1. BÖLÜM

137 4 0
                                    

Merhaba ben Burcu. Şu an denize gitmek için mayolarımı falan giyiyorum. Kumsalda güneşlenmek için sabırsızlanıyorum.

Yazlığımız aslında 2 katlıdır. Ve lüks bir bahçesi vardır. İçinde havuzu var. Küçük bir köpeğimiz de var. Onu besliyoruz. Her neyse ben giyinmeye koyulayayım tekrardan. 

Üstüme kırmızı mayomu geçirirken bir yandan da telefonuma gelen mesajı okumaya çalışıyordum. En yakın arkadaşım Ezgi'den gelmişti. "Tatil nasıl geçiyor deniz kızı?" mesajı okuduktan sonra gülmeye başlayıp yeni mesajı yazmaya koyuldum. "İyi şimdi denize gideceğim." ve yeni bir mesaj daha attı. "Sana iyi ve bol güneşlenmeler." 

Sonunda giyinmiştim. Anneme "Ben çıkıyorum hoşçakal" diye bağırdığımda duymuştu ama cevap vermemişti.

Aşağı inmeden önce plaj çantamı ve güneş gözlüğümü aldım. Merdivenlerden aşağı inerken denizi çok özlediğimi fark etmiştim.

Aşağı indiğimde havuzu  görünce dayanamayarak üstümdekileri çıkartıp biraz havuza girdim.

Yazlığımızın yanında 2 ev vardı. Oradan da 3 kişi -benim yaşlarımda- gelmişti. 1 tanesi kız diğer 2'si erkekti. 

Aslında bu havuz sadece bize ait değildi. Diğer 2 yazlığa da aitti. Onlarda girdiler havuza. "Merhaba" diye başlattım konuşmayı. Devam eder diye bir umutla. "Merhaba ben Ceylan." diye devam ettirdi o kız. "Bunlarda Selim ve Savaş." "Memnun oldum." dedim. Hepsi de bana "Senin adın ne?" diye sordular. "Burcu." diye cevap verdim.

Biraz yüzdükten sonra "Tanıştığımıza memnun oldum. Ben denize gidiyorum hoşçakalın." "Hoşçakal." diye bağırırken Selim. Ceylan ve Savaş ise "Bay bay." diyorlardı. İyi birilerine benziyorlardı.

Sahile doğru ilerlerken başımı yere eğmiştim. Birine çarpmıştım ve yere düşmüştüm. "Ne? Burcu. İnanmıyorum sizin yazlığınız burada mı?" "Birkaç asırdır burada. Siz kimsiniz acaba?" "Annenin arkadaşı var ya iş arkadaşı onun oğluyum ben." "Hmm okey. Şimdi izin verirsen devam edebilir miyim?" aslında bu da iyi birine benziyordu. Hem de çok iyi.. Yakışıklıydı da.. "Tamam. Hoşçakal."

Ona neden bu kadar sert davrandım ki ben? Pişmanlık duygusu vardı içimde...

Plaj çantamdan güneş kremimi çıkarttığımda hızla koşuşturmaya başladım. Nedeni ise boş bir şezlong bulmamdı. 

Koşmama değdi. şezlonga oturup mp3'ü plaj çantamdan çıkardım. İlk olarak havuzda çıkardığım tişört ve şortumun ütüsünü bozmamak için -yeteri kadar bozulmuştu ama her neyse- katladım. Sonra güneş kremimi sürmeye başladım. Rahatlayıp kulaklığımı kulağıma takıp şarkı dinlemeye başladım.

Biraz sonra bir ses duydum. "Hanfendi bakar mısınız?" Kulaklığımın tekini kulağımdan çıkarıp "Buyrun?" diye başladığıma kadın bana "Bu şezlong ücretli saati .... TL" "Tamam." deyip çantamdan kağıt para çıkarttım. Kadın uzaklaşmıştı. Kulaklığımı kulağıma taktım ve uykuya daldım. Hemde çok derin bir uykuya.

Kalktığımda 1 saat geçmişti ve ben simsiyah bir şekilde uyanmıştım. Tam olmasa da simsiyah. 

Arkadan ses geldi. "Anaa bu Burcu değil mi?"

SARIŞINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin