Gece
Sude
***
"Allah belanı versin senin be. Ne demek kızı aldattın ne demek?" Elimdeki kaşığı çikolata kavanozuna bırakıp peçeteyle burnumu sildim. İki gündür dışarı çıkmamış pembe diziler ve romantik filmler izleyip depresyona girmeye her daim meyilli façacı keko ruhumla depresyonun dibini sıyırıyordum. Dün akşam Atlas instagramdan mesaj atmış ve özür dilemişti. Kesinlikle yanlış anlamamamı ve anın etkisiyle yaptığını söylemişti. Resmen ben pezevengim ve önüme geleni öperim demişti. Kırılmıştım. Hatta sandığımdan daha fazla kırılmıştım.
Kafayı yememe ramak kalmıştı. Ateş bile bana karışmıyor, neden bu halde olduğumu sorgulamıyordu. Annem aşk acısı çektiğimi sanıyordu. Büyük ihtimalle depresyondan çıkınca sorguya çekmeyi düşünüyordu. Odamın kapısı açılınca odaya dalan Sude'ye baktım. Aman aman Sude aklıma hiç gelmemişti.
"Kız neyin var senin? Telefonlarımı niye açmadın?" Telefonumu kapatmıştım. Anonim'le konuşunca kendimi kötü hissediyordum.
"Bir şeyim yok."
"Ben de David Beckham'la evliyim biliyor musun?" Kaşığı çikolatayla doldurup tekrar ağzıma soktum. Komaya girmezsem iyiydi.
"Anlat. Hemen."
"Neyi?"
"Neden bu halde olduğunu."
"Nasıl bir haldeymişim?"
"Gece, güzelim, yavrum. Senin depresyonun kola içip efkarlanmak lan. Bu dereceyi getiren ne seni? Ay aşık mı oldun yoksa?"
"Ne aşkı be?" diye çemkirip burnumu çektim.
"Anlatmazsan bu eve bir daha kola girmez. Kirpiklerini tek tek çekerim. Tuvaletteki peçete-"
"Tamam sus tamam. Elimi yüzümü yıkayayım bekle." Kabullenişim nedeniyle sevinip ellerini çırptı ve benle ayağa kalktı.
"Benimle tuvalete mi geleceksin?"
"Yok lan, odanın haline bak. Biraz toplayayım."
"Eyvallah gülüm." deyip havadan öpücük attım. Cidden pembe dizilerin etkisinden çıkamıyordum. Odama dönüp yatağımda oturan Sude'nin karşısına oturdum. Baştan sona olan her şeyi ona anlatıp aralarda verdiği heyecanlanma ve şaşırma nidalarını es geçtim.
"Kızım sen ne yaşamışsın? Bununla Türk dizilerine diss atarız, 19309 bölüm yazarız lan. Demek pezevenk seni öptü ha. Bir de üstüne özür dileyip yanlış anlamamanı söyledi. Vay şerefsiz."
"Valla bastım tuzu ayrana içti. Gebersin ibne."
"Ya sen şimdi Anonim'e mi aşıksın Atlas'a mı ben anlamadım."
"Ne?" Aşık değildim ne saçmalıyordu?
"Şimdi Atlas öpünce kalbin falan hızlanmış ve öpmesinden değil Anonim var diye kötü hissetmişsin. Ve mesajlarından sonra da ne hale geldiğini görüyoruz. Ama Anonim'e neden ihanet etmiş gibi hissettin sen?"
"Ne biliyorsun aşk olduğunu be? Her gün aşık mı oluyorsun?"
"Kızım filmler de hep böyle oluyor."
"Aşk değildir o ya. Aşk olsa duramazsın bak." Gözlerini bana dikip düşünür gibi yaptı.
"Gece?"
"Hm?" Ay bu sahne bana bir yerden tanıdık geliyor gibi.
"Bir şey diyeceğim."
"Direkt söylesene."
"Ya Anonim Atlas'sa?" Bu ihtimali ben de düşünmüştüm. Sesleri aynıydı, gülüşleri aynıydı. İkisinin de dövmesi vardı. İkisinde de yara izi vardı. Açıkçası her şey şüphelemem içindi. E bu kadar kolay fark etmem garip değil miydi? Kesin bir bokluklar vardı.
"Bundan emin olmam lazım önce. Telefonumu gördün mü?"
"Oraya bıraktım. Mutfağa iniyorum bir şey ister misin?" Kafamı iki yana sallayıp komodinin üstündeki telefonumu aldım. Telefonun açılmasını beklerken Atlas'ın Anonim olmadığı zaman ne olacağını düşündüm. Nedense kesinlikle o olduğunu düşünüyordum şu an da.
Sude'den 23 cevapsız arama, Sapık'tan 54 cevapsız arama ve 300 küsur mesaj vardı. Çoğu nerede ve nasıl olduğum temalı mesajları atlayıp en alta indim. Çevrim içi olduğumu görür görmez yazmıştı.
Sapık: Gece?
Sapık: Güzelim iyi misin?
Sapık: Cevap ver Allah aşkına,
Sapık: Öleceğim burada.
Gece: İyiyim iyiyim. Sakin ol
Sapık: Sakin mi olayım?
Sapık: Nasıl sakin olayım?
Sapık: Aklım çıktı lan aklım.
Sapık: Kapınıza dayanacaktım az daha.
Sapık: Bana bunu yapmaya ne hakkın var?
Gece: Hakkım yok.
Gece: Haklısın.
Gece: Özür dilerim.
Sapık: Dileme.
Sapık: Al kırdın kırdın.
Gece: Ben de kırıktım toparlandım.
Gece: Allah Allah,
Gece: Götüme bak hele.
Gece: Ben ne yaptım sana be?
Sapık: Lan ne kadar da özlemişim.
Sapık: Tipine öldüğüm.
Gece: Anonim?
Sapık: Efendim güzelim?
Gece: Kendimi kötü hissettiriyorsun.
Sapık: Ne?
Gece: Anonim sanırım birinden hoşlanıyorum.
Sapık: Ah,
Sapık: Anladım.
Sapık: Korkmam gereken bir şeydi bu.
Sapık: Sanırım bir veda etmeliyim?
Gece: Sanırım,,
Sapık: Sana bir kez sarılmak istiyorum.
Sapık: İlk ve son kez,
Sapık: Olur mu?
Gece: Tabii.
Sapık: Bir saat sonra sahile gelir misin?
Gece: Gelirim.
***
Maksat boku çıkmasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim: Gece | Texting
Short Story|°Tamamlandı°| 0543*******: Seni yalarsam orucum bozulur mu? Gece: Ne bileyim? Gece: Nihat Hatipoğlu muyum ben? 0543*******: Seni yerim, sıçmam.