KR.2 Orion

2.7K 285 57
                                    


Avcı keyifle dolaştı sarayının koridorlarında. Bu anlaşmanın hayatı boyunca yaptığı en iyi şey olduğunu düşündü. Bu saray, Camelot onun köpeği Sirius'tan sonra sahip olduğu en değerli şeydi.

Odasının penceresinden koca şehri izledi. Bu şehir kesinlikle Hades'i karşısına almaya değerdi. Gerçi Artemis’in yanında diğer tüm düşmanların ne önemi vardı ki? Ne olursa olsun Artemis Camelot'u öğrenmemeli diye düşündü genç avcı.

Sahip olduğu yalnızlığa canı sıkılarak Camelot'u gezmeye karar verdi. Bu şehirde hala yaşayanlar vardı ve şehre giriş çıkış için onun kanına ihtiyaç duyacaklardı.

Yaptığı uzun geziden sonra anladı ki kimsenin şehrinden çıkmaya ihtiyacı yok ya da yeni bir arkadaşa. İçini kaplayan hüzünü görmezden gelerek köpeğine, tek dostuna, dönmeye karar verdi.

Yürürken, bir anda beyninin koridorlarında oldukça yaşlı bir ses yankılandı.

"Bu şehirde yaşayacaksan yalnızlığa alışmasın genç avcı. İkimiz de yeterince yalnız olduğumuza göre bunu paylaşabiliriz istersen."

Duyduğu sesle ürperen Orion içinde oluşan karşı konulmaz merakla sesin emirlerini takip ederek yürümeye başladı. En son ıssız bir kayalığa geldiğinde bir kaç metre uzağındaki mağara girişini gördü. Keşke Sirius'u da yanıma alsaymışım diye düşünmeden edemedi.

Köpekleri sevmem avcı, hoş onların da beni pek sevdiği söylenemez. Sen şimdi Merlin'in odasını didik didik eden yaramaz köpeğini boşver de yanıma gel.

Bu gizemli sesin sahibini merak eden Orion çekingen adımlarını mağaraya doğru attı. Bu da Artemis’in bir tuzağı olamazdı değil mi?

Kaygan zeminde öylesine dikkatle yürüyordu ki dibine gelene kadar dev ejderhayı fark edemedi bile.

Önünde durduğu koyu gri pulların ihtişamına ağzı açık bir şekilde bakan avcı başını yavaş yavaş yukarı kaldırarak ejderhayı inceledi.

"Sen muhteşem bir yaratıksın!"

Ejderha bıkkın bir sesle konuştu.

Siz insanlar ve onların ejderha hayranlığı..

"Hadi ama dostum, devasa bir vücudun, göz kamaştırıcı pulların, mükemmel kanatların var. Yerimde kim olsa hayran olurdu. Sahi ateş püskürebiliyor musun?"

Avcıyla biraz eğlenmek isteyen ejderha tam onun kafasını hedef alarak ağzını açtı.

Onun ne yapacağını anlayan Orion atik bir şekilde yere eğildi. Bu hareketi sayesinde ejderhanın alevinden son anda kurtulmuştu.

" Sen tam bir kaçıksın! Ah ben nasıl talihsiz biriyim ki tüm sorunlu varlıklar beni buluyor?"

Onun bu haliyle eğlenen ejderha gülünce ağzından ufak ufak ateşler çıktı. Bu alevlerden de sağa sola kaçan Orion bu defa korkuyla baktı.

"Sen çok tehlikeli bir arkadaş olacaksın ejderha. Sahi senin bir adın var mı?"

Kilgharrah

"Memnun oldum, Kilgharrah. Ben de Orion."

Biliyorum avcı, benim bilmediğim pek bir şey yoktur. Sadece her bildiğimi herkesle paylaşmam o kadar. Seninle daha çok görüşeceğimiz gibi mesela. Ama şimdilik gitmelisin. Yaramaz köpeğin çok değerli bir şey buldu ve eğer zamanında yetişmezsen geriye sadece salya ve bir kaç parça eski kağıt bulacaksın.

Ejderhanın sözleriyle meraklanan Orion ona başıyla veda ettikten sonra geldiği yolu daha hızlı bir şekilde döndü ve Merlin'in eski odasında bir defteri zevkle parçalayan Sirius'u gördü.

"Seni yaramaz köpek! Çabuk bırak o defteri."

Sahibinin emrini duyar duymaz ağzındakini bırakan sadık köpek avcının kucağına atlayarak partilerini omzuna attı. Geçen bir kaç saat içinde bile onu çok özlemişti çünkü uzun yıllardır gökyüzünde ayrı yaşıyorlardı. Bir müddet köpeğiyle oynayan avcı yerdeki salyalı defteri eline aldı ve kapağını okudu.

Sevgili yabancı! Elinde tuttuğun defter bana ait ve kesinlikle okumanı istemiyorum. İçinde uykularını kaçırıp kabusun olacak korkunç şeyler yazması bir yana emin ol eğer okumaya başlarsan yaptığım koruma büyüsü yüzünden yaşayacakların çok daha korkunç. Şimdi defterimi yavaşça elinden bırak ve odamı terket, sözümü dinlediğin için teşekkürler.

Merlin.

Okuduklarıyla gözleri kocaman açılan avcı defteri de yanına alarak Kraliçeyi görmek için Var Olmayan Ülke'ye doğru yola çıktı.

Kehanet Serisi / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin