O kız-7-

935 57 0
                                    

-Deniz'in Ağzından-

Sabah kalktığımda sanki çok huzurluymuşum gibi hissettim. Neden bilmiyorum. Hani şu sabah kalktığınızda öküz gibi olduğunuz durumlar varya, ondan çok farklıydı işte. Mutluydum.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra babamın çağırmasına gerek kalmadan aşağıya indim.

''Ooo çok acalecisin. Nereye böyle fıstık?'' dedi Ayşe Teyze.

''Hiçbir yere gittiğim yok, yatağın sağ tarafından kalktım galiba.'' dedim. Gerçektende öyleydi.

''Hımm hadi hayırlısı.'' dedi gülerek ve devam etti. ''Sen geç hele şuraya tek yapacan gari kahvaltını. Dün toplantı olduğundan anangiller geç gidcelermiş.'' dedi tüm aksanıyla. Bu benim hoşuma gitmişti ki gülerek ''tamam'' dedim. Kahvaltımı da yaptıktan sonra yukarı çıkıp üstümü giyindim. 

''Ayşe teze, ben çıkıyorummm.'' diye bağırdım kapıya doğru giderken.

''Ay tamam oğlum çık, bağırmana ne gerek var?'' dedi. Gülerek evden çıktım. Yürüyecektim.

-Alev'in Ağzından-

Sabah kalktığımda çok değişik bir duygu içindeydim. Bunu tanımlayamam. Yani mutluluk desen değil, çünkü ben 2 sene önce mutlu olmayı bıraktım. 2 senedir hiç gülmeyen birini güldürmüştü o çocuk, bir ödülü hak ediyordu yani. Nedense tebessüm edesim vardı ama yapamıyordum, bünye alışık değil. Ben eskisi gibi olamam, olmam. Yataktan bunları düşüp çıktıktan sonra yine aynı stilimde giyinip sessizce çıktım. Eğer biri beni görseydi, 2 senedir göremediğim tebessümümü kaybederdim. O yüzden bu herzamankinden daha iyi. Tekrar yürümeye başladım. 

-Buradan sonrasını Demi Lovato- Skyscraper ile yazdım, onunla okursanız daha iyi olabilir belki.-

Okulun kapısının önüne bi 10 metre falan kalmıştı ki karşıda onu gördüm, bana bakıyordu. Bende onun gözlerine kitlendim ve yürümeye başladık. Hala birbirimize bakarken, ama önümde bir taş olsa bile ona bakamazdım resmen kitlenmiştim. Kapının önüne geldiğimizde hala bakıyorduk birbirimize. Gören bizi sevgili sanabilirdi. Gerçekten, ve birimizin gözlerini çekmesi gerekiyordu. Yoksa tüm gün böyle kalıp, salak duruma düşebilirdik. Ve düşüncelerimi okumuş olucakki kafasını aşağıya indirdi ve sonra kapıyı açtı. Benim ilk girmemi bekledi. Ben girince o da hemen arkamdan geldi. Çok sessizdik, sınıfın önüne geldiğimizde kısa süreliğine tekrar bakıştık sonra kapıyı açtı ve içeri girdik. Herkes bize bakıyordu, daha doğrusu bana. 'Aaa Alev bir erkekle sınıfa girdi', 'Yoksa yeni erkek ve Alev....'', ''Alev ile arasında birşey var bence, Alev herzamanki havasından çok uzakta normal insan gibi' ses geveleyerek gelse de anlayabiliyordum. İnsanlar böyle düşünüyordu. Ve onların düşüncelerini bölen hoca oldu. 

Derse çoktan başlamıştık. Bi Deniz'e bakayım dedim, kafamı çevirdiğim anda onunda bana baktığını gördüm. Malesef kafamı çekme sırası bendeydi. Üzgünüm Deniz.

Ben kafamı çektikten hemen sonra hoca bağırdı;

''Yeni, kıza tren gibi bakıcaksan dersten çıkabilirsin''. Ne?

''Yok hocam sağ olun, böyle iyi'' dedi. Ne? Yok artık,yuh. Benden başka bunu yapanı hiç görmemiştim. Hemde yeni birini. 

''Dua et yenisin...'' gibi birşeyler geveledi hoca, neyse.

-Deniz'in Ağzından-

''Yeni, kıza tren gibi bakıcaksan dersten çıkabilirsin''. dedi. Bu kız beni mühürlemişti, o anki deli cesaretiyle disipline gitmeye bile razıyken

Bad Girl.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin