yeni evinde gözlerini açtığında, yeni yeni sabah oluyordu. Kuşların cıvıltıları kulağına dolarken tek başına olduğu geniş yatakta iyice gerilmiş, birkaç dakika ahşap tavanla bakışmıştı.

Taehyung gece boyunca kendisini rahatsız etmemişti ve Jeongguk bunun için minnettardı. Belki de Taehyung gerçekten iyi bir eş olabilirdi. Biliyordu ki bundan sonra hiçbir kaçışı yoktu. Bu yüzden eşine alışması, bir an önce yuvasını kurması gerekiyordu. 

Güne enerjik başlamasıyla, beyaz çarşafın süslediği yatakta doğrulmuş, içeriye esen tatlı rüzgarla gülümsemişti. Ayağa kalkıp kaz tüyünden yapılmış yastıkları kabartmış, güzelce düzenlemişti. Örtüyü de güzelce serdikten sonra etrafına bakınmıştı. Dün geldiğinde pek inceleyememişti ve şimdi bakındığında, kesinlikle evin temizlenmesi gerekiyordu. Her ne kadar düzenli olsa da, tozluydu ve Jeongguk bundan nefret ederdi. Bu yüzden odadan çıkmış, banyoyu aramaya başlamıştı. İşi kolay olmayacaktı.

**

Saat öğleye gelirken, alnındaki teri silip ayağa kalktı. Pekala, koca evde temizlik malzemesine rastlamamış, yine de fikrinden vazgeçmeyerek eski kıyafetlerinden birkaçını feda etmişti. Kovaya doldurduğu suyla bütün yerleri silmişti. Sonrasında güzelce eşyaların tozunu almış, işini bitirmişti. Taehyung hala ortalıklarda yoktu, bir delta olduğundan sorumluluklarının fazla olduğunu biliyordu. Eh, kendisinin işine geldiğinden, mutlulukla banyoya gitmiş ve kıyafetlerini soymaya başlamıştı. 

Jeongguk kendisine bakmayı severdi. Yarı kurt oldukları için fazlasıyla tüylü olmaları normaldi fakat Jeongguk bunu sevmediğinden, kendini iyice temizlerdi. Vücudunun tamamen pürüzsüz ve bembeyaz olması güzel hissettiriyordu. Ayrıca artık bir eşi vardı bu yüzden daha da dikkat etmesi gerektiğini biliyordu. Küçük tastan aldığı sıcak suyu başından aşağı dökerken teninin kızaracağından adı kadar emindi. Annesi her zaman bunun zararlı olduğunu söylese de, Jeongguk'un pek umrunda değildi.

Kalıp sabunla vücudunu iyice keselemiş, banyoyu güzel kokuyla donatmıştı. İyice durulandıktan sonra fazla buharlı banyodan çıkarak odalarına geçmiş, kendine temiz çamaşırlar çıkartarak giymişti. Henüz kıyafetlerini yerleştirmemişti, en kısa sürede bunu da yapması gerekiyordu fakat şuan vakti yoktu. Bohçadan aldığı küçük cam şişenin tıpasını açmış, gardenya çiçeğinin buram buram kokusunu içine çekmişti. Eline biraz döküp boynuna ve bileklerine sürdükten sonra şişeyi geri yerine koymuştu. Şimdi ise tek yapması gereken şey yemekti. Bu yüzden tekrar kollarını sıvayarak, mutfağa girmişti.

**

"Geldim!" çalan kapıyla elindeki tencereyi masaya bırakmış, koşturarak çalan kapıyı açmıştı. Karşılaştığı güçlü fermonlarla derin bir nefes alırken geriye çekilip Taehyung'un içeri girmesini beklemişti. Ondan çekiniyordu. Taehyung gördüğü alfalardan daha uzun ve kalıplıydı. Ayrıca bıçak kadar keskin bal gözleri Jeongguk'u ürkütüyordu.

Taehyung ise aldığı yoğun gardenya kokusuyla gözlerini birkaç saniye kapatmıştı. Jeongguk hemen önünde yere bakarken onun gerçekten fazlasıyla güzel olduğunu düşündü. Kesinlikle bir an önce eşlenmeli, tamamen kendisine ait olmalıydı. 

"Nasılsın?" diye sorduğunda Jeongguk uzun kirpiklerinin ardından ona çekingen bir bakış atmıştı. Jeongguk ondan gelen güçlü aurayı hissediyor, kurduna sahip çıkmayı deniyordu. Her omeganın Taehyung'dan etkileneceğinin farkındaydı. Buna kendisi de dahildi, her ne kadar korksa da, onunla eş olacağı için kendisini şanslı hissediyordu.

You're Mine ღ TaeKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin