Psikopat Kız ( 52. Bölüm )

10K 365 14
                                    

Medyada Hazal. :)

Oturup düşünmeye başladım hayatımı. Geçmişim yaşadıklarım. Ezgi ve ben . Hatırlayınca gülümsediğim çok güzel anılarım vardı ama bir o kadar da kötü anım vardı. Geçmişim kötüydü benim ama iyi olduğu zamanlarda vardı.

Geçmiş :

" Bana bak Gizem " dedi  ama trip atıyordum ona . Taştan yaptığım evi bozmuştu. Tamam biliyorum on yaşında biri için bir ev o kadar da önemli değildi. Ama o ev ilerde benim çocuklarımla beraber oturacağım evdi. Ben çocuklarım ve kocam. Yani çocuklarımın evi olacaktı anne ve babalarıyla mutlu bir hayatı olacaktı.

" Sana kırgınım " dedim sinirle. Bana masum kediler gibi baktı. Tamam  ne kadar hayallerimi bozsada ona kızamıyorum o benim tek ailem.

" Tamam hadi baştan yapalım ama bu sefer ben ve Hazal'ında kalacağı bir oda da yapalım olur mu sen kocan çocuklarım ve biz " dedi. O bu kadar tatlıyken hayır diyemiyordum. Biz evi yaparkenHazal koşarak yanımıza geldi.

" Abla yardım edin yan mahalleden bir çocuk beni dövüyor " dedi. Biz Ezgi'yle Hazal'ın bu haline alışmıştık o çok yaramaz bir kızdı hep kavga çıkarırdı.

" Hazal gene ne yaptın artık seni anneye söyleyecem bekle sen " diye tehtit etti Ezgi. Ama genede kalkıp Hazal'a karışan çocukları  karşısına aldı. Bir süre tartıştıktan sonra kazanan takım bizdik. Yani bir şey demeden gittiler.

" Hazal dokuz yaşında koçaman kız oldun bir kaç yıl sonra ergenliğe gireceksin büyü artık " diye Hazal'ı azarladı Ezgi.

" Ben ergenliğe girene kadar çocuğum bir kere hem ben sizin gibi olgun olamam ikinizde yaşlı teyzeler gibi çok sıkıcısınız ama genede sizi çok seviyorum " dedi. Bu kız ne kadar yaramaz olsada onu çok seviyorum. Beraber benim evimi yapmaya geri döndük.

Şimdiki zaman :

Geçmişimdeki bu güzel anım aklıma gelince hülümsedim. Ezgi hayatımdayken ne kadarda akıllı bir kızım. Şimdi geçmişin nerden aklına geldi diyorsanız dün akşam Zeynep'le film izledikten sonra benim leptopumdan fotoğraflara bakmaya başladık. Ben Ezgi ve Hazal'ın olduğu bir fotoğrafı gördüğümde aklıma grldi. Acaba Hazal ne yapıyordu. Onu bulmalıyım değil mi ? Ezgi'den sonra çok yanlız kaldı. Tamam onu bulmak için biraz geç kaldım ama ne biliyim geçmişimle yüzleşmekten eskiden hayatımda olan kişilerle karşılaşmaktan korkuyordum.  Hızlıca üzerimi giyinip evden çıktım eskiden oturduğum köye gitmeye başladım yollar bile değişmemişti. Ezgi'nin intihar ettiği koprüye gelince durup biraz orayı izledim. Hazır mıyım ? Bilmiyorum ama yapabilirim. Arabayı mahalleye sürdüm. İşte ordaydı hiç değişmemeiş hatta çok güzelleşmiş. Bir dakika o elindekile çocukmu. Arabadan inip yanına gittim. Ama ağlayan çocukları elinde tutmaya çalıştığından beni fark etmedi.

" Sakın bunların senin olduğunu söyleme Hazal " dedim. Bana dönü. Gözlerinin ışıldadığını gördüm.

" Gizem " dedi şaşkınlıkla sonra bıynuma atladı. " Seni bir daha göremeyeceğim sanıyordum " dedi ve daha sıkı sarıldı. Bana sarılırken elindeki çocukları resmen yere atmıştı.

" Burdayım işte " dedim. Benden ayrılıp yüzüme batı. Gözleri dolmuştu. Yerde ağlayan çocuklara baktım. Oda çocuklara bakınca az önce sorduğum soruyu hatırladı ve cevap verdi.

" Onlar benim değil komşunun sence ben Hazal bana ayak bağı olacak çocukları yaparmıyım hem bu çocukları yapmak için hayatımda birinin olması gerekir değil mi ? " dediğinde gülümsedim. O hala eski Hazal ' dı

" Ee anlat bakalım hayatınla neler değişti " dedim. Demez olaydım hemen gözleri doldu. eskidende böyleydi. Yaramaz  falandı  ama çok duygusaldı.

" Senle Ezgi gittikten sonra mı ? " dedi ve acıyla gülümsedi. " Çok  şey Ezgi intihar ettikten bir kaç ay sonra aynı köprüden babam atlayarak intihar etti. Annem beş altı yıl dayandı ama sonra oda öldürdü kendini bir ben kaldım ama güçlü durdu. Çünkü Ezgi olsaydı ve benim güçsüz halımı görseydi geni beni azarlardı. ' kocaman kız oldun büyü artık ' derdi..... Ahh her neyse işte herşeye ramen ayakta kaldım. Bu arada kimse destek olmasada okulu bitirdim. İşletme bölümünden mezun oldum. Ama hala bu köye tıkılıp kaldım " dedi. Onu şimdi bulmuşken hiç bırakamam.

" Burda yaşamaya devam mı edeceksin ?  "dedim.

" Hayır İstanbul'un merkezine yakın bir yerde kiralık bir ev buldum eğer işte bulabilirsem oraya taşınacam " dedi. İşte aradığım fırsat onu benim yanıma alacam ve bir daha asla bırakmayacam. O benim Ezgi'den sonraki kardeşimdi tabi Ezgi'nin yeri bende bambaşkaydı ama Hazal'da Ezgi kadar kıymetliydi. 

" Tamam hadi o zamn hazırlan benimle geliyorsun. Babamın şirketinde güvenilir bir elemana ihtiyacımız var ve ben senden başka kimseye çok güvenemem " dedim çok şaşırdı.

" Babanı mı buldun ? " diye sordu. Doğruya benim hayatımı bilmiyordu.

" Evet 17 yaşındayken daha sonra beni anneanneme gönderen annemin aslında üvey annem olduğunu öğrendim ve sonrada gerçek annemi buldum ve inanmayacaksın ama şuanda tam iki kardeşim ve iki babam var " diyip sırıttım. daha çok şaşırmıştı.

" Gerçekten inanamıyorum neyse en azından bir ailen var " dedi ve gene gözleri dolmuştu görmeyeli bu kız ne kadar da duygusallaşmış. Ayy ne saçmalıyorum ben en son onu 12 yaşımda burayı terk etmeden önce görmüştüm.

" Ve artık sen de o ailedensin hadi eşyalarını roplayalım " dediğimde itiraz etmeden onaydı ve eve geçtik. Her şey aynıydı. Koltuklar eski televizyon yerdeki halı. Etrafa bakarken eskiden Ezgi'le yaramazlık yapıp ki kırk yılda bir yapardık zıpladığımız sahne gözümün önünde canlardı.

" Hadi yapışık ikizler sizi balığa götürüyüm "   diye kolaklarıma doldu Tahsin amcanın sesi. Eskiyi hatırlıyordum gene yoksa deli falan değilim.Tahsin amaca için kızları çok değerliydi. Birinin saçının teline zarar gelse ölürdü. Ve Ezgi'den sonra kendini öldürdü. Herkes Ezgi'den sonra çöktü ama geride bıraktıkları küçük kızı Hazal'ı yanlız bıraktı. Onlardan biride bendim. Bende Hazal'ı yanlız bıraktım ve pişmanım keşke yanında olup ona destek olsaydım. Daha sonra onların odasına geçtik. Ezgi'nin küçük yatağı ve eskimiş küçük dolabına baktım. Gerçekten küçüçüktü ama Ezgi o dolabı çok severdi. Çünkü biricik teyzesi hediye etmişti ona . Ben Ezgi'yi hiç olmayan kardeşim teyzesiyse hiç olmayan kızı gibi severdi. Ezgi öldükten sonra teyzeside benim gibi kaçmayı tercihetmişti.

" Ben hazırım " dedi Hazal ve gülümsedi. 

" Hadi gidelim " dedim ve beraber herşeyi geride bırakıp arabaya bindik. Artık ne olursa olsun Hazalı bırakmayacam.

Arabaya bindik ve köprüye gittik. Arabadan inip bahce tarafından dönerek nehre indi. Ellerini suya batırdı zaten çok ta su yoktu. Ayak bileklerine kadar zor yetişiyordu su. Elini yere koydu eğer Ezgi hala orda yatıyor olsaydı Hazal şuan onun elinin üstüne elini koymuş gibi olurdu.

" Ezgi ben gidiyorum beni merak etme Gizem'le mutlu olacam ve sana söz veriyorum ki hiç büyümeyecem. Hep yaramaz kardeşin olarak kalacam. Hoşça kal " dedi ve yanıma geldi. Merak ettiğim bir şey vardı ve ben de hemen ona sordum.

" Neden mezarına değil de buraya geldik ? " diye sordum gülümsedi.

" O en son burdaydı son kez burda nefes aldı. Mezarda cansız çürümüş bedeni var ama burdaysa son nefesi . " aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi. " Bunu biyere yaz güzel şarkı sözü olur  " dedi ve arabaya bindi.

Psikopat KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin