Gece
Atlas
***
Bilmemnekadar zaman sonra:
Atlas: Gece,
Atlas: Sizin evin oradaki parka gelir misin?
Atlas: Konuşmamız gereken bir konu var.
Gelen mesajları tekrar okuyup içime düşen o tuhaf korkuyu yok saymaya çalışıyordum. Atlas'la aramız nedenini bilmediğim şekilde açılmıştı. O üniversiteyi bitirmiş bense son senemdeydim.
Ceketimi ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Telefonumun ekranını açıp mesajları tekrar okudum ve cevap verdim.
Gece: Bir şey mi oldu?
Atlas: Sadece gel, lütfen.
Gece: Geliyorum.
Derin bir nefes alıp bir kaç sokak ötedeki parka yürümeye başladım. Hava kararmıştı ve 3 gündür Atlas'ı görmüyordum. Onu deli gibi özlemiştim.
Parka vardığımda etrafta bir kaç ebeveyn ve çocuğu dışında pek kimse yoktu. Bankalara bakınıp Atlas'ı aradım ama o da yoktu.
"Gece sen misin?" Gelen sesle arkamı dönüp baktım. 13 -14 yaşlarında esmer bir çocuk karşımda durmuş kaşları çatılmış şekilde yüzüme bakıyordu.
"Evet, sen kimsin?"
"Beni boş ver. Al şunu." Elime tutuşturduğu kağıdın ardından hiçbir şey söylemeden yanımdan uzaklaştı. Kağıdı açıp içine baktım. Atlas'ın mükemmel el yazısı karşıma çıkınca gülümsemeden edemedim. Yazısı benimkinden çok daha güzeldi.
"Gece, bilirsin -yani öyle umuyorum- karşındayken pek romantik olamıyorum. Yani en azından yazarken daha açık konuşabiliyorum. Bu da çok romantik bir yazı olmadı ama neyse. Mavi salıncağa otur ve beni bekle güzelim."
Kağıdı katlayıp ceketimin cebine koydum ve bir kaç adım uzağımda olan salıncaklara ulaştım. Mavi olanın üstünde duran post-it'i alıp salıncağa oturdum.
"Hah şimdi gelebilirim sanırım. Fıstıklı seviyordun değil mi?" Bu kağıdı da katlayıp cebime koydum. Çok geçmeden karşıdan gelen Atlas'ı görünce gülümseyip ayağa kalktım.
"Atlas?"
"Gece." Elindeki dondurma külahını bana uzatıp iyice yanıma yaklaştı.
"Bu sahne bana bir yerden tanıdık geldi sanki." dedim yazdığı mesajları hatırlarken. Sol elini ensesine atıp omzunu silkti. Bunu yaparken çok tatlı oluyordu ama bunu bilmesine gerek yoktu.
"Anca bu kadarı çıktı benden." Gülüp elindeki dondurmayı aldım. Fıstıklı dondurma.
"Ee, amacımız ne?" Omzunu tekrar silkip boşta kalan elimi tuttu.
"Evlenme teklifi edeceğim." Söylediğinin ardından tükürüğümün boğazıma kaçmasıyla öksürmeye başladım. Tükürüğümde boğulacaktım resmen.
"La dur daha etmedim."
"Allah belanı vermesin Atlas. Öyle aniden söylenir mi?"
"Yüzüğü dondurmanın içine koymadım boğazına kaçar diye, tükürüğün boğazına kaçtı. Bu nasıl hayat?" Bu sefer ben omzumu silkip dondurmanın bir kısmını ısırdım.
"Hem zaten takmazdım o yüzüğü öyle yapsan. Iyy yapış yapış." Sol elimi tutup kendine yaklaştırdı ve gözlerime baktı.
"Diz çökmeyeceğim çünkü yerler tozlu ve ben siyah pantolon giydim." dedi yüzünü buruşturup. Pantolonunun tozlanmasından nefret ediyordu. Bir keresinde Ateş'in ayakkabısı yanlışlıkla çarptı diye dövmeye çalışmıştı. Sinirlenince kendini kaybediyordu.
"Gözlerini sevdiğim, gelip babandan isteyeyim mi seni? Bunu burada soruyorum sana, seni ilk gördüğüm yerde. Kabul ediyor musun?" Gülüp elimdeki boş külahı salıncağa bıraktım ve kollarımı boynuna doladım. İçimdeki sabahtan beridir beni rahatsız eden korku uçup giderken derin bir nefes aldım ve boyumun yetiştiği kadarıyla çenesini öptüm.
"3 gündür yüzünü bile görmedim. Çok özlemişim be."
"Dur, haklısın. 3 gündür ne bok yiyordun sen?" diye sordum gözlerimi kısıp kollarımı çekerken. Salıncak direğine yaslanıp kolunu belime attı ve beni kendine çekti.
"Nasıl evlenme teklifi edeceğimi düşünüyordum. Çiçek'in yaptıklarını görünce korktum."
"Ya ben Çiçek kadar acımasız mıyım? Nasıl kıyayım sana?"
"Sana kola almadım diye 1 hafta trip attığını biliyorum ben, evlenme teklifi etmezsem ömür boyu trip atardın sen." Omzuna vurup gülerken iki elini de yanağıma yasladı ve sırtını direkten ayırdı. Yüzünü yaklaştırdığı için burnu burnuma çarpıyordu.
"Umarım bu sefer bayılmam."
***
Ve happy end.
Neyseki ben Sude değilim ve mutsuz son yazmam.
"Ben Sude değilim mutlu son yazabilirim."
Evet ana temamız bu ehueu.
Romantik sahneleri kafamda ayarlayabiliyorum ama yazamıyorum.
Niye?
Çünkü harağğğğm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim: Gece | Texting
Short Story|°Tamamlandı°| 0543*******: Seni yalarsam orucum bozulur mu? Gece: Ne bileyim? Gece: Nihat Hatipoğlu muyum ben? 0543*******: Seni yerim, sıçmam.