Mun Suu: Cho Hee nerede kaldın acele et zaten geç kaldın. Cho: Geliyorum...geldim. MS: Bidaha geç kalırsan işten atıcam.Yeter! Cho: Tamam söz veriyorum. Deyip mutfağa ilerledim. Not defterimi alıp gelen insanlardan sipariş aldım. Sipariş alırken o televizyonlarda gördüğümüz her gün başka biriyle olan playbol Suga içeri girdi. Doğruyu söylemek gerekirse adam biraz yakışıklı. Onlar bir masaya oturunca bende onların yanlarına gittim. Cho: Ne alırdınız efendim? Arkadaş1:Bir bardak el ile sıkılmış portakal suyu. Suga: Bana kola getir. Yanlarında bir tane kız vardı kesin şu playbolcunun sevgilisidir. Kız: Bana sütlü az şekerli kahve getir! Cho: Tamam efendim. Dedim ve karşımdaki sünepe kız Kız: Acele edersen sevinirim. Tabakhaneye bisey mi yetiştiriyon bekle işte.Bunu duyunca göz devirip sinir bozucu bir gülüş attım. Siparişleri hazırladım ve masaya götüruyodum ki Kız: Hayatım ben makyajımı tazeleyip geliyorum tatlım. Ayyg tatlının ağzına... Kız ayağa kalktı ben siparişleri götürürken bana çelme takdı ve ben hiç istemediğim bişey yaptım. Tanrım lütfen o düşündüğüm şeyi yapmış olmayım!
Suga Jimin: Ya hadi lütfen Suga yorgunsun anladık ama özlettin kendini be kardeşim. S: Tamam geliyorum. Jimin: Oh güzel konum atarım sana. S: Tamam. Bir kaç haftalığına yurt dışına çıkmıştım. Ve Koreye yeni geldim. Üzerimi giyinip evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden çıktığımda beni dışarıda bekleyen bir adet Jiyoo gördüm. Off bu kız benim peşimi bırakmıcak mı? Jiyoo: Aşkım çok özledim seni. deyip boynuma atladı ben istifimi bozmadan ellerini boynumdan çektim ve ona bön bön baktım. Suga: Burada ne işin var? Yine istifimi bozmamayı başardım. Jy: Özledim. Tanrım bu kız tam bi... Ahhgg neyse S: Güzel özlemini bitirdin şimdi git! Jy: Aaa ama bak kalbim kırılıyo. Offf S: İşim var benim. Jy: Bende gelicem dedi ve arabama bindi. Bu benim elimde kalır. Hiç konuşmadan Jiminin attığı konuma gidiyordum ve hiç gelmediğim bi kafenin önünde durdum. Beni dışarıda bekliyolardı arabadan inip arkadaşlarımın yanına gittim. Jiyoo benim ona kapıyı açıcağımı düşündüyse yanılıyor. Eli kolu var açsın. ------------- İçeri girdik ve girdiğim de bu manzarayı beklemiyordum. Bir masaya oturduk ve garsonun gelmesini bekledik. Güzel garson yıllar sonra bizi farkedip yanımıza geldi. Siparişleri aldı ve sıra bana geldi gözümü ondan ayırmıyodum normalde tam tersi olur ama olsun. Siparişleri verdik sıra Joyoo'daydı. Kıza biraz sert çıkıştı niye mal mı bu kadar güzel kıza tabi kendisi güzel değilya kıskanmıştır. Lavaboya gidicem dedi ayağa kalktı ve gidiyorduki kendimi dipsiz bir kuyunun içinde buldum. ----------- Jiyoo İşte o gün geldi Suga yurt dışından geliyordu bugün onu çok özledim. Onun için sabah erkenden kalkıp en güzel kıyafetlerimde seçip onu giydim. Makyajımı yaptım ve kahvaltımı yapıp soluğu Suganın evinin önünde aldım. Orada tam 1.30 saattir bekliyordum. Ve işte sonunda evden çıktı her zaman ki gibi çok yakışıklıydı.(oralari yazmaya gerek yok).
Beraber bir kafenin önüne geldik ben arabada kapımı açmasını beklerken o arkadaşlarının yanına gitti. Ahhhgg bu utanç verici bir his. İçeri girdiğimizde Suga bir tane garson kıza dik dik bakıyordu ve bu benim sinirimi bozdu. Masaya oturduk kıza sert çıkıştım Suga hala ona bakıyordu offff onun dikkatini bozmalıyım buldum bittin sen kaldırım taşı. Bir bahane ile ayağa kalkıp gidiryordum oda bana doğru geliyodu bana sinirli bakıyodu korktum acaba gerimi dönsem. Ne saçmalıyosun saçmalama Jiyoo Suga senin. Tam yanımdan geçerken ona güzel bir çelme takdım. Ve işe o güzel ve sinsi gülüşüm.
