28.BÖLÜM: ''Beklenmeyenler''

206K 12.2K 21K
                                    

Halil Sezai - Olsun

Pera - Aşk Biter

28.BÖLÜM: ''Beklenmeyenler''

Işıkları yakarsanız, karanlığı yok edebilirsiniz,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Işıkları yakarsanız, karanlığı yok edebilirsiniz,

Ama karanlığı yok ederseniz, yıldızları göremezsiniz.

Hakikatli bir yıldızın parlaklığı muhtemeldir ki bir gün sönüp gidecek olan lambadan daha kıymetlidir. Dokunamasak da, hissedemesek de yüzler göğe kalktığı vakit birine takılır gözlerimiz. Belki bir kayar ve düşer kalbinize.

İşte o zaman, bir dilek tutun.

Bu sizin hayattaki hedefiniz olsun.

Gerçek olsun.

Garip bir anın içindeydim. Daha doğrusu bu garip anın içinde olan yalnızca ben değildim. Akif Selim de benimle birlikteydi. Belki abisi de öyle. Fakat ilk dakikalardan sezdiğim şuydu ki, abisinin pek de şaşkın olduğunu söyleyemezdim.

Akif Selim'in yüz ifadesine düşen ilk parça hayret dolu bakışlarıydı. Abi, diye mırıldandığı an nedensizce gözkapaklarım yukarı tırmanmış ve onun şaşkınlığından bir tutam da bana bulaşmıştı.

Kenan Çakırca... Buradaydı. Dersimizdeydi.

Akif Selim elindeki telefonun ekranını sakince kilitledi ve onu avucunun içine hapsederek yutkundu ve abisine bakmaya devam etti. Tahtaya baktım. Gözlerimi Kenan Çakırca'ya çevirdim. Buraya bakıyordu. Akif Selim'in gözlerinin içine düşüyordu gözleri. Neler olduğu hakkında bir yorum yapamayacak kadar uzak ama bunu öğrenmek için fazla sabırsızdım.

Sınıfta konuşan kimse olmazken Kenan Çakırca gülümseyerek yüzünü diğer öğrencilere çevirdi lâkin yüzüne serptiği bu tebessüm pek de samimi gelmemişti. Normaldi aslında. Kimse yeni tanıştığı insanlara bu kadar samimi davranamazdı. Her neyse, sorunumuz onun gülüşündeki samimiyetin derecesi değildi. Sorunumuz, onun burada ne gibi bir amacının olup olmasıydı.

Gözlerim yeniden Akif'in mavilerinin kıyısına dokunurken Kenan Çakırca'nın ses tonu sınıfın duvarlarına vurmaya başladı. ''Mümtaz Hoca ile birlikte derslerinize gireceğim.'' Sonra Mümtaz Hoca'ya döndü ve başını hafifçe eğdi. Mümtaz Hoca gülümseyerek bize baktı. ''Ben yokken ya da danışmak istediğiniz bir şey olduğunda Kenan'ı bulabilirsiniz arkadaşlar. Sizinle o ilgilenecek.''

Pencere kenarında ve ikinci sırada oturan Nazlı kendinden emin bir şekilde sınıfın yarısının duyacağı şekilde söylendi. ''Siz isteyin, biz sorun da çıkarırız hocam. Kenan Bey ilgilenecekse şayet.''

Gözlerimi devirdim ve bu basitliği duymamış gibi davrandım. Kenan Çakırca, Nazlı'nın yüzüne birkaç saniye baktı ve nezaketen gülümseyerek geçiştirdi. Mümtaz Hoca disiplinini elden bırakmadan konuştu. ''Beyefendiyi boş yere rahatsız etmeyin yeterli hanımefendi.''

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin