Bölüm 4

40 5 0
                                    

Multide Arel var! Vote verip yorum yaparsanız çok sevinirim:)

Kalkar kalkmaz duş aldım. Kaldı 50 dakika. Saçlarım uzun olduğu için hemen kurutmaya başladım. Kaldı 35 dakika. Üstüme dar paça kotumu ve lacivert atletimi giydim. Sonra çok çıplak olduğuna karar verip üzerine gömleğimi giydim. İşte şimdi olmuştu. Koşarak mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım. Annemi öpüp evden çıktım.

Taksiye binip adresi verdim. 20 dakika kalmıştı. Tahminen 10 dakikaya kuğuluda olurdum. Yani geç kalmıyordum.

Taksi parkın önünde durunca parayı uzatıp taksiden indim. Gözüme çarpan ilk banka oturdum. Ve Arel'i beklemeye başladım.

Aradan tam 20 dakika geçmişti. Yani buluşma saatimizin üstünden 10 dakika geçmişti. Oflayıp telefonuma baktım.

Tam o anda birisi arkadan yanağımı öptü. Resmen zıpladım. Arkama döndüm ve Arel'le karşılaştım. Bana gülümsüyordu. Elinde bir tane gül vardı. Çok şaşırdım ve bakakaldım.

" çok özür dilerim güzellik ya, beklettim seni..."dedi. Sanki daha bir yakışıklıydı.

"Önemli değil boşver." Dedim ben de.

Yanıma oturdu. Ama çok yakınımdaydı. Ellerimi tuttu. İşte o anda gözleri ışıldadı. Bu çocuksu haline gülümsedim.

"Yaklaşık 5 yıldır bu anı bekliyorum biliyor musun Çisel. 5 yıldır bu konuşmayı yapmak için brkliyorum." Dediğinde şaşırdım. İyi de ben onu 5 yıldır tanımıyordum ki. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki yüzümü iki avcunun içine aldı ve baş parmaklarıyla dudağıma dokundu.

Konuşamadım.

"Sadece dinle güzelim. Biliyorum sen beni hatırlamıyorsun ama ben seni unutamadım. Hemde hiç." Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. O kadar güzel dudakları vardı ki...

" ben seni ilk defa 5 yıl önce buluştuğumuzda tanıdım Çisel. Uras, sen, ben buluşmuştuk hani. Yine bu parkta... Hatırlıyor musun Çisel. Ben sana o gün aşık oldum. Gözlerine, yüzüne, iyi niyetine. Sana yemin ediyorum hayatıma kimse girmedi. Ben hep seni bekledim. Seni sevdim. Bir gün bile aklımdan çıkmadın. 12 yaşımdan beri, o buluştuğumuz günden beri her gün seni düşündüm, her gece rüyamda seni gördüm. Hatırladın mı?"

Şok olmuştum. O gün Uras ve Uras'ın kuzeniyle buluşmuştum. Ama kuzeninin adı Arel değildi ki. Başka bir şeydi.

"Sen Uras'ın kuzenisin! Ama adın Arel değildi ki, başka bir şeydi." Dedim aklımdaki soruları ortaya dökerek.

Gözlerim dolmuştu. Çünkü o gün ben de o küçük çocuktan hoşlanmıştım. Küçük kalbimle ona aşık olmuştum. Ben de onu düşünmüştüm ama sonra Uras bana onu unutturmuştu. Benim hayatımda sadece Uras vardı. Ama unutmuşum, benim ilk aşkım o küçük, ufak, yaramaz çocuktu. Adı dilimin ucundaydı. Can? Hayır. Efe? Hayır hayır.

"Ege?" Dedim sorarcasına.

Gözleri parlamıştı. Gülümsedi.

"Unutmamışsın" dedi.

Tabii ki unutmadım. İlk aşkımı, beni o kadar ağlatan ufak çocuğu nasıl unutabilirdim ki?

"Unutamam." Dedim.

"Şu an o kadar güzelsin ki Çisel. Ben hep seni sevdim. İlk seni sevdim. Herkesten çok seni sevdim. Seni öpmek için deliriyorum ama yapamam. Ne kadar sevmesem de kuzenime bunu yapamam. Sen Uras'ı seviyorsun. O senin ilk aşkın. Ama anla beni, sen de benim ilk aşkımsın."

Gözleri dolmuştu. Ama bildiği herşey yanlıştı. İlk aşkım oydu. Ege ya da Arel. Urasla aramdaki şey aşk bile değildi.

Elimi uzatıp gözünden akan yaşı sildim.

ÇileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin