14. BÖLÜM

7.9K 409 44
                                    

Sabah karargahta ki odamda kalktığımda yanımda kimse yoktu. Dün yatmadan önce yanımda Hazar vardı. Tabi ki gidecekti odasına. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra ilk işim kamuflajımı giyip odamdan çıktım. 

Kafeteryaya gittiğimde tim tam takır oturuyorlardı. Yanlarına gidip oturdum.

"Günaydın " deyip benim için aldıkları kahvaltıyı yemeye başladım kimseye bakmadan. Hazar ile ilişkimizi sanki biliyorlarmış gibi hissediyordum. 

Hayır sanki bilseler ne olacak dı ama işte utanıyorum da denilebilirdi.

"Günaydın güzelim nasılsın" diyen sizce kimdi. Tabi ki Ediz di.

"İyilik diyelim bu arada ben formdan düştüm galiba bugün bir antrenman yapalım ne dersiniz" 

" Komutanım biz antrenmanımızı yeni yapmıştık şimdi ne gereği var dimi " deyip işten kurtulmaya çalışan Kutay a omuz silktim.

Ne yapalım anca beraber kanca beraberdi.

"Ayrı gayrı olur mu hiç öyle Kutay ya zaten sizi çok zorlamayacağım" deyip kafamı kaldırdığımda Hazar ile göz göze geldik. Bana gülerek baktığında istemsizce ben de güldüm. Gözlerimi ondan ayırıp kahvaltısı bitmiş olan time döndüm.

"Beş dakika içinde tam teçhizatlı bir şekilde bekliyorsunuz beni " dediğimde hepsi kalkıp gitti. Masada sadece ben kaldığımda ben de üstüme asker yeşili sıfır kol bir atlet ve altıma da eşofman giyince tamamdı. 

Timin yanına gittiğimde herkes hazır ol da  beni bekliyorlardı. 

"Beni rahat da dinleyebilirsiniz beyler" dediğimde rahat pozisyonunu aldılar.

"Kısa bir süre de olsa ayrıydık bakalım ben yokken paslanmış mısınız" dediğimde Taner hemen atladı.

" Ne paslanması komutanım biz her daim hazırdayız" deyince öyle mi der gibi baktım. Bana tereddütle baksa da geri adım atmadı.

"Tamam o zaman şınav pozisyonunu al " dediğimde hemen pozisyonlarını alıp beni beklediler.

"Her Türk asker doğar başla " dediğimde her şınav çektiklerinde bağırarak söylemeye başladılar.

"HER"

"TÜRK"

"ASKER"

"DOĞAR" 

Onlar yaptıkça ben onları zorlayacak şeyler yapıyordum.  Hazarın yanına gittim.

"Paslandın mı sen bakalım" dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır komutanım" dediği zaman ayağım ile sırtına baskı uyguladım.

"Emin misin asker" dediğimde hiç zorlanmadan şınavına kaldığı yerden devam etti. Böyle bir beş dakika daha geçince Hazarı rahat bıraktım.

"Mekik pozisyonu al" 

Pozisyonunu herkes alınca sesli bir şekilde bağırdım.

"Şehitler ölmez vatan bölünmez başla"  

Mekiklerini çekip bağırarak kelimeleri söylerken bu sefer Yiğit in yanına gittim. 

"Naber çaylak"

"İyilik komutanım"

"Rahatın yerinde değil mi asker " deyip yanına eğilince beni takmadan mekiğini çekmeye devam etti.

"Yerinde komutanım siz merak etmeyin" 

Yiğit'i orada bırakıp tam ortalarına geçip bağırmaya başladım.

KARTAL TİMİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin