21

8K 618 201
                                    

Araba yolculuğu yine sessizdi.

Taehyung bir şeyler söylemek zorunda olduğunu biliyordu.

"Anneni sık sık ziyaret ediyor musun?"

Aptalca bir soru.

"Evet. Onu her gün ziyaret etmeye çalışıyorum bu yüzden ne yaptığımı biliyor."

"Bu şirin."

Sessizlik.

"Bütün bu şeyleri mi kast ettin?"

"Benim hakkımda?"

Jungkook biraz gülümsedi.

"Anneme yalan söylemem."

---

Araba Taehyung'un bu saatte kabul edemeyeceği bir yerde durdu.

"Sahil mi? Sahil saatin neredeyse sabah üç olduğu vakitte gitmek için değil!"

"Ah, çok sinirlisin!" Jungkook şakalaştı. "Biraz gevşe!"

Jungkook ayakkabılarını çıkardı ve Taehyung'u utanmaya çağırdı.

"Hadi!"

Taehyung Jungkook'un üzülmesine sebep olmak istemiyordu, bu yüzden ayakkabısını çıkardı ve kumun üstüne adım attı.

Kumdan kaleler yapmaya başladılar.

Kum tırnaklarının içine kaçıyordu, ama umursamadılar.

Taehyung kalesi için hendek bile inşa etmişti.

"İşte! Şimdi mükemmel!"

Daha sonra suya yakın bir yerde oynamaya başladılar.

"Soğuk mu?" Taehyung sordu.

"Neden sen bana söylemiyorsun?" Jungkook Taehyung'u suya itti.

Taehyung çığlık attı. "AHHH! Soğuk!"

Jungkook o kadar fazla güldü ki, karnı acıyordu.

"Ah, gerçekten çocuk," Taehyung Jungkook'un kolunu yakaladı, onu suyun içine sürükledi.

"Neden sen-" Taehyung'a su sıçratmaya başladı.

Taehyung da ona su sıçratmaya başladı, ama yakında, bütün gülüşler ve kargaşa durdu.

Yıldızlı gökyüzü yüzlerinde parlıyor, onlara güzel bir parlaklık veriyordu.

Birbirlerinin gözlerine baktılar.

Jungkook Taehyung'a biraz daha yaklaştı.

Onun nefesini yüzünde hissedebiliyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Shh," Taehyung'un yanağına elini götürürken söyledi. "Konuşma."

Bu kelimeyle, Jungkook Taehyung'un yakınına eğildi ve onu öptü.

-
bu bölüm için sizi beklettiğime üzgünüm.. umarım beğinmişsinizdir:)

bu arada, hasta olmayan kaldı mı?

special delivery; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin