"Ne yaptın?""Üzgünüm----ben söyleyecektim ama sen birden bire bağırmaya başladın ve--"
"Tanrım--" Seungri iç çekip başını ellerinin arasına aldı.
"Anlamadığını sanmıştım." Daesung söylediğinde kafamı kaldırdım.
"O kadar aptal mı görünüyorum?"
"Bunu yapmana gerek yoktu."
"Sorsam söyleyecek miydiniz?" Kaşlarımı kaldırdığımda Youngbae kafasını iki yana salladı.
"Bizi neye sürüklediğini bilmiyorsun..." iç çekerek söylediğinde Seunghyun gülmeye başladı.
"Jiyong sana asla çıkış yaptırmayacak."
"Oppa----lütfen ona söyleme!" Hızla Seungri'nin ellerine yapıştığımda Seunghyun gülmeye devam etti. "Çok üzgünüm! Lütfen--"
"Kartımı ver." Jiyong aniden büyük bir gürültüyle kapıyı açtığında Seungri'ye doğru yönelirken söyledi ama ellerini tuttuğumu görünce kafasını bana çevirdi.
Ve bu ürpermeme yetmişti.
"Ne yapıyorsun?"
Hızla ellerimi geri çektim ama ne diyeceğimi bilmiyordum çünkü gerçekten, bu ani ruh hali değişiklikleri beni acayip geriyordu.
"Hayır." Seungri aniden söyleyince Jiyong tekrar ona döndü.
"O benim kartım, Seungri!"
"Ve istediğin ev için para biriktiriyoruz, Jiyong!"
"Artık istediğimi kim söylüyor?!"
"Ah Tanrım..." Seunghyun camın kenarına geçip sigara paketine uzandı.
"Jiyong--"
"Kartımı ver Seungri! Alışveriş yapacağım!"
"Ama şarkıyı henüz--"
"Canım istemiyor!" Jiyong konuşmaya çalışan Youngbae'ye doğru bağırdığında Youngbae ağzını kapattı. "Kendi kendinize yapın! Hepinizle uğraşmaktan bıktım!"
Seungri derin bir nefes verdikten sonra arka cebinden çıkarttığı kartı ona uzattığında Jiyong kapıya yöneldi.
"Çıkış yapmak istiyorsan odana gir." Birden bire bana dönünce yutkunup başımla onayladım.
"Hadi."
"Tamam---anladım." Ben odaya geçene kadar gitmeyeceğini anlayınca odaya yönelip kapıyı kapattım.
"Gitti." Daesung kapıya tıklatınca tekrar dışarı çıktım.
"Bir yıllık parayı bir günde harcayacak." Seungri somurtup arkasına yaslanınca Youngbae tekrar sandalyesine oturdu.
"Bunu suratına kükremeden önce düşünmeliydin."
"Gerçek sandım, hyung!"
"Ona bunu Melina'nın yaptığını söylemen gerekiyor."
"Oppa! Hayır----lütfen! Benden zaten yeterince nefret ediyor." Hızla Seungri'nin yanına oturup koluna tutundum. "Lütfen söyleme--"
"Benimle dalga mı geçiyorsun!?"
"Tanrım.."
"Gittim---gidiyorum." Jiyong tekrar içeri daldığında arkama bile bakmadan odaya yöneldim.Seungri eğer bunu benim yaptığımı söylerse valizimi hazırlamaya başlasam iyi olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stüdyo A
FanfictionHer şey her zaman göründüğü gibi değildir, bazen gerçeği görmek için derinlere bakmak gerekebilir.